“ULUSAL NARENCİYE ENSTİTÜSÜ” AMAÇLARI…

Narenciye denilince ilk akla gelen yer Çukurova’dır, ardından Akdeniz Bölgesi’nin illeri, ilçeleri, Ege…

Adana’da yerel yönetimler olsun, milletvekilleri olsun seçim zamanı narenciyeye katkı sağlayacak söylemler geliştirirken birbiriyle yarışırlar!

Ne mutlu üretici için!

Söylemlerin çözümle buluşması beklenir…

Bölge ekonomisine katkı yönünden buğdaydan, mısırdan, pamuktan ayrı bir yeri yok narenciyenin…

Ancak diğerlerinde olduğu gibi, narenciyede de “bu dönem” konuşulur, tartılır nedense!

Bu yıl da, narenciye çeşitleri pazarda yer aldı ya,

Çeşitli projelerden söz edilmeye başlandı yine,

Her zamanki gibi…

“Ulusal Narenciye Enstitüsü” kurulması için yasa önerisi verildi meclise…

***

Birçok alanda yararlanılan narenciyeyi “ne denli” biliyoruz, diye düşündüğüm oluyor!

Atadan kalma yöntemlerle yapılan üretim,

Atadan kalma yöntemlerle yapılan pazarlama,

Atadan kalma yöntemlerle yapılan tüketim…

Budamayı, ilaçlamayı nasıl-ne zaman yapacağını bilmeyip, ağacı “üretime” küstürtenleri biliyorum!

Gereksindiğinden çok su verip ağacı boğanları biliyorum!

Yalnız kabuğunu soyup atan, iç bölümünü “değer” görenleri biliyorum!

Bugün bile yağmurda-çamurda pazar arayanları biliyorum!

Peki narenciyenin dalında kaldığı, toplanamadığı için ağaca yük olduğu, kimi zamanlar kabuğu alınarak içinin atıldığı dönemleri anımsamayan var mı?

***

Oysa neler oluyor biliyor musunuz?

Oysa “istense” nelerinden yararlanıyor biliyor musunuz?

Geçtiğimiz yıllarda “portakal şarabı” üretilmişti Çukurova Üniversitesi’nde, satışı da yapılıyordu!

Turunç reçeli yapıldığını, üstelik turunç kabuğu kullanıldığını bilmeyen yoktur!

Kozmetikte önemli yer tuttuğu da bilinir!

Geçtiğimiz yıl, İzmir-Seferihisar’da narenciyenin tüm türlerinin dilimlenip “kurutulduğu” yönünde bilgi almıştım…

Daha başka hangi alanlarda kullanılmakta acaba, diye düşünmek isterken;

Merak ettiğim soru şu:

Çukurova Üniversitesi şu an “portakal şarabı” üretiyor mu, üretiyorsa nerelerde satıyor, hangi pazarlara girmek için çaba harcanıyor?

Seferihisar’ın “dilimleyip kuruttuğu” yöntem konusunda gerek yerel yönetimler, gerek üniversiteler, gerekse kurumlar ilgileniyor mu?

Narenciye üreticisinin bunu bilmeye hakkı olmalı!

***

Narenciye üretiminin çeyreği dışındaki bölüm Çukurova topraklarında yetişiyor!

Diğer bölgelerin ürün tadı, ürün verimi dışında özellikler de barındırıyor!

Çoğu “sivil toplum örgütüne” sorduğum gibi, narenciye üreticilerinin “kurumsallaşmış” yapısına da soruyorum:

“Üretici için ne yapıyorsunuz?”

Biliyorum anlatıyorlar. Tarımsal girdilere gelen zamları, elde kalan ürünleri, yapraktaki sineği, üreticinin zorluklarını beş-on kişilik toplantılarda “açıklamalar” yaparak duyuruyorlar!

Ya sonra; sonrası yok!

Bir tümün, yalnız çeyreğini diğer bölgeler üretirken,

Çeyrek üretim yapan bölgelerde “narenciyeye” katma değer kazandıracak çalışmalar yapılırken,

“Çukurova narenciyesinin ‘aranırlığı’ için neler yaptın” diye sormak gerekmez mi?

***

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, “Ulusal Narenciye Enstitüsü” kurulması için yasa önerisi vermiş!

Amaç;

Türkiye’nin narenciye ürünlerinin çeşitlenmesi,

Dünya ülkeleriyle yarışımın sağlanması,

Üretimin, dışsatımın artırılması,

Örgütlenme, eğitim, yayım etmenlerine önem verilmesi,

Üreticilerin pazar sorunlarına çözüm aranması,

Üretici birliklerinin finansman yönünden güçlendirilmesi…

***

Bazen okuduklarıma, duyduklarıma için için gülenlerdenim…

“Ulusal Narenciye Enstitüsü” amaçlarını okurken de güldüm…

Bunca yıldır, bu topraklarda narenciye ekiliyor!

Bunca yıl en kolayından yeniyor, bazı içeceklerde kullanılıyor, pazara sunuluyor!

Eldeki ürünün “daha” iyi nitelenmesi, “daha” iyi bilinmesi, “daha” iyi değerlendirilmesi için neler yapılacağı değil de,

Üreticinin “üretim” sorunlarının çözülmesi değil de…

Başta “narenciye ürünlerinin çeşitlenmesi” mi?

Üretici, bugünkü üretilenden hoşnut gibi, bir de “çeşit”; öyle m?

Yapmayın!

Önceki ve Sonraki Yazılar