“Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursalılar'ın yakından tanıdığı bir ismi gündeme taşıdı: Hasan Dağcı...

Uzun yıllar önce Bursa'da yaşayan, Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının ardından İstanbul'a giden bir isim Hasan Dağcı...

Benim de kişisel olarak uzaktan tanıdığım biri...

1990'lı yıllarda Bursa'da gazetecilik yaparken, Hasan Dağcı Refah Partililerin yarı-resmi yayın organı Marmara Gazetesi'nin genel müdürüydü.

O göreve Faruk Çelik tarafından getirildiği biliniyor.

O tarihlerde yani 1994 yılında yapılması planlanan ancak sonra ertelenen ara seçimlerde Refah Partisi adayı olarak katılan Ertuğrul Yalçınbayır'ın da basın işlerini yürütmekle görevlendirildi.”

(2001 yılında önce TBMM’de, sonra Başbakanlık’ta Yalçınbayır’ın danışmanlığını üstlendim. Yüksel Baysal).

***

“Sonra Marmara Gazetesi kapandı. Tam o sırada RP'liler kent yönetimlerini alınca, Hasan Dağcı, yine Faruk Çelik'in önerisi ve isteğiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel kalem müdür yardımcılığına getirildi.

Bu görev resmi midir, değil midir çok bilinmiyor ama Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerini yanıtlayan Hasan Dağcı, yandaş medyanın birinde ‘Ben özel kalem müdürü değilim’ diye feryat ediyor.

Resmi görevin adı Özel Kalem Müdürlüğü olmayabilir ama orada görev yaptığını hemen herkes biliyor.

***

İstanbul'a giden sıradan gazeteci Hasan Dağcı'ya, Tanrı yürü ya kulum demiş olmalı ki, kaderi değişti.

Önce İDO kantinlerinin işletmesini aldı denildi. Sonra özel hayatında büyük bir değişiklik yaparak Nasuha Özyıldırım ile olan evliliğini sonlandırdı.

Hatta bir ara adı artist-sanatçı ile çıktı.

***

Neyse o bölüm bizi çok ilgilendirmiyor. Ancak Hasan Dağcı'nın yürüyüşü orada bitmedi. Ankara'da görev yaptığım sırada Hasan Dağcı'yı son model Jaguar araca binerken gördüm. Boğaz'da villada oturup, önemli işlere imza atmaya devam ediyor Hasan Dağcı...

Söylentiler doğru mu bilmiyorum ama Ankara-İstanbul hızlı tren işinde bile ortak olduğu söyleniyor.

***

Ve son olarak Kadıköy'de cami arsasına rezidans yapan Hasan Dağcı...

Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki, ‘Cami arsası Büyükşehir tarafından plan değişikliği yapılarak rezidansa dönüştürüldü.’

Hasan Dağcı 28 Şubat döneminde alınan karara atıfta bulunarak 2 bin 500 metrekare altında bulunan yerlerin cami arsası olamayacağını, bundan dolayı bu arazinin de cami alanı olmaktan çıkarıldığını anlattı.

Bu doğru olabilir kuşkusuz...

Ancak, kimdir bu Hasan Dağcı sorusu olduğu gibi yerinde duruyor?

Hasan Dağcı kimdir ve bu kadar kısa sürede bu kadar zengin nasıl oldu?

Tahmin ediyorum Hasan Dağcı bu durumu cami arsasında olduğu gibi kolay açıklayamayacak.”

HASAN DAĞCI İSMİ YENİDEN GÜNDEMDE!

Bu yazıyı 2011 yılı Temmuz ayında Bursa-Yeni Dönem gazetesinde yazdım. Halen Bursaport sitesinde yazı duruyor.

Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet gazetesinden Barış Terkoğlu, Hasan Dağcı ismini bir kez daha gündeme getirdi.

“Kılıçdaroğlu’na karşı Yalı Partisi” başlığı bu olan yazının girişinde şu bilgilere yer verildi:

“Bilmeyenler adını Sedat Peker’le duydu. Peker, “Hasan Dağcı isminde bir şahıs var, bu şahıs cumhurbaşkanımızın eski özel kalem müdürüdür” diye onu tanıtmaya başlamıştı. “Belen İnşaat diye bir firması var. Devletten ne kadar büyük ihaleler aldığını internetten girip bulabilirsiniz (hep fahiş kârlarla)” sözleriyle devam etmişti.”

Sonra sözü şuraya getirdi:

“Aslında Dağcı ile Kılıçdaroğlu arasındaki çatışma yeni değil...

Yıllar önce, daha CHP’ye genel başkan değilken İBB’nin başına aday olmuştu. O gün, Kılıçdaroğlu, Dağcı’yı hedef almıştı. “Erdoğan’a soralım, kimdir Hasan Dağcı?” demişti. İki yıl sonra, genel başkan olunca, Erdoğan’a tekrar yüklenmişti: “Tanıyor musun Hasan Dağcı’yı, kendi özel kalem müdürün”. Kılıçdaroğlu, bir cami arazisinin imar durumunun değiştirilerek rezidansa çevrildiğini, Dağcı’nın zengin edildiğini söylemişti.”

****

Konuyu gündeme getirme gerekçesini de şöyle açıkladı:

“İşte iki ay önce, Dağcı’nın yalısındaki o toplantıyı dinledim. Toplantıda Kılıçdaroğlu’nun “beşli çete” dediği işadamları vardı. ‘Beşli çete’nin dışında, büyük ihaleleri alan altıncı, yedinciler de... Erdoğan’ın çok yakın bir akrabası da vardı, Dişli ailesinin tanınmış ferdi de...”

****

Yazının sonundan bir bölüm aktararak bitireyim:

“Son olarak Kılıçdaroğlu’na karşı bir operasyon devreye sokulmuştu. ‘Yalı Partisi’nin fonladığı, kimi gazeteciler başta olmak üzere, muhalefetin takip ettiği isimler üzerinden, Kılıçdaroğlu itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştı. Hedef, Kılıçdaroğlu’nun adaylığının önüne geçmekti.

Olmadı... Şimdi başka bir plan devreye sokulmaya çalışılıyor!”