Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, uzun yıllardır kaldırılması planlanan cezaevi için, “Benim dönemimde cezaevinin kalkıp kalkmaması önemli değil ama kalkması lazım. Şu an bile Buca’da olmaması gereken bir yapı” dedi. Kılıç ayrıca Buca metrosuna ilişkin de, “Tunç Soyer bu konuda kararlı. Pandemi bittikten sonra metronun temelinin atılacağını düşünüyorum” diye konuştu.
 

Pandemi sürecinde yapılan çalışmalar ve belediyenin mali durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıç, göreve geldiğinde 380 milyon civarında olan borcu 255 milyon liraya düşürdüklerini açıkladı. İlçede uzun süredir çözüm bekleyen Cezaevinin kaldırılması ve Buca Metrosu Projesi’ne yönelik de önemli açıklamalara imza atan Başkan Kılıç,  cezaevinin şuan Buca’da olmaması gereken bir yapı olduğunu ifade etti.  Kılıç, Buca Metrosu’na ilişkin de, “Buca Metrosu konusunda son noktaya geldik. Tunç Başkan da bu konuda kararlı. Pandemi bittikten sonra metronun temelinin atılacağını düşünüyorum” dedi.

“MERKEZİ HÜKÜMET YEREL YÖNETİMLERE DESTEK OLMALI”

Tüm dünyada olduğu gibi tüm Türkiye’nin ve İzmir’in zor bir süreçten geçtiğini belirterek sözlerine başlayan Kılıç, “Bizler de belediye olarak böylesi bir kriz döneminde olabildiğince tüm belediye olanaklarını bu sürece özgülemeye çalıştık.  Açıkçası elimizdeki imkanlarla ve yerel yönetimlerin hali hazırdaki gelirleri ile buna benzer travmatik mücadeleleri yerine getirmesi çok zor. Belediyelerin gelirlerini biliyorsunuz. Kesinlikle merkezi hükümetin yerel yönetimlere bu tür travmatik durumlarda destek olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

PANDEMİ ÇALIŞMALARINI ANLATTI

Buca’da vatandaşın bu süreci daha rahat geçirmesi için süreç içinde büyük bir mücadele verdiklerini belirten Kılıç, çalışmalarını anlattı. Sağlık Bakanlığı’nca ilk vakanın açıklanmasının hemen ardından gelişmelerle ilgili detaylı bir toplantı yaptıklarını söyleyen Kılıç, “Ne yazık ki İzmir vakalarının yüzde 30-40’ının Buca’da olması beklentisi vardı. Çünkü Buca fiilen 800 binlere yaklaşan nüfusa sahip. Dolaşımın yüksek olmasından kaynaklı vaka sayısının yüksek olması bekleniyordu. Çin’de pandemi ile ilgili mücadelenin araştırmalarını yaptık. Bu araştırmalarda kent dezenfektasyonunun önemli olduğunu öğrendik.  Tüm mahalleleri muhtarlar kılavuzluğunda dezenfekte ettik. İzmir vakalarının yüzde 30-40’ının Buca’da olması beklenirken, bırakın nüfus orantılamasını, normal vaka sayısında bile İzmir genelinde çok arka sıralardayız. Bu bizim yaptığımız dezenfektasyondan dolayı mı bilmiyoruz ama bir vatandaş dahi salgından korunduysa bizim için ne mutlu. Vaka sayısı ilçe bazında açıklanmıyor ama aldığımız duyumlar var. Başka ilçelerin de duyumlarını alıyoruz. Onun haricinde bir sistem var virüs riskini gösteren... Ancak resmi olarak ilçe bazında bir vaka sayısı açıklanmıyor” diye konuştu.

300 BİN MASKE, 25 BİN ERZAK

Pandemi sürecinde hazırladıkları destek paketleriyle vatandaşa yardımda bulunduklarını da sözlerine ekleyen Başkan Kılıç, şu açıklamalarda bulundu: “300 bine yakın maske dağıtımı gerçekleştirdik. İhtiyaç sahiplerine desteklerimizi yaptık. 25 bine yakın erzak dağıtmış olacağız süreç içerisinde. Çalışmalarımız hala devam ediyor. Normalleşme sürecinde de yeni bir takvime girdik. Özellikle parklarımızın kosalanması sekteye uğramıştı. Personel konusunda sıkıntılar çekiyoruz. 12 yaşından küçük çocuğu olan kadın personele izin verildi. Rapor alan, izinli olan personellerimiz var. Kosalamada geride kaldık ve bir seferberlik başlattık. Yakın zamanda parkları kosalama işlemini tamamlamış olacağız.”

‘SİYASET ÜSTÜ BİR MESELE’

Buca’da uzun yıllardır çözüm bekleyen cezaevin kaldırılması sorununa ilişkin açıklamalarda da bulunan Kılıç, parti ayrımı yapmadan konuyla ilgili girişimlerde bulunan herkese teşekkür ettiğini belirtti. Meselenin siyaset üstü olduğu vurgusunu yapan Kılıç, “Benim dönemimde cezaevinin kalkıp kalkmaması önemli değil ama kalkması lazım. Şu an bile Buca’da olmaması gereken bir yapı. Bu cezaevi buradan artık kalkmalı. 21. yüzyıldayız, kent estetiğine ve ulaşıma vurduğu darbeyi bir kenara bıraksak bile insan haklarına uymayan bir yapı. Bu tür cezaevleri artık dünyada kullanılmayan sistem. Bu cezaevinin insani açıdan, kent estetiği açısından, kent ulaşımı açısından bir an önce kaldırılması gerekiyor. Biz parti ayrımı gözetmeksizin bu işte taşın altına eline koyan milletvekilleri Atilla Kaya ve Hamza Dağ’a teşekkür ediyorum.  Beraber Ankara’da görüşmeler yaptık. En yakın sürede cezaevinin kaldırılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

METRODA SON DURUM NE?

Buca Metrosu Projesi’nde de gelinen nokta hakkında bilgiler veren Kılıç, “Buca Metrosu konusunda son noktaya geldik. Tunç Başkan da bu konuda kararlı. Pandemi bittikten sonra metronun temelinin atılacağını düşünüyorum. Yani metro konusunda sorun yok, Buca metrosu yürüyor. Büyükşehir ile çalışmalarımız harika durumda. Büyükşehir Buca’ya ciddi önem veriyor. Tunç Başkan ile senkronize şekilde çalışıyoruz” dedi.

‘380 MİLYONDAN 255 MİLYONA DÜŞÜRDÜK’

Buca Belediyesi’nin 380 milyon civarındaki borcunu göreve geldiğinden bu yana 255 milyona düşürdüklerini belirten Kılıç, “Çoğu şirketlerin değil Buca Belediyesi’nin kendi borcuydu.  Buca Belediyesi küçülmedi, borçlanmadı tam tersi büyümeye başladı” açıklamalarında bulundu.

İLLER BANKASINDAN YAPILAN KESİNTİ İÇİN NE DEDİ?

Başkan Kılıç, iller bankasından belediyelere gelen paylarda kesinti olmasına ilişkin soru üzerine şu yanıtı verdi: “Herhangi bir pandemi olmadığını düşünelim yine böyleydi, bu yıllardan beri olan bir uygulama… Nisan ayı vergi ayı olduğu bu pay çok düşük oluyor. Bize de yarı yarıya geldi. Bizi etkilemedi. Zorlanma durumumuz olmadı. Ancak belediyecilik sadece personel maaşlarını ödemek değil. Zorluk çekmedik personel maaşlarını, ikramiyeleri ödedik. Sahada olan personellerimize pandemi tazminatı olarak 400 TL verdik, bayramda erzak yardımında bulunduk. Geldiğimiz süreçten beri bunu her bayramda yapıyoruz. Bunları yaptık ama daha fazla yapılacak iş var. O kadar iş var ki yerel yönetimlerin yapabileceği…  Bu tür salgın vakaları, toplumun uğradığı travmatik durumlarda yerel yönetimler dışında hiçbir yönetim tarzı bu kadar iyi mücadele edemez. Yerel yönetimlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük.”

‘ŞU ANDA PROJE DÜŞÜNECEK DURUMUMUZ YOK’

Pandemi sürecinin projeleri nasıl etkilediğini açıklayan Kılıç şunları söyledi:  “Projelerde tabi ki aksama oldu. Belediyeleri, sürekli döngü içerisinde olan büyük bir zincir gibi düşünelim. Ondan dolayı belediyelerdeki çalışma hiçbir zaman bitmez. Pandemi olmasaydı çok farklı projelerimiz olacaktı. Üzerine çalıştığımız kütüphane, müze, kreşler, yurt gibi birçok projemiz var. Projelerin birçoğu pişmişti, ondan sonraki aşama projelendirilmesi ve ihalesi ortaya çıkacaktı ancak pandemiden dolayı bunları durdurmak zorunda kaldık. Bu süreçte ciddi gelir kaybına uğradık. Vergi gelirlerimizde çok ciddi bir düşüş oldu. Bu da projelerimizi askıya almamıza neden oldu. Şu an kriz belediyeciliği yapıyoruz. Krizle mücadelesine yoğunlaştık. Açıkçası şu an da proje düşünecek bir durumumuz yok. Ama proje üretme birimlerimizde projelerimizin altyapı çalışmasını hala sürüyor.”

"YEREL YÖNETİMLERİN ZAYIFLATILMASI OLARAK GÖRÜYORUM"

Yerel yönetimler yasa taslağına ilişkin değerlendirmede bulunan Buca Belediye Başkanı, “Büyükşehir belediyelerin yetkilerinin kısılıp bazılarının ilçe belediyelerine verilmesi gibi bir durum var. Yerel yönetimlerin zayıflatılması gibi bir durum olarak görüyorum bu yasa taslağını... Halihazırdaki yasayla büyükşehir belediyelerimiz gayet iyi çalışıyor. Böyle bir gereksinim olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.  

KABUL EDİYORUM HATALIYIM

Balkanlar Festivali’nin pandemi sürecinin hemen ardından yapılacağını belirten Kılıç, kardeş belediyelerle pandemi sürecinde ilişki kopukluğu olmasına yönelik şu açıklamayı yaptı: Bu süreçte kardeş kentlerle iletişime geçmekte biraz yavaş kaldık, kabul ediyorum ben hatalıyım. Ama pandemi sürecinde herkes kendi içine kapanır ya öyle bir şeyin içine girdik. Keşke elimizde imkan olsaydı kardeş kentlerle işbirlikleri yapsaydık.”

‘BİRAZ DAHA GECİKMELİ’

Haziran başından itibaren normalleşme sürecinin başlayacağını düşündüğünü de sözlerine ekleyen Kılıç, “Artık tabi ki salgın minimum aşamaya gelse de normalleşemeye geçelim ama bana kalsa biraz daha geciktirilmesi kanaatindeyim. Pandemiden korunmam tek yolu izolasyon. Tüm vatandaşlarımızın normalleşme sürecine geçilse dahi tüm vatandaşlarımızın kendilerini izole etmeleri gerektiği kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.

‘İNSANOĞLU BU SÜRECİN ÜSTESİNDEN GELECEK’

Son olarak, “Süreç böyle devam ederse merkezi hükümetten tutun tüm ülkenin sorunu haline gelir” diye konuşan Kılıç, “Bundan sonraki süreçte normalleşme ve sonrası yaşanacaklar ya da bu sürecin uzun süre devam etmesi gibi seçenekler var... Bizim de her ikisi için ayrı yol haritamız var. Yönetim anlayışı içerisinde merkezi yönetimin de kriz yönetimini bir kenarda tutması gerekiyor. Süreç böyle devam ederse ayrı bir yönetim şekline geçilmesi gerekir. Sürecin normalleşeceği üzerine hareket ediyoruz. İnsanoğlu bunun üstesinden gelecek yakın süreçte, ben onu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.