Yurt Gazetesi okurlarına ve ailesine "Merhaba"...
Ülkemizin içinde bulunduğu bu koşullarda ‘dirençli vatansever’ yayın anlayışıyla okuyucularına yol gösteren gazetenin spor sayfalarında 40 senelik birikimimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım...

70’li yılların son yarısıydı... O genç yaşlarda en büyük idealim dünyanın en iyi spor eğitimini veren

Almanya Köln Spor Yüksek Okulu’nda bir şeyler öğrenmek ve dönüşte ülkeme bu alanda hizmet vermek idi. Çünkü büyük önder Atatürk’ün "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim" mesajından bu yana hiçbir spor politikası üretememiş, hep güncel başarılarla yetinmiş, yarım asırdır Macaristan ile yapılan hazırlık maçındaki 3-1’lik skorla övünen, Berlin Panteri, Madrid Kaplanı, Viyana Fatihi gibi objeler yaratan bir topluma bir şeyler verebilmekti amacım...
Spor yapmak çok önemlidir, sportif düşünmek daha da önemlidir. Sağlıklı yaşamak, vücudu formda tutmak kalp ve damar hastalıklarına iyi geldiği gibi, çağdaş düşünmeyi, doğru algılamayı, sonucunda da cahil bir toplum olmama hedefine götürür bir ulusu...

Bu bağlamda sizlerle bazı yazılarımda spor bilimi, evrensel kriterler, sporda ileri gitmiş ülkeler neler yapmışlar, biz nasıl yol almalıyız gibi konuları paylaşacağım. Ancak bugün ilk yazımda sporda (ağırlık futbol olabilir belki) ülkemizin içinde bulunduğu trajikomik manzarayı ele almak istiyorum:

-Dünyanın hangi futbol ülkesinde, kadın-erkek-çocuk seyredilen maçlardaki olaylar yüzünden verilen cezalarda, sadece kadınlar ve çocukların sibemol ses tonlarıyla doldurduğu stadlar vardır?
-Dünyanın hangi ülkesinde yenilgiyle biten, taraftarlarında taşkınlık yaptığı bir maçtan sonra "Seyircimiz haklıdır, bu kulübün sahibi taraftardır, tepkileri normaldir" diye demeçler verilerek ‘tribün goygoyculuğu’ yapılır?
-Futbolu bizim düzeyde olan hangi ülkede ortada İspanyol, İngiliz, Brezilyalı, Alman vs gibi futbolcuların performansları dururken "Bizim X dünyanın ilk onuna, Avrupa’nın ilk beşine girer" gibi saçma, şoven ve hiçbir sportif mantığa sığmayan sözler konuşulur?
-Dünyanın hangi köşesinde bir kulüpte 8 sene futbol oynayan bir oyuncunun ‘üstün hizmetlerinden’ ötürü heykeli dikilir, daha vahimi 10 gün sonra sözleşmesi fesih edilir?
-Hangi normal spor ülkesinin başbakanı olimpiyatlarda madalya kazanan sporcusunu müsabakadan hemen birkaç dakika sonra canlı yayında spikerin cep telefonundan arar? Eğer ABD, Rusya, G.Kore, İngiltere gibi ülkelerin başbakanları bu uygulamayı yapsalardı kontör bitme vakası yaşanır mıydı?..
-Hangi ülke sporcularına olimpiyat madalyası primi olarak ABD ve Almanya 30.000 Avro verirken bizimkiler gibi 585.000 Avro vadeder?
-Hangi sağduyulu ülkede başkanlık yaptığı kulübünü batıran yönetici, ülkesinin Futbol Federasyonu Başkanlığı’na getirilip ödüllendirilirdi?
İlerleyen haftalarda bu tuhaf örnekleri sunmaya devam edeceğim...
Sevgiyle ve Sporla Kalın...