Sosyal medyadaki fanatik hesapların birbirlerine ve her eleştiriye küfürle hücum etmeleri üzücü bir gerçek ama eğlenceli yanları da yok değil…
Beşiktaş taraftarları içinde “kafa yapıcı” zararlı madde kullananlar olduğu iddiası ile küçümsemek maksatlı onlara “tinerci” diyen diğer takım hesaplarının çok üzgün olduğu, kıskançlıktan çatladığı günler yaşıyoruz.
Doğru kadro şekillendirmesi nedeniyle şampiyonlukta üçlemeyi tamamlayacaklar dediğim
Beşiktaş rotasyonlu kadrosuyla Leipzig’i de yendi, rekorlar kırarak gruptan namağlup çıktı.
Son dakikada gelen galibiyet golünde Caner Erkin topu Orkan Çınar’a, o da Talisca’ya verdi.
Geçen sezon Orkan Çınar’daki yeteneği benden başka kimse görmedi diye düşünürken
Şenol Hoca onu transfer etti sezon sonu.
Akıllıca bir iş, geleceğe yatırımdı.
Şenol Hoca klasik 4-2-3-1 dizilimini sanat haline getirdi sırf geçiş hızını artırarak.
“Oyun içinde oyun” eksiğini bu yolla gidermiş oldu.
Ama önünde Talisca sorunu duruyor zira dün gol attı.
Cimbom maçında o bölgede oynayan Oğuzhan ile farklı bir deney yaşandı.
Seken topların alınması ile rakip, 30 metrenin içine sokuldu.
Talisca ile bu olmuyor, kanat oyununa mahkûm kalınıyor…
✶✶✶
Fenerbahçe, Kasımpaşa’yı yendi; “Oyunu gördün mü Aykut düşmanı!” dendi bana…
Gördüm ve mutlu oldum; unutulmasın ki son kerte de Fenerbahçeliyim.
“AMA” bu maçta oyuncuların aşırı istekli hali bu farkı doğurdu, ligin rakipten en az top kapan rakibi karşısında.
Şöyle ki:
Bu maçta oyuncuların sprint sayıları olağanüstüydü:
Alper Potuk 21
Dirar 19
İsmail 14
Giuliano 13
Topal 11
Souza 11
Atıf 11
Şener 10
Nöştader 6
Skertel 5...
Sahaya çıkan 11 her maç bu sayıda sprint atsınlar taktik maktik gerekmez ki zaten!
Beşiktaş gibi geleceği meyvelerle dolu bir gelişim için “zihniyet” olarak doğru planlama ve gelişim şart.
Maç ve skora göre Aykut ve Aykutçular coşup Mourinho örneklemesi yapacaksa Fener çok sezon kaybeder.
Başkanlığında Cimbom’u en büyük yapan Aziz, Beşiktaş’ı da öne geçirir.
Taraftar da “Yetiş ya Ali” modunda bitkisel taraftarlığını sürdürür.
Bakalım Bursaspor deplasmanında da futbolcular aynı sayıda sprint atıp gerçekleri örtebilecek mi?
Fenerbahçe, Avrupa’nın orta seviye bir kulübüdür ve Aykut’un düşündüğü futbolun gereği bir kadro kuramaz.
O futbol düşüncesiyle başarılı olmaya çalışan Mourinho yıllardır dünyada transfere en çok para harcayan adamdır, Tottenham’da
Pochettino bir kupa kazanmadan varlığını sürdürmektedir.
Ve oyuncular coşmadığı zaman (sprintsizlik);
Burnley gibi takımlarla beraberlik sevindirici ve olağan olur.
Geride kaldığın zaman “risk” almak, hücum etmek zorundasın, savunmak yetmez.
Aykut Konya’da, Tudor Karabük’te güzeldir.