Nobel ödüllü Aziz Sancar ölümden nasıl kurtuldu?

İmam Hatip’ten mezun olduktan sonra Hukuk Fakültesi’ni bitiren ve Bursa’da avukatlık yapan Levent Ezberci’nin söylediklerini unutamıyorum:

Batıya Hıristiyanlara, Yahudilere düşmanlık yapanlar bütün ilaçların oradan geldiğini biliyor mı? Allah için Müslümanlar bir aspirin bulsalar ya!”

 

****

 

Biliyorsunuz Penisilin diye bir anti-biyotik var.

Alexander Fleming diye bir gavur buldu bu ilacı…

Pek çok hastalığın ilk tedavisinde kullanılan bu ilaç 1928 yılında bulundu ama 1945 yılında seri üretime geçildi.

 

 

****

 

O sırada Türkiye’de, 1946 yılında, Mardin’in Savur ilçesinde Aziz Sancar dünyaya geldi.

Diyeceksiniz ki ikisi arasında ne gibi bir ilgi var?

Durun bundan sonrasını, cumartesi günü SMA hastası için Bursa’ya gelen eski başbakanlardan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun eşi Dr. Sare Davutoğlu anlatsın!

 

****

 

Sare Davutoğlu’na şu soruyu yönelttim:

Bundan yıllar önce sizin ailenizdeki bir fert, Aziz Sancar’ın daha çocukken hayatını kurtarmış. Bu olayın detaylarını sizden dinleyebilir miyiz?”

Sare Davutoğlu: “Sorunuz öncelikle bana sevgili babamı hatırlattı. Şubat ayında kendisini kaybettik. Değerli Profesör Aziz Sancar, bu toprakların insanı Mardin’imizden. Görev yıllarımda babamla sık sık konuşurduk. Bir gün yine sohbet ederken Aziz Sancar’ın kızı ve eşiyle birlikte geleceğini, Çankaya’da kahvaltı yapacağımızı söyledim. Amcam uzun yıllar Mardin’de genel cerrahi uzmanı olarak görev yapmıştı. Mardin’i çok severdi. Aynı yıllar Aziz Sancar’ın çocukluk dönemine tekabül ediyor. Babamın ricası oldu, ‘Lütfen bir sorar mısın, amcanı hatırlıyor mu?

Aslında sormaya biraz çekindim ama babamı da kıramadım. O yüzden bir araya geldiğimizde bu soruyu Aziz Sancar’a sordum. Nobel kazanmak tabii ki herkesin harcı değil. Önemli bir değerimiz. O kadar zeki bir insan ki hemen hatırladı. ‘O benim hayatımı kurtardı’ dedi. ‘Penisilin yeni çıkmıştı. Alerji riskinden dolayı herkes kullanmaya cesaret edemiyordu. Biz o yıllarda ablamı zatürre nedeniyle kaybetmiştik. Amcanız penisilini kullanarak benim hayatımı kurtardı.’

Rahmetli amcamın oğlu ve gelini de profesör. Hemen onları telefonla aradık. Onlara; ‘Amcamı tanıyan biri var burada, sizinle tanışmak istiyor.’ dedim. Onlar da hem çok şaşırdı hem de çok mutlu oldular. O günden sonra da değerli hocamız Profesör Aziz Sancar, Türkiye’ye her geldiğinde mutlaka görüşürüz.”

 

 

****

 

Birtakım çevrelerin karalamalarına karşın genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ne yaptığını görüyor musunuz?

Türk devrimi aynı zamanda bir sağlık devrimidir diye yazmıştım geçmişte; işte size bir kanıtı daha!

13 milyon nüfusun yarısı hastalıklıydı.

 

Genç cumhuriyet yeni kuşakları yaşatmak için dizanteri, tifo, kolera ve benzeri pek çok hastalıkla mücadele etmek amacıyla kurumlar oluşturdu.

1945 yılında üretime başlamış ilacı getirterek, başta Aziz Sancar olmak üzere pek çok insanını ölümden, sakatlıklardan, hastalıklardan kurtardı.

Minnet ve şükran duymak yerine atıp tutmak niye?

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar