MERKEZ BANKASI NE YAPMAK İSTİYOR?

T.C.Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün kimsenin beklemediği sürpriz bir karara imza attı. Uzunca bir süre, yedi aydır yüzde 14’le sabit tuttuğu politika faizini 100 baz puan indirerek  yüzde 13’e çekti.  Karar metninde bir taraftan son dönemde başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere küresel ölçekte tartışma konusu olan resesyon risklerine dikkat çekilmekte diğer taraftan küresel barışın sağlanması durumunda içeride cari açığa neden olan döviz ihtiyacının azalacağı, bu suretle liralaşmanın KKM ve diğer makro ihtiyati politika setleriyle birlikte ivme kazanacağı belirtilmekte.

Sevgili okurlar;

Baştan söyleyelim, TCMB’n geçen yıl Eylül ayında başlattığı ve Ocak ayına kadar sürdürdüğü faiz indirimlerinin gerekçeleri ne kadar bilimsellikten uzak ve rasyonel değilse şimdiki kararı da bilimsellikten ve rasyonaliteden uzaktır.  Aslında çok fazla da bir şey yazmaya gerek yok. Yanlışları tekrarlayarak yönetmek deyimini kullanmak istiyorum ama yönetmek kelimesi de fazla geliyor, yanlışları tekrarlayarak hayal kurmaya benziyor.  Belki de Titanik Gemisine benziyor, ya da doktorların “kendi haline bırakın”  ifadesine. 

TCMB son dönemde MB’nin brüt rezervinde yaşanan artışa, KKM’de toplanan mevduat miktarına, petrol ve bazı ürünlerde fiyatların bir miktar gerilemesine, içeride turizm sezonunun çok iyi geçeceğine dair beklentilere güveniyor olabilir. Ancak yedi ayda 62 milyar doları bulan dış ticaret açığı ve altı ayda 32 milyar doları bulan cari açık varken, turizm gelirlerini söz konusu açıkların finansmanında kullansak bile hala ciddi miktarda riskler var. Dahası dün aynı TCMB kısa vadeli dış borcun 182,5 milyar dolar olduğunu açıkladı.

Bu arada şunu söyleyenler olacaktır, politika faizinin yüzde 14 olması ile yüzde 13 olması arasında ne fark var, topu topu 1 puan. Ayrıca, karar metninde geçen yılda olduğu  gibi faiz indirimlerinin önümüzdeki aylarda da devam edeceğine dair bir ifade yok. Hatta bu defaki karar metninde küresel barışın sağlanması halinde hızlı bir  dezenflasyonist sürecin başlayacağı belirtilmekte. Ne de olsa Sayın Cumhurbaşkanı Ukrayna-Birleşmiş Milletler, Suriye-Rusya arasında çok yönlü diplomatik girişimlerde bulunmakta. Hayal etmekte mahzur yok, bir sabah kalktığımızda bir bakarsınız, bu coğrafyada barış sağlanır, petrol fiyatları 60-70 dolarlar seviyesine iner, lojistik sorunları düzelir ve enflasyonist eğilimler düşer.  Geçen yıl Aralık ayında Hazine bakanımız Sn. Nebati’nin “gözünüzü kapatın, altı ay sonra uyanın, başka bir ülkede uyanacaksınız” dememiş miydi. Bir önceki dönemde olmadıysa şimdi de olmayacak denir mi? 

Sevgili dostlar;

Olan bitenin kısaca tanımı şudur, MB veya ekonomi yönetimi dünkü faiz indirimi kararıyla herkese, “Bizden mantıklı, kendi içinde tutarlı, bilimsel ve rasyonel bir para politikası beklemeyin.” mesajı veriyor.  

Politika faizi indirim kararı sonrası dolar/TL kuru 18 lira sınırını aştı, fazla artmadı. Etrafımda bazı vatandaşlar, “TCMB yöneticileri faiz inince doların artacağını bilmezler mi. Acaba, bilmediğimiz bir şeyler mi var, yoksa bile bile böyle karar niye alsınlar”  diyorlar. Elbette ki biliyorlardır, 2019-2021 yıllarında defalarca yaşananları bilmezler mi, diye cevap veriyorum. Öyleyse neden?

Hükümet için önemli olan enflasyonla mücadele veya liralaşma, yatırımların artması, cari açığın azalması falan değil, inanın değil. Bu saatten sonra hükümet enflasyonla mücadele edemez, zaten Şubat, Mart ayında baz etkisiyle enflasyonun düştüğüne düşeceğine inanacak bir sürü Tarım Kredi Müşterisi var. Tek bir amaç var, enflasyonla büyümek, seçime hazırlık yapmak, kredi kanallarını açarak, paranın kağıt değerini artırarak birkaç ay daha gittiği yere kadar götürebilmek.

Korkum şu ki; Eylül ayında da faiz indirimlerine devam ederlerse 2021 Eylül ayında neler olduysa benzerinin bir daha yaşanması. 2021 Eylül ayında ne mi oldu, haftaya yazımızda grafiklerle, tablolarla gösterelim, neler olmuş neler, konut endeksinden, elektrik ve gaz fiyatlarına, TL’nin değer kaybından, enflasyon göstergelerine kadar.                                 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar