Deizm ve gençlik!

ÖNCE Deist ne anlama geliyor ona bakalım:
Yaradancılık anlamına gelen Deizm, dünyaya veya evrenin işleyişine müdahale etmeyen “tek Tanrı” olduğuna inanan ve tüm dinleri reddeden bir inanç biçimidir. Deizm peygamber, kutsal kitap, cennet, cehennem, melek, şeytan gibi kavramları kabul etmez. Onlara göre mutlak bilgiye ulaşmanın yolu vahiy ve peygamberden geçmez. İnsan aklı yeterlidir, kitaplara gerek yoktur. Tanrı aracı kullanmaz!... “Evrenin bütünü Tanrı’dır” der. Hiçbir Deist, iyi birey olmak için peygambere ve kitaplara ihtiyaç duymaz.
İmam Hatipli öğrencileri bilmem ama gençliğin çoğu deist hatta Ateist. Çünkü onlar sorup sorguluyor ve akılcı cevaplar istiyorlar: 
Neden Tanrı’nın küçücük çocuklara tecavüz edilmesine sessiz kaldığını,
 Hayvanlara yapılan işkenceye müsaade ettiğini, 
Dünyadaki kötülükleri neden topyekûn engellemediğini, 
Din adamlarının ve kitapların aracılığına neden ihtiyaç duyduğunu,
Dindarların kendi aralarında dahi anlaşamadıkları bu konunun onların vasıtasıyla anlatılmasına nasıl izin verdiğini, 
Yarattığı dünyaya ve insanlığa gönderdiği dinlerin savaşlara sebep olduğunu nasıl görmediğini...
Bunun gibi birçok neden sıralıyorlar.
Cevap verebiliyor muyuz!...
Ben şöyle düşünüyorum örneğin: Yaradılış ve varoluş düzleminde kafa yoranların ilk durağı Deizm (yukarıda açıkladım), okumalar ve düşünce düzlemi yükselince de Agnostisizm (Tanrı’nın varlığının ya da yokluğunun bilinemez olduğunu savunma [Bilinemezcilik/Laedriye]) giriyor devreye… Son durak da tahmin edeceğiniz gibi, “Ateizm”…
Gerçi bizim coğrafyamızda Ateist olmak, yani Tanrı’nın yokluğu temelinde yaşamak pek de kolay değil. Meşhur bir söz vardır, “Batan gemide Ateist olmaz!” şeklinde…
Ateizm temelinde en sıkı nutku attığınız günün ertesinde, çaresiz, zor bir durum karşı- sında kendinizi -hem de en hazin bir şekildeFatiha’yı okurken bulabilirsiniz?! Batı, yüzlerce yılda Ateizm’i içselleştirdi ama bizim için henüz aynı şey geçerli değil…

Çatlayın patlayın!

Sosyal medyada çılgınca paylaşılınca, ben de eksik kalmayayım, dedim.
“Çatlasanız da patlasanız da, dünyada 35 ülkede heykeli dikilen, 120 tane cadde ve 35 tane meydana adı verilen tek lider Mustafa Kemal Atatürk’tür.”
Demek ki bu toplara girmemek gerekiyormuş. Rekabet edilemez üstünlükle karşı karşıyasınız zira.
Akıl ve mantık yolundan ilerleyelim, derim...

Dolaylı vergi

Vergi konularından hiç anlamayanlar bile dolaylı vergideki bu uçurumu görebilir: Avrupa yüzde 30, Türkiye yüzde 67. Niye yerli üretim yok oluyor, diye soruyor musunuz bir de!..

Kafamda “DELİ” Sorular

* Cinsel istismara 12 yaş sınırı olması durumuna açıklık getirilmiyor. Bu kadar zorluyorsa açıklamak... Eyvah ki ne eyvah!
* Milli Savunma Bakanı, FETÖ tehlikesi tamamen ortadan kalkmıştır, diyor da OHAL niye kalkmıyor!...
* Niğde-Bor ve Kırşehir şeker fabrikaları tüm çırpınışlara rağmen satıldı. Seçimde bu illerden çıkacak oyları merak eden var mı? 
Gelir adaletsizliğinde Çin ve Hindistan’dan sonra üçüncü sırada olan ülkemizin yükseleceği(!) günleri görebilmek dileğiyle…
Hoş kalın!...

Önceki ve Sonraki Yazılar