Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2016 yılında açıklanan verilere göre, 2008-2016 döneminde toplam 104 bin 531 çocuk kayboldu. Ancak, 2016'dan bu yana kaybolan çocuklara ilişkin herhangi bir güncel veri paylaşılmadı. Bu durum, 2016-2023 yılları arasında kaç çocuğun kaybolduğu ve bu çocuklardan kaçının bulunabildiği konusunda kamuoyunun bilgilendirilmemesi anlamına geliyor.

Eski CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, bu duruma tepki gösterdi:

“2008-2016 yılları arasında 16 ülkenin nüfusundan fazla çocuğumuz kaybolmuş. TÜİK, 2016 yılında bu verileri paylaşmayı bıraktı. Tekrar soruyorum: 2016-2021 yılları arasında kaç çocuk kayboldu, bu çocukların kaçı bulundu, kaçı bulunamadı? Eğer bu ülkeyi yönetenler çocuklarımızın canını koruyamayacak, şiddete ve suça maruz kalan çocuklarımızın yanında olamayacaksa, ne işe yarıyorlar?”

Son 9 Yılda Kayıp Çocuk Sayısı Üç Kat Arttı

Tekin, Türkiye’de son 9 yılda kaybolan çocuk sayısının üç kat arttığını belirterek, “TÜİK verilerine göre, 2014 yılında 17 bin çocuk kayboldu. Bu rakam, son 9 yıl içindeki en yüksek kayıp sayısını oluşturuyor. Yılda ortalama 10 bin, günde ise 32 çocuk kaybolmakta” dedi.

Antep'te Kayıp Çocuk Vakaları

2017 yılında Antep’te 691 aile çocuklarının kaybolduğunu bildirerek polis ve jandarmaya başvurdu. Verilere göre, 11 yaşından küçük 258 erkek çocuk ve 67 kız çocuk kayboldu. Ayrıca, 11-17 yaş arasındaki kayıp çocuk sayısı toplamda 1,486’ya ulaştı. Böylece, Antep’te toplamda 1,811 çocuk kayıp olarak kayıtlara geçti.

En Çok Kayıp Vakalarının Olduğu İller

Türkiye genelinde, erkek çocukları kayıp vakalarının yüzde 55’i Antalya, Diyarbakır, Antep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Adana, Ankara, Bursa, Denizli ve Urfa illerinde yaşandı. Kız çocuklarının en fazla kaybolduğu il ise Antalya oldu. Antalya’da, 2008-2016 yılları arasında emniyet birimleri veya vatandaşlar tarafından bulunarak güvenlik birimlerine getirilen kayıp kız çocuğu sayısı 4,559 olarak kayıtlara geçti.

Bu verilerin güncellenmemesi, kaybolan çocuklar konusundaki kamu bilgilendirmesinin eksik olduğunu ve çocuk güvenliği konusunda daha etkin bir yaklaşımın gerekliliğini ortaya koyuyor. Sivil toplum kuruluşları ve uzmanlar, bu alandaki verilerin düzenli olarak güncellenmesini ve kaybolan çocuklarla ilgili daha kapsamlı raporların kamuoyuna sunulmasını talep ediyor.