İşte programın satırbaşları;

İnsanlığın koronavirüs salgınına hazırlıksız yakalandığını söyleyen Engin, " Vahşi kapitalizmin doğa tahribatı ve batıda insanlığa yatırım yapılmaması sosyal devletin ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardı. Vahşi kapitalizmin hüküm sürdüğü ülkelerde önünü alamadılar. Ülkemizde cumhuriyet döneminde kurulan tıp fakültelerimizde idealist başarılı doktorlarımız yetişiyor. Bütün sağlık personelimize teşekkür ediyoruz. Öyle görünüyor ki alınacak daha çok yolumuz var daha ilk dalgayı atlatamadık. Hükümetin eksiklikleri oldu. Maske en başından zorunlu kılınmalıydı. Umarım ki atlatacağız" dedi.

"Sosyal yardımlar konusunda herhangi bir ayrımcılık söz konusu değil"

Narlıdere Belediyesi'nin pandemi sürecinde aldığı önlemlere değinen Engin, " İlk günden beri hijyen ve sterilizasyon çalışmasına önem verdik. 40 bin maske dağıttık. Narlıdere'deki 100'e yakın berber ve kuaför salonlarını perşembe ve cuma günü dezenfekte edeceğiz. Pazarlardaki tekstil bölümünü kaldırarak tezgahlar arasında 3 metre sosyal mesafe oluşturduk. Nar çiçekler anaokulunun ikincisini açacağız.Aynı zamanda anaokulumuzda uzaktan eğitime geçtik.  2 bin gıda kolisi dağıttık. Belediyeye ait dükkanlardan 2 aylık kira almıyoruz. Huzurevlerinin sterilizasyonunu gerçekleştirdik. Veteriner İşleri Müdürlüğümüzle birlikte hayvanseverler ile de görüşmemiz var. Her hafta düzenli olarak  600 700 kg mama dağıtıyoruz. Bu konuda Narlıdere sakinlerine de gösterdikleri duyarlılıktan dolayı çok teşekkür ediyorum.  


Hükümetin engellemelerine rağmen CHP'li belediye ve ilçe örgütleri olarak çalışmaya devam ediyoruz. 3 büyük siyasi partinin ilçe başkanları  ve STK'lar ile görüştüm. Hepsinden ihtiyaç sahiplerinin isim listelerini istedik. Sosyal yardımlar konusunda herhangi bir ayrımcılık söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
 

"Narlıdere'de koronavirüsten can kaybı yok"

Narlıderede'ki koronavirüs vaka sayısı hakkında konuşan Engin, "Türkiye'nin en büyük huzurevi Narlıdere'de. Yaklaşık 750 sakini olan bir huzurevi. Maalesef hem sakinlerinde hem de çalışanlarında hastalık görüldü. Ancak Narlıdere'de buna rağmen 17'yi geçmeyen vaka sayısı var.Vefat görülmedi.  Ama bu durum insanları rehavete sokmamalı. Salgını bir kişinin dünyaya nasıl yaydığını gördük.

"Tunç Soyer'in arkasında durmalıyız"

"Koordinasyon problemimiz yok" diyen Engin şöyle devam etti: "Kaymakamlık vefa grubuna da destek oluyoruz. Herhangi bir koordinasyon problemimiz de yok. Büyükşehir belediyesinin bütün birimleri ile görüşüyoruz. Talep ettiğimiz her konuda yardımcı olmaya çalışıyorlar. Biz de büyükşehirin imkanları doğrultusunda gerçekçi taleplerde bulunuyoruz. Büyükşehirin bu konuda adil davrandığını söyleyebilirim.  Bugünler geçecek. İzmir'de tartışmalar var. İzmirliler günü üzerinden çok saldırılar oluyor. Tunç Soyer'in arkasında durmalıyız. Festivalin, kutlamanın olduğu her yerde mutlu insanlar olur. Bu sadece Tunç Soyer için de değil, demokrasi ve hukuk devleti isteyen herkese sahip çıkmalıyız. Tunç Soyer'in bizlere söylediği "Hizmet ederken hiç kimseyi ayırmayın. Bölgelerinizde kimse aç yatmasın" oldu. Bizim kutuplaşmadan uzak durmamız lazım "

"Narlıdere ekonomisini 5 yılda yüzde yüz büyüteceğiz"

Belediyecilik hizmetlerinde sokağa çıkma yasağının olumlu etkisi olduğunu söyleyen Engin," Bisiklet yolumuzu aksama olsa da Temmuz ayında açacağız. Sahilevlerinde çay bahçesini bayramdan sonra açacağız. Elimizdeki imkanlarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Belediye kapanmadı. Tüm çalışmalarına devam ediyor. Bu dönemde projelere daha çok zaman ayırabiliyoruz.

Güngören caddesini yenileyeceğiz. Barış Sokak'ı bir kilometrelik bir alışveriş caddesi haline getireceğiz. Eski tahtacı mahallesinde  yüz tane evi restore edeceğiz. Pir Sultan Abdal Parkı'na düğün salonu ve konser alanını 25 bin metrekarelik bir alanda gerçekleştireceğiz. Bunlar Narlıdere'nin 20-30 yıldır konuştuğu ayağa kaldıracak projeler. Narlıdere'de uluslararası tenis  kulübü açacağız.  Günübirlik turizm hedeflediğimiz için yaya olarak her alana gidilebilmeli. Biz sokaklarımızı yayalaştırıyoruz ve hepsini birbirine bağlıyoruz.İzmir de şehir içinde en güvenli bisiklet yolunu Eylül ayında açılacak. Ticaret artsın ve sürdürülebilsin. Slow food için başvuru yaptık. Kadın kooperatifi kurduk. Önümüzdeki yıllarda onları girişimci yapacağız. 3 yıl sonra turistlik bir alan olacak. Nüfusu az olan bir ilçe olduğumuz için temiz havası, yeşillik alanları ile buna çok uygun. Bu konuda dünya ile yarışmak istiyoruz. Narlıdere ekonomisini 5 yılda yüzde yüz büyüteceğiz. Bu bizim sözümüz" şeklinde konuştu.

 
Türkiye ekonomisinin de bu salgına hazırlıksız yakalandığını dile getiren Engin, " Referandum, darbe, one minute gibi olayların ekonomimize nasıl etki ettiğini bugün görüyoruz. Bugüne kadar  Türkiye kendi kaynaklarından tüketti. Tüm dünyayı saran bu durumda harcayacak bir şey kalmadı. Sokağa çıkma yasağı 20 gün olsaydı bugün bu durumda olmazdık. Ama ekonomi bu durumu kaldıramadı" diye konuştu.