Açıkçası ben dâhil birçok kişi, Anayasa Mahkemesi’nin dershane yasasını iptal etmesi yönünde bir karar vermesini beklemiyorduk. Mart 2014’te Meclis’te kabul edilen yasadan sonra CHP, yasanın iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapmıştı. Aradan neredeyse bir yılı aşkın bir süre geçtikten sonra böyle bir kararın alınması şaşırtıcı oldu.

Dershanelerin oldubittiye getirilerek kapatılmasının yanlış olduğunu birçok defa vurgulamamıza rağmen alelacele alınan böylesi bir karar, eğitim sisteminde ve okullar üzerinde ciddi tahribatlar yarattı.

***

Mesela dershane ücretlerinin kat be kat fazlası ve uygun olmayan fiziki koşullarda temel liseler açılmadı mı? Denetimsiz, vergisini ödemeyen ‘merdiven altı’ olarak tabir edilen yasadışı birçok kurs apartman dairelerinde ve lüks sitelerde fazlasıyla açılmadı mı?

Dershanelerin yerine oluşacak boşluğu gidermek için temel lise formülü çıkartıldı. Saygın ve köklü okullarda okuyan öğrenciler, sırf sınava hazırlık olsun diyerek okullarını terk ederek temel liselere geçmediler mi? Bugün birçok devlet okulu hayalet okula dönmüş durumda. Kabataş, Hüseyin Avni, Kadıköy Anadolu gibi birçok saygın ve köklü okulda öğrenci kaybının yaşanması ve TEOG’da taban puanının esnetilmesi bu okullara vurulan en büyük darbe oldu. 480-490 puanlı öğrencileri alan bu okullara 350 puanlı öğrencilerin nakil yapması hem adaletsizliğe neden oldu hem de bu güzide okullarımızın itibarını yerle bir etti.

Devlet okullarına devam eden ve maddi imkânı olan birçok öğrenci, okullarını zorunlu olarak terk ederek temel liselere geçti. Maddi durumu iyi olmayan öğrenciler ise mevcut okullarına devam etmek zorunda kaldılar. Kolejler ise öğrenci kaybı yaşamamak adına deneyimli dershane öğretmenlerini transfer ederek, bünyelerinde sınava hazırlık kursları açıtılar. Peki kolejlere, temel liselere gidemeyen dar gelirli vatandaşın çocukları ne yapacaktı? Ben size söyleyeyim; ya okullarında hafta sonları açılacak ücretli kurslara devam edeceklerdi ya da henüz ne olacağı belli olmayan halk eğitim merkezlerindeki kurslara devam edeceklerdi. Mezun öğrencilerin nasıl ve ne şekilde sınava hazırlanacağını da Milli Eğitim Bakanı dâhil kimse bilmiyordu.

***

Dershaneler kapanırken okullar dershaneleşmeye başlamıştı ki, AYM’den dershane yasasına veto geldi. Peki, şimdi ne olacak? Temel liseler de dershaneler de yoluna devam edecek. Yani belirsiz bir süreç öğrencileri ve velileri bekliyor. Çünkü temel liselere kayıt yapan öğrenciler daha şimdiden endişelenmeye başladılar bile. Benim tavsiyem öğrencilerin ve ailelerin Ağustos ayına kadar beklemeleri...

Bir husumet ile başlayan dershanelerin dönüşüm süreci, eğitim sistemine ve okullara çok ciddi zarar verdi. Eğitim ise yapboz tahtası olmaya devam etti. Bir taraftan bir bakanın yaptığını diğer bakan çöpe atarken diğer taraftan da yürütme yargı arasında gidip gelen eğitim düzenlemelerine şahit oluyoruz. Bakalım bu işin sonu nereye varacak?

Kısacası, her şeyde olduğu gibi eğitime de siyasi bakarak, plansız programsız bir şekilde düşünmeden hareket edilirse olacağı budur. Evet dershane sistemini körü körüne savunmak da yanlış ancak mevcut eğitim sisteminin bir sonucu olarak ortaya çıkan dershanelere olan ihtiyacı ortadan kaldırmadan ve üstelik kısa süre içerisinde lağvedilmek istenen sistem daha büyük sorunların yaşanmasına neden oldu. Şimdi her şey tekrar sil baştan, bakalım önümüzdeki süreçte daha neler yaşanacak?