Demokratik ülkelerde yurttaşlar seçim güvenliğine ilişkin bir kaygı taşımazlar.

Oylarını verirler, toplumun tümünü temsil eden kamu kuruluşları (YSK, İçişleri Bakanlığı) gereken özeni gösterip, seçim sonuçlarını ilan ederler.

Aksi düşünülemez bile…

****

Bizde ise çok partili siyasal yaşama başladığımız anda sorunlar başladı.

1946 yılında tek parti iktidarında açık oy-gizli tasnif yapılarak, hileli bir şekilde seçimi CHP’nin kazandığı ilan edildi (Aynı CHP yönetimi ve İnönü 1950’de koltuğunu kriz çıkarmadan Demokrat Parti’ye devretme olgunluğunu göstermişti).

12 Eylül referandumunu anımsıyorum, cunta lideri Evren tek taraflı ‘Evet’ kampanyası yürütmüştü.

Hayır pusulası mavi, evet pusulası kahverengiydi.

Darbenin en koyu anlarında şeffaf zarfların için konulan mavi hayır oyları görünüyordu ve insanlar haklı olarak hayır oyu kullanmaktan kaçınıyorlardı.

Düşünün Trabzon’da çıkan Karadeniz gazetesi Ordu kentini mavi renkte gösterdiği için toplatılmıştı. Cunta yönetimi denizin ve gökyüzünün maviliğini sansür edilmesini istemişti.

****

O alışkanlık devam etti ve 2017 referandumunda mühürsüz oylar geçerli sayılarak, ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ diye ilan edilmedi mi?

Bir tür yeni padişahlığın geri getirilmesi anlamındaki rejim değişikliği böyle gerçekleşti.

Bu iktidarın seçim güvenliği konusunda sicili çok temiz değil...

İstanbul seçimlerini çalmak istemediler mi?

Daha sayım bitmeden Binali Yıldırım “Seçimi kazandık” diye açıklama yaptı ama bu kez sert kayaya Ekrem İmamoğlu’na tosladılar.

Dünya siyaset tarihine geçecek bir ayıba da imza attı AKP yöneticileri…

Aynı zarfın içine konulan dört oydan üçünü geçerli sayıp, birini geçersiz saydılar.

Harika bir benzetme duymuştum; namaz kılmak için abdest alıyorsunuz. O abdest üç rekat için geçerli sayılıyor, bir rekat için olmaz deniliyor; onun gibi bir şey yaptılar utanmadan....

****

Sözü şuraya getireceğim geçtiğimiz günlerde Bursa Barosu eski Başkanı Avukat Ekrem Demiröz önemli bir gelişmenin ilk kıvılcımını çaktı.

Çok sayıda hukukçu bir araya gelerek, “Avukatlar seçim güvenliği için buluşuyor” etkinliği yaptılar akademik odalar yerleşkesi BOAB’da…

Millet İttifakı’nı oluşturan partilere mensup avukatların katıldığı etkinliğin açış konuşmasını CHP İl Sekreteri Baran Güneş gerçekleştirdi.

Sonra sözü Ekrem Demiröz’e verdi:

“Molierac avukatlar için ‘Köle kullanmadılar, ancak efendileri de olmadı’ diyor. Molierac’ ın avukatlar için ‘Köle kullanmadılar’ sözü insan haklarına olan saygımızı ‘Efendileri olmadı’ sözü ise bağımsızlığımızı simgeliyor. Farklı görüş ve inançta olsalar da tüm avukatların kutup yıldızı hukuk ve adalettir. Hukuk, içinde olduğumuz yol, adalet ise varacağımız yerdir.”

****

Ekrem Demiröz, adaletin en önemli parçası avukatların konumunu anımsattıktan sonra görevlerine ilişkin de şunları söyledi:

“Bu bağlamda şunu belirtmek isteriz ki, seçimler demokrasinin tümü olmasa da en önemli unsurudur. Demokratik bir ülkede yaşamanın ön koşullarından biri seçimlerin adil, demokratik ve güvenilir olmasıdır. Seçimlerine şüphe ile bakılan bir ülkede iç huzur olmayacağı gibi dış dünyada da saygınlığımız olmaz. Her vatandaşımız kullandığı oyun doğru yere yazıldığından ve iradesinin doğru yansıdığından emin olmak ister. Bazı şeyler vardır ki görevlerimizin arasında yazılı değildir. Ancak mesleğimizin niteliği ve taşıdığımız sorumluluk duygusu bize ne yapmamız gerektiğini söyler. İşte bizim burada buluşmamızın sebebi bu kaygıyı gidermek ve güvenilir bir seçimin gerçekleşmesini sağlamaktır.”

****

Bu sözler kuşkusuz havada kalmayacak, hedef Bursa’da 7 bine yakın seçim sandığının kurulduğu her okulda avukat bulundurmak…

Bursa Barosu’nun 18 Nisan’dan sonra bir sandık ve seçim hukuku eğitim çalışması başlatacağına dikkat çeken Demiröz, sözlerini bir çağrıyla sonlandırdı:

“Değerli dostlar sonuç olarak bizler seçim günü sahada olacağız. Sandık başında görev yapan kişilerin yanı sıra vatandaşlarımızın da sorularına yanıt vereceğiz ve hukuksal destek sağlayacağız. Oy kullanma aşamasından oy sayımları tamamlanana kadar olan sürecin takipçisi olacağız. Bunun sağlanması için de hedefimiz her okulda bir avukat bulunmasıdır.

Başlattığımız bu girişimin daha da büyümesini ve başka illerde görev yapan meslektaşlarımıza da ilham kaynağı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyoruz.”