Süleyman Karan

Süleyman Karan

Anayasayı ihlal etmenin kamu spotuyla ilanıdır!

Bu devlet artık bildiğiniz devletlerden farklı bir devlet... Son beş yıldır AKP’nin geçirdiği dönüşüm, 7 Haziran seçimlerinin ardından tam bir kabile sistemiyle yönetilen, anayasayı, her kurumu (kurum demek de doğru değil, hücre örgütlenmeleri) ihlal eden, anayasayı bir yana koyun insanlığın birikimlerini en az bin yıl geriye götüren bir tarz-ı siyaseti çöreklendirdi bu ülkeye... Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasının değişmez ilkelerinden laiklik, sosyal devlet, cumhuriyet ve demokrasiye yönelik saldırılar artarak sürüyor. Bunu, devletin en üst mekanizmasından en alt mekanizmasına kadar bir taklitler silsilesiyle tüm devlet memurları yapıyor. Yani her gün suç işleyen bir devlet mekanizmasıyla yönetilen bir ülkeyiz?

 

Banallik, lümpenlik, seviyesizlikle taçlandırılan bu sistem, tabii ki kayırmacı, rüşvetçi, liyakatı görmezden
gelen, onun yerine kula kulluk ve zübüklüğe prim veren, her türlü ahlakın dışında, iç ve dış politikada, eğitimde, ekonomide, karmakarışık, günü kurtarmaya çalışan, ama bir ülkenin geleceğini karartan bir bela... Tek tek saymaya ansiklopediler yetmez, ama bu ülkenin namuslu yurttaşları, bir suçlar manzumesi olan bu iktidarı her gün fişliyor, bu fişler bir gün hesap pusulası olarak gelecek, ödemeleri yıllar yılı sürecek. Ama ödeseler ne olur, ödemeseler ne olur, bu bedeli bu ülke çok ağır ödüyor ve kaybedien yılları geri kazanmak bile on yıllar sürecek?

 

Devletin suçunu ilanla açıklaması

 

Daha da içinizi karartmadan, içinizi yakacak bir olay üzerinden devam edeyim. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bir kararla televizyonda tarikat reklamı yapılmasının önünü açtı. RTÜK, Aziz Mahmud Hüdai Vakfı tarafından düzenlenen ‘Nakşibendilik Sempozyumu’ için hazırlanan reklam filminin, radyo ve televizyonlarda kamu spotu olarak ücretsiz yayınlanmasını, AKP ve MHP’li üyelerin oylarıyla ‘kamu yararı var’ gerekçesiyle kabul etti. Burada hemen ekleyelim ki, yine 7 Haziran seçimlerinden sonra, bir önceki derin devletin kalıntılarıyla bugünkü derin devlet ve AKP’ye eklemlenen MHP’nin bir koalisyonunu yaşadığımızdan, MHP’liler de kamu yararını görüvermiş! Büyük olasılıkla bu aşırı sağcı, ırkçı partinin kurucuları Osman Bölükbaşı ve Alparslan Türkeş’in kemikleri sızlıyordur, bu zavallı hali gördüklerinde... Zira Türk-İslam sentezinden bile bin beter bir durum içinde bulundukları hal...

 

Böylelikle, AKP ve MHP’nin oylarıyla RTÜK, televizyonlarda artık tarikat reklamı yapılmasının da önünü açmış bulunuyor. Sabah akşam hemen tüm televizyonlarda mezhepçi şoven açıklamalar da yetmiyor artık bunlara... Mezhepçiliği geçtiler, artık İslam’ı ara yollara, duble yollara bölüyorlar.

 


Özellikle 15 Temmuz iç savaş girişimi denemesinin ardından, bir başka ne idüğü belirsiz siyasal İslam yapılanmasından boşalan yerlere, beli tarikatları yerleştiriyorlar. Bunu gizli gizil yapmayı da bırakıp, üstüne utanmadan bir de kamu spotuyla ilan ediyorlar. Tüm riyakarlıklarıyla sözde kanaat önderleri ve sözde gazeteciler tarafından yalanlanan bakanlıkların tarikatlara peşkeş çekilmesi meselesini, yine utanmazca yalanlamaya devam edeceklerdir.

 

Kör göze ‘spot’ sokmak

 

Pek yakında TV ekranlarında bu riyakarlığın kanıtını göreceksiniz. Aziz Mahmud Hüdai Vakfı tarafından
düzenlenen ‘Nakşibendilik Sempozyumu’ için hazırlanan reklam filmi, radyo ve televizyonlarda kamu spotu olarak ücretsiz yayınlanacak. Nedir bu vakıf? Erenköy Cemaati denen yasadışı bir tarikat örgütlenmesinin paravanı (yasadışı derken kanunlar nezdinde yasadışı, yoksa bence yasal ve açık olsalar da millet de ne yaptıklarını açık açık görsün)... Adı Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, 2-4 Aralık tarihlerinde düzenlenecek ‘Nakşibendilik Sempozyumu’ için hazırladığı reklam filminin kamu spotu olarak yayımlanması için RTÜK’e başvurmuş. Topbaş ailesinden Ahmet Hamdi Topbaş tarafından yönetilen vakıfın başvurusu, jet hızıyla incelenerek RTÜK üst kurulunun onayına sunulmuş. Hikayesi de bu ‘kamu spotu’ denen saçmalığın...

 


Farkındalık oluşturacaklarmış!

 

Yapılan incelemelerde 2016 yılında vakfın göndermiş olduğu spot film çalışması bulunmadığı belirtilirken, üst kurul oylaması öncesinde tarikat reklamının ‘kamuoyunda farkındalık oluşturacağı ve yayın kuruluşlarına tavsiye edilmesinde kamu yararı olacağı’ görüşü savunulmuş. RTÜK üst kurulunun gündemine getirilen talep, tartışmaların ardından CHP ve HDP’li üyelerin ret oylarına karşın, AKP ve MHP’li üyelerin ortak onayı ile kabul edilmiş. Vakfın,
2 Aralık’ta Haliç Kongre Merkezi’nde düzenleyeceği sempozyum açılışına protokol konuşması yapmak üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in de katılımının bekleniyormuş.

 


Hedef anayasadan laikliği çıkartmak

 

Şimdi bu gündeme geldiğinde, saçma sapan TV tartışma programlarında bu ikiyüzlü sözde kanaat önderleri, bunun kültürel, hatta bilimsel bir etkinlik olduğunu iddia edecekler. Bazıları daha açık sözlü ve tam anlamıyla cumhuriyet ve laiklik düşmanı mezhepçiler ise “Bu daha başlangıç” deyip, rezilce laikliğe saldıracaklar. Tüm bunlar anaşasa tartışmaları öncesinde nabız yomlamaları, bu anayasadan laikliği çıkartmaya yeminliler ve emin olun bunun için elerinden gelen her kirli oyunu tezgahlamak için komplolarını çoktan yaptılar bile...

Önceki ve Sonraki Yazılar