8 Haziran sabahı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) bambaşka bir vitrinle karşımıza çıkacak. Partiye kuruluşundan bu yana emek veren pek çok isim artık AKP sıralarında yer almayacak.
Erdoğan ve ekibi her ne kadar bu şekillenmeyi “yenilenme” olarak lanse etse de, AKP’ye 12 yıldır emek veren ak saçlıların büyük bölümü“tasfiye” olduğunu düşünüyor.
***
AKP içinde ak saçlılar ile “yeni yetmeler” tartışması birkaç yıldır alttan alta sürüyordu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Gül’e yüklenen isimlere “yeni yetmeler” çıkışı ile gün yüzüne çıkmıştı.
Arınç, “Yeni yetmelerin mevhum bazı değerler üzerinden aslında öyle olması gerekir aslında şöyle olması gerekir diye hesaplar yapması bizim aramızdaki yıllardır süren kardeşliği zedeleyebilir. Herkesin bu tür insanlara karşı onlara ayıplayıcı şöyle yapın deyici bir tavır alması lazım” demişti.
Başbakan Yardımcısı’nın yüklendiği isimler uzun süredir Erdoğan’a danışmanlık yapan, bir dediğini iki etmeyenlerden oluşuyordu. Onlar arasında Yalçın Akdoğan da vardı.
***
Seçimlere dört ay kala liste savaşları yaşanırken AKP içindeki ak saçlı-yeni yetme kavgası bir kez daha kendini gösterdi.
Giderek parti içinde ve Hükümette güçlenen yeni yetmeler, Erdoğan ve Davutoğlu’nu ikna ederek milletvekili listelerine damga vurmaya, yeni yapılanmada etkin rol oynamaya başladılar.
***
Tüzükte yer alan üç dönem kuralı nedeniyle doğal tasfiyeye bir de yeni yetmelerin baskın tutumu eklenince parti içinde huzursuzluk arttı. Emektar isimler kapalı kapılar ardındaki yakınmalarını kamuoyu önünde dile getirme kararı aldılar.
Erdoğan bu tasfiye ile zaman zaman itiraz eden, frene basan duayen isimlerden kurtulacak. AKP’yi kurarken yola çıktığı tüm isimleri de böylece parti dışına çıkararak, hedefine ulaşmış olacak.
Yaşananlar bunu doğruluyor. Kurucu isimlerden Abdullah Gül Çankaya seçimi sürecinde dışlanmıştı. Abdüllatif Şener ile Ertuğrul Yalçınbayır gibi isimler 2007 seçimleri sonrasında ayrılmıştı. Kurucu beşliden Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin ise bu seçimde partide uzaklaştırılıyor.
Kabine ve parti üst yönetiminin omurgası sayılabilecek parti kurucusu ve bugüne kadar omuzlayan 70’e yakın isim de aday gösterilmeyecek.
Kimler var onlar arasında?
Cemil Çiçek, Beşir Atalay, Ömer Çelik, Bekir Bozdağ, Ali Babacan, Binali Yıldırım, Taner Yıldız, Abdulkadir Aksu, Hüseyin Çelik, Haluk İpek, Nurettin Canikli, Mustafa Elitaş, Mevlüt Çavuşoğlu, Köksal Toptan...
***
Ak saçlılar uzun süredir tüzük maddesindeki o kuralı değiştirmek için hem Erdoğan hem Davutoğlu nezdinde kulis yürüttüler ancak başarılı olamadılar.
Gül işbaşına gelebilse bu kuralı değiştirme eğilimi vardı.
Duayenlerin yerine Erdoğan hayranı, genç ve siyasette deneyimsiz bir ekip işbaşına gelecek. Doğal olarak yeni kadrolar Erdoğan’a daha çok bağımlı olacak ve Saray’ın sözünden çıkamayacak.
Ak saçlılar büyük oranda son gelişmeleri “AKP’nin kuruluş amacı ve felsefesinden uzaklaşma” olarak algılıyor.
Arınç’ın sert çıkışının altında kendisinin ve arkadaşlarının aday olamamasından çok yeni yetmelerin AKP’yi hızla kuruluş felsefesinden uzaklaştırmasına karşı isyan yatıyor.
Belli ki Arınç ve ak saçlı arkadaşları; yeni yetmelerin Erdoğan’ı da ikna ederek yaşama geçirilen hızlı kabuk değişiminin AKP’ye hayır getirmeyeceğine inanıyor.
***
Ne diyor Arınç:
“Biz eskiden sokağa çıkardık, etrafımız bizi çok severdi. Karşımızdaki muhalifler de saygı duyardı. Şimdi bir nefretle bakış seziyorum.”
Davutoğlu’nu ise “Başbakan yüzü gülen bir insan. Sözü yumuşak. ‘Ben de modaya uyayım da gürleyeyim’ dememeli... İnsanlara hükmeden, dayatan bir siyaset dili olmamalı” diye övüyor.
“Emaneti ehline vermekten” söz ediyor Arınç ve ekliyor:
“Emanet ehlinde olmalı. Onun bunun yakınında, tarafında, şurasında, burasında kesinlikle olmaz. ANAP’ı yıkan budur, DYP’yi yıkan budur. CHP’yi bu halde bırakan budur.”
12 yıldır meydan meydan “ gürleyen”, kutuplaşmaya neden olan kim? O metinleri kaleme alan kimler?
Arınç’ın okları hangi isimleri hedef alıyor? “ Ehil olmayanlar” kimler?
Ak saçlıları işaret etmediği kesin...
***
Daha önce “Özgül ağırlığını” anımsatmak zorunda kalan Arınç, Erdoğan’ın tutumuna temelden bir itiraz yükseltiyor.
Arınç yalnız da değil. Bir anlamda AKP içinden yükselen ak saçlılar haykırışının, kurucuların başkaldırısının sözcülüğünü üstleniyor.
Yeni yetmelerin desteği ile AKP’nin ve ülkenin “tek adam” yönetimine götürülmesine karşı duruyor.
Deneyimli siyasetçi Arınç, Erdoğan’ın seçim sonrasında yeterli oya ulaşırsa Başkanlığı getireceğini, ulaşamazsa oy kaybına uğrayan Davutoğlu’nu uzaklaştırıp, Gül’ü de saf dışı bırakarak sözünden çıkmayacak yeni bir kadro ile yola devam edeceğini seziyor.
***
Arınç, Hakan Fidan’ın da bu çerçevede siyasete ısındırıldığını görüyor. Adaylığına karşı çıkmasının altında da bu kaygılar yatıyor. AKP’nin geleceğinden endişe duyuyor ve sert uyarıları kamuoyu önüne taşımayı seçiyor.
Uyarılarına rağmen Saray, Hükümet ve parti içinden sonuç alamadığı da anlaşılıyor.
Kulislere sızan temaslara bakılırsa Abdullah Gül de bu kavgada ak saçlılara omuz veriyor... Yakın çevre “partinin iskeletinin tamamen uzaklaştırılmasını doğru bulmadığını” fısıldıyor.
Erdoğan’ın, Fidan’ın adaylığına karşı çıkmasına “yeni yetme- ak saçlı kavgasını” dikkate alarak değerlendirmekte yarar var.
AKP için için kaynıyor... Ak saçlı yeni yetme kavgası büyüyor...
Liste kaygısı olmayan ak saçlılar geleceği görerek bayrak açıyor.
Erdoğan ise kendisini “Başkanlığa” taşıyacağına inandığı yeni yetmelere destek vermeyi ve onlarla yürümeyi sürdürürken, diğer yandan da kaynamanın patlamaya dönüşmemesi için Fidan’ın adaylığına karşı çıkıyormuş gibi görünerek önlem alıyor...