Bir Süleymancı’nın itirafları!

Geçtiğimiz günlerde Süleymancılara ait bir tarikat yurdunda görevli yurtta kalan çocukları dövmüş, görüntüler kamuoyuna yansıyınca da ilgili kişi tutuklanmıştı. Aslında tarikat ve cemaat yurtlarında her daim gerçekleşen sıradan olaylardan biriydi ama kamuoyuna yansıyınca işlem yapıldı.
Bilindiği gibi daha önce de baskılar nedeniyle genç bir üniversite öğrencisi intihar etmişti.
 
****
 
Son olay Süleymancıların yurtlarında gerçekleşti.
Peki nedir Süleymancılık?
Öncelikle belirteyim ki, Süleymancıların finans ve insan kaynağı Almanya’dır.
Türkiye’den daha çok orada örgütlüdürler.
Almanya’da çalışmaya gidenlerin büyük bölümü kırsal kökenli olduğu için dindardırlar, yabancı bir ülkede yaşadıkları için duyguları ön plandadır.
‘Almanya’da yaşayan gurbetçiler dinini ve kültürünü kaybetmemek için’ tutunacak dal aradılar ve karşılarında örgütlü güç olarak Süleymancıları buldular.
Tarikatların cirit atacağı alan burasıdır; gettolaşma, yabancı bir ülkede dinine sarılarak, kendini, varlığını koruma güdüsünü çok iyi kullandılar.
 
 ****
 
Şubat ayı içinde Almanya’nın en güçlü gazetelerinden Yeni Posta’nın etkinliklerine katılmak için gittiğim toplantıda Zekayi Işın bir kitap armağan etti.

 

“Süleymancılık, Cemaate Adanmış 40 Yıllık Hüsran” başlığını taşıyan bir tür itirafname olan kitabı dikkatle okudum.
İçinde önemli bilgiler olan kitap Almanya’da olduğu kadar Türkiye’de yankı yaratmadı.
Neden acaba?
 
****
 
Önce kendisini biraz tanıyalım…
1964 yılında Eskişehir Mihalıççık İlçesi’nin Narlı Köyünde dünyaya gelen Zekayi Işın, ilkokulu köy okulunda tamamladıktan sonra Mihalıççık’ta bulunan Süleymancılara ait Kuran kursunda yatılı olarak dini eğitim almaya başladı.
1977 yılında Almanya’ya gitti. Alman okulunda liseyi bitirdi ve peyzaj eğitimi aldı.12 yıl çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 1991 yılında kendi firmasını kurdu.
İlçedeki Kuran kursunda başlayan cemaat ilişkisi Almanya’da da devam etti. Süleymancıların üst düzeyinde görev aldı. Cemaate hizmet etmek için iki bina satın aldı; 5 yıl cami hocalığı yaptı
20 yıl boyunca çocuklara dini eğitim verdi.


 
****
 
Kısa özgeçmişini kendi sözleriyle tamamlayalım:
“Süleymancılara öyle bir gönül vermiş ki, çocuklarının isimlerini Süleyman, Hilmi ve Tunahan koymuş. Gençliğini, enerjisini ve ciddi para desteği verdiği cemaat tarafından kandırıldığını fark ettikten sonra başkalarını da uyarmak ve uyandırmak için yazmış bunları…”
 
****
 
Bütün İslami cemaatlerin başvurdukları bir yol var; takiyye…
Süleymancılar da aynı yolu izliyorlar:
“Süleymancıların binalarına girdiğiniz zaman ilk önce bir Atatürk köşesi görürsünüz. Oysa Atatürk onlara göre deccaldır.
Süleymancılar, dünyevi işleri kolay yapabilmek için sakal bırakmazlar. Sarık, cübbe, şalvar türü kıyafetleri giymezler. Görevlileri kesinlikle kravatsız dışarıya adım atmaz.”
(Sayfa-14).
 
****
 
Aslında bütün tarikatlar, cemaatler birer FETÖ adayıdır.
40 yıl Süleymancıların içinde kalmış olan Işın, Süleymancıları FETÖ’den ayıran farkı şöyle açıklıyor:
“Bunların FETÖ’den eksikleri: 1-Para, 2.Hakim, 3.Polis. Başka hiçbir fark yok. Bunlar da devlete her zaman karşıdırlar. Türkiye şer’i hükümlerle yönetilmiyormuş. Onun için mücadele etmek bir cihat olarak ortaya çıkıyor.”
(Sayfa-39).
 
****
 
Siz hiç tarikatların cemaatlerin deprem, sel, yangın gibi felaketlerde yardıma koştuğunu gördünüz mü?
İçkili mekanlarda tebliğ yapan bu güruh asla insanlara yardıma koşmaz.
Zekayi Işın tam da bu noktayı anlatıyor:
“Bunlara binlerce kurban gelir. O anda hepsini tüketme şansları yoktur. Tüketemedikleri kurban etini fakire, fukaraya kesinlikle vermezler.
Eti vermedikleri gibi hiçbir ihtiyaç sahibine yardım etmezler. Deprem, sel, yangın mağdurlarına, açlık ve kıtlık durumunda insanlara ya da askeriyeye yardım etmezler. Ben 40 yıl boyunca bunların içinde kaldım ama böyle bir yardımı ne gördüm ne de duydum.”
(Sayfa-48).
****
 
Tarikat üyeleri askere gitmek istemezler.
Nitekim Zekayi Işın da askere gitmediğini anlatıyor kitapta…
Vergiden zaten kaçarlar; zorunlu kalmadıkça vermezler.
 
****
 
Tarikat ve cemaatleri anlatan bilindik bir cümle var, Yazar Işın bunu sık sık tekrarlıyor kitapta:
“Bizim talimatımız dışında aklını kesinlikle kullanmayacaksın. Gassal önündeki mevta gibi tam bir teslimiyetle bize itaat edeceksin.”
(Sayfa-70).
 
****
 
Mustafa Kemal’a neden bu kadar düşman olduklarını satır aralarından anlıyorum.
Kuran’ı Türkçeye çevirip anlaşılmasını sağlamaya çalışan kurucu öndere elbette düşman olacaklar.
Bakın ne diyor Zekayi Işın:

“Kuran tecvidle okunacak (Yıllar sonra fark ettim ki Kuran tecvidi, hatmeler, ihlaslar, virdler, zikirler her şey ama her şey Kuran anlaşılmasın diye bir bahane…” (Sayfa72).
 
****
 
Gelelim son olaya…
AKP iktidarı daha önceki iktidarlar tarafından da kollanan, desteklenen FETÖ’yü devletin kılcal damarlarına soktu, bu ülkenin anahtarlarını teslim etti.
Geri almaya kalkınca da kanlı bir hesaplaşma oldu.
Peki bundan ders aldı mı?
Hayır.
Sadece Süleymancılar iktidara tam biat etmediği için o görüntüler medyaya servis edildi.
İktidara sıcak bakan bir cemaat olsa, öğretmenin dayağının üzeri kapatılır, sonra da ödüllendirlerdi.
 
****
 
Bakın ne diyor Zekayi Işın:
“Şimdilik kapısına Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir okul ve yurt tabelası asılmakla işletilen bu yerlerin denetimi Bakanlıkça yapılsa da herkes biliyor ki denetim yurdun fiziksel yeterliliği noktasında gerçekleşiyor.
Gerçekçi bir denetim yapılacak olsa bu cemaat okul ve yurtlarının yüzde 70’inin kapanacağına şahsen benim hiç şüphem bulunmuyor.”
(Sayfa-82).


Almanya’da yaşayan Zekayi Işın’ın Süleymancılık konusunda pek çok yazısı, kitabı var.
Tarikatların, cemaatlerin gerçek yüzünü görmek istiyorsanız, Okuyorum yayınlarından çıkan ‘Süleymancılık, Cemaate Adanmış 40 Yıllık Hüsran’ kitabını okumalısınız!
FETÖ’den bir farkı olmadığını göreceksiniz!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar