Dışişleri Bakanı Burak Yılmaz

Türkiye’nin, kendisine doğruları söylemeyen bir Dışişleri Bakanı var.

Suriye konusundaki açıklamalarını dikkatle izleyip bakın, Bakan Davutoğlu gerçekleri ya çarpıtıyor ya da gizliyor.

Çünkü hükümet Suriye’de, Davutoğlu’nun kendi açıklamasına göre, bugüne dek 30 bin Müslüman’ın canına mal olan Amerikan politikalarını canı gönülden uyguluyor.

Bakan Davutoğlu da, kamuoyu desteğini, kamuoyuna fark ettirmeden ABD’nin arkasına yönlendirmek için gerçekleri ya çarpıtıyor ya da gizliyor.

Davutoğlu, Türkiye’nin üzerinde boydan boya Ramazan mahyası gibi asılı duran, “Suriye’de ne işimiz var?” sorusuna, “Tarihi sorumluluğumuz var” demekten öte cevap veremiyor.

Amerika ise “Bizim Ortadoğu’da menfaatimiz var!” diyor. “Suriye’den sonra sıra İran’a, ondan sonra Çin’e gelecek!” diye bas bas bağırıyor.

Ama Türkiye’nin, kendisine doğruları söylemeyen bir Dışişleri Bakanı var.

Ve nedense bu durum insanın aklına başka birini getiriyor.

Faule maruz kalmadan kendisini yerlere atan, hakemi ve seyirciyi kandırmayı adet edinmiş, bencil, sevimsiz futbolcu Burak Yılmaz’ı.

Santrafor yerine, “Dışişleri Bakan Burak Yılmaz” diyesi geliyor insanın kendisine...

 

“Duyulan seslerde yankılanma şeklinde baş gösteren şikâyetler…”

 

Suriye’de… Uriye’de… Riye’de… De… De… De…

Ne işimiz... E işimiz... Miz… Miz… Miz…

Var?.. Ar?.. Ar?.. Ar?..

Bu hale… Bu hale… U hale… Le… Le… Le…

Nasıl... Asıl... Il... Il… Il…

Getirdiniz… Etirdiniz… Niz… Niz… Niz…

Terörü?.. Erörü?.. Rü?.. Rü?.. Rü?..

Batırdınız… Atırdınız… Nız… Nız… Nız…

Parçaladınız… Arçaladınız… Nız… Nız… Nız…

Böldünüz… Öldünüz… Nüz… Nüz… Nüz…

Memleketi… Emleketi… Ti… Ti… Ti…

Sattınız… Attınız… Nız… Nız… Nız…

Amerika’ya… Merika’ya… Ya… Ya… Ya…

Memleketi… Emleketi… Ti… Ti… Ti…

Bir gün… İr gün… Ün… Ün… Ün…

Sorulur… Orulur… Ur… Ur… Ur…

Hesabı… Esabı… Bı… Bı… Bı…

Siz… Siz… İz… İz… İz…

Nasıl... Asıl... Il... Il… Il…

Başsınız… Aşsınız… Nız… Nız… Nız…

Görmüyor musunuz… Örmüyor musunuz… Nuz… Nuz… Nuz…

Olanı… Lanı… Nı… Nı… Nı…

Biteni?.. İteni?.. Ni?.. Ni?.. Ni?..

Milletin… İlletin… Tin… Tin… Tin…

Feryadını… Eryadını… Nı… Nı… Nı…

Duymuyor musunuz?.. Uymuyor musunuz?.. Nuz?.. Nuz?.. Nuz?.. Nuz?.. Nuz?.. Nuz?.. Nuz?..

-Ben doktora görüneyim bir... Sesler kulağımda çok fena yankılanıyor…

 

Hatay Cirit Yarışları

 

-İlk atış sizin Mister Jones.

-Tesekkur ben ediyor… Hoop! Ihh!

-13 metre 19 santim.

-God damn it! Kahretsin!

-Sıra sizin Herr Müller.

-Hoop! Ihh!

-21 metre 5 santim!

-Schön! Schön!

-Mösyö Laurent, sıra sizin.

-Hoop! Ihh!

-19 metre 87 santim… Nasıl buldunuz efendim?

-Ne düşündün sen bu cirit atma yarışını düzenlerken?

-Efendim, “Ajanlar Hatay’da cirit atıyor” deniliyor. Ajanlara gerçekten de cirit attırsak, asıl yaptıkları işi perdelemiş oluruz diye düşündüm…


Myanmar ısınırken

Myanmar, ABD’nin nihai hedefi Çin’in komşusu. Myanmar’ı Çin etkisinden çıkarmak isteyen ABD, bu ülkeyle ilişkilerini geliştiriyor. Budistlerle Arakan Müslümanları arasındaki çatışmalar vesile edilerek, Myanmar’ın Birleşmiş Milletler (BM) gündemine çekilmesi için de hazırlık yapılıyor. Bu ortamda AP ajansının Myanmar’dan geçtiği bir haber ilginç:

“Myanmarlı 3 BM personeli, Müslümanlarla Budistler arasında nefreti körüklemek ve kundaklamalara katılmaktan suçlu bulunarak hapis cezalarına çarptırıldı.”


Suça teşvik

Kahramanmaraş'ta kamyonetinin önünde, “Nazar etme ne olur, çalarsan senin de olur” yazan M.T, “Suça teşvik etme” iddiasıyla polis tarafından gözaltına alındı. (Anadolu Ajansı)

Önceki ve Sonraki Yazılar