Bir evladın sesi olmak!

Geçtiğimiz Perşembe, “FETÖ sanığı unutulursa” başlıklı kısa bir yazı kaleme almıştım. Aslında amacım görülen davaların ciddiyetini sorgulamaktı.
Ancak aldığım bir e-mail duygularımı allak bullak etti. Bir evlat bana sesini duyurmaya çalışıyordu; tutuklu yargılanan Albay Murat Yılmaz’ın kızı, babasını FETÖ’cü olmakla yaftaladığımı düşünmüş. Yazının o kısmını aynen paylaşıyorum:

“FETÖ sanığı unutulursa!

Güleriz ağlanacak halimize!
Canım ülkemde böyle şeyler de yaşanıyor maalesef...
Darbe girişimiyle ilgili Manisa’da görülen davada İzmir Şakran Cezaevi’nde tutuklu bulunan Albay Murat Yılmaz cezaevinde unutulmuş ve bu nedenle duruşma yapılamamış. Hatta ilk şüpheli olduğu için dava başlayamamış bile. Bir de üstelik mahkeme heyeti de bekletilmiş.
Gözümde canlandı da...
Hâkimin suratının şekli!...
Ancak, olayın başka vahim tarafı şu ki:
Kıyıda köşede unutulan başka FETÖ’cüler de var mıdır acaba!...”

✶✶✶

Görüldüğü üzere “sanık” diyorum.
Ancak en alt satırda yazdığım “başka” kelimesi ifade edilmek istenen konusunda anlam sapmasına neden olmuş. Asla niyetim kimseyi yargı aşamasında yaftalamak değil, olamaz da...
Olayların bu kadar ciddiyetsiz ele alınması belki de bu tür davaların bir an önce sonuçlanmasına engel oluyor. Ve gerid kalan analar, babalar, evlatlar üzülüyor. Yılmaz’ın kızının, babasının masumiyeti üzerine verdiği onurlu mücadeleyi çok anlamlı buldum. Umarım en kısa zamanda babacığının masumiyeti kanıtlanır ve kavuşurlar.

Kimden hesap sorulacak!

Cumhuriyetten sonra ülkemizin yaşadığı en ağır yok etme girişimi ile mücadele etmek elbette kolay değil.
Tabii ki bu mücadele hiç kesintiye uğramadan devam etmeli...
Ancak, yıllarca hapis yatıp masumiyeti kanıtlanan yüzlerce isim olabilir.
Onların yitip giden hayatlarının hesabı kimden sorulacak?
Sadece hapis yatanlar değil elbet; onların evlatlarının, yakınlarının acısına kim merhem olacak?!
Üstelik, başı eğik olması gerekenler FETÖ ile yıllarca kol kola yürüyenler değil midir!...

Kafamda “DELİ” Sorular

* Facebook kullanıcı kaybediyormuş; “ettiğini” biçti desek doğru olur sanırım!
* Askerimiz kıymetlidir, gıdasından bütçe kısmasak da başka zehirlenmeler yaşanmasa!
* “Bu ülkede herkes fazla özgür” diyen Hülya Koçyiğit’i strateji yönetiminden dolayı kutlamalıyız!...
* Zerrin Özer’i de Hülya ablasının izinden gittiği için ayrıca tebrik etmek gerekmez mi?!
Önce insan olmayı başarabilsek!
Hoş kalın!...

Önceki ve Sonraki Yazılar