AKP ile Fethullah Gülen cemaati arasındaki
kavga, tarihinin en ‘hızlı’ döneminde diyebiliriz.
Ankara kulislerinde “Sizi bitireceğim”
sloganıyla yankılanan bu kavga, Bank Asya’ya
el konulmasıyla yeni bir aşamaya ulaşmıştı.
Bank Asya’nın TMSF’ye devrinin ardından tüm
ortaklarının banka hesapları da bloke edildi.
Onlarca işadamı bu nedenle diğer işlerini yürütemez
hale geldi, zaten kimin umurunda ki diğer
işler, değil mi?
Arkasından İpek Grubu’na sıra geldi. Holding
merkezinde yapılan birkaç aramanın ardından
gruba bağlı medya kuruluşlarına kayyum
atandı. Cemaatle ilgisi olan olmayan onlarca
gazeteci yaka paça çalıştıkları binalardan
dışarı atıldı, işsiz bırakıldı. Haliyle bu gazete ve
TV’ler hemen ‘havuza’ dahil oldu… Yani memlekette
artık “benim kayyumum, senin kayyumun”
dönemi başladı.
Son darbe ise bir süredir üyeleri üzerinde istifa
baskısı olan TUSKON’a yapıldı. Onlarca
polis, geçen hafta Türkiye İşadamları ve Sanayiciler
Konfederasyonu (TUSKON) genel merkezi
ve bazı binalarında arama yaptı. Tüm bu
aramalar Fethullah Gülen örgütü adlı bir yapılanma
için hazırlanan iddianameye dayanarak
yapılıyor. Elbette ortada bir suç örgütü varsa
bulunup çıkarılsın ama bu da bir süre sonra Ergenekon,
Balyoz gibi hayal ürünü çıkabilir mi,
yargılamanın sonunda görebiliriz belki…
TUSKON, ekonomi gazetecilerinin son yıllarda
sıkça adını duyduğu, etkinliklerine katıldığı
bir sivil toplum örgütü. AKP’nin iktidar olmasıyla
birlikte hızla büyüyen TUSKON’a 7 federasyon,
211 işadamları derneği üye. Konfederasyonun
üye sayısı 55 bini geçmiş durumdaydı.
TUSKON, özellikle Türkiye ve yurtdışında
düzenlediği ‘ticaret köprüsü’ etkinlikleriyle tanınıyor.
İstanbul’da düzenlenen bir etkinliklerinde
gazeteciler olarak şaşkınlığımızı gizleyememiştik.
Onlarca ülkeden gelen binlerce işadamının
kiminle, hangi saatte, nerede, hangi sektör
hakkında görüşeceği belirlenmiş, her ekibin sorumlusu
tarafından hiçbir aksaklığa yer vermeyecek
şekilde düzenlenmişti. İşte bu toplantıların
çok önemli bir bölümü Ekonomi Bakanlığı,
ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin yoğun katılımı
ve desteğiyle yapılıyordu. TUSKON’un genel
kurulları adeta bakanlar kurulu toplantısı havasında
geçiyor, dönemin başbakanı Erdoğan’ın
uzun konuşmalar yaptığı bir kutlamaya
dönüşüyordu.
AKP’lilerin TUSKON’a bu kadar önem vermesinin
altında TÜSİAD’ın kurulmasında öncülük
ettiği ve Anadolu sermayesinin örgütlendiği
TÜRKONFED’e rakip bir yapı kurmak yatıyordu,
oldukça başarılı oldular.
Ancak köprünün altından çok sular aktı,
şimdi AKP’liler TUSKON düşmanı. Çok sayıda
işadamı ve şirketleri art arda TUSKON’dan istifa
ediyor. Bu listeye son olarak, üyelerinden biri
kısa bir süre önce Melikşah Üniversitesi nedeniyle
gözaltına alınan TÜSİAD Yönetim Kurulu
Üyesi Memduh Boydak olan İstikbal Mobilya’nın
sahibi Boydak Ailesi de eklendi. Aynı
gün Gaziantep sermayesinin önemli isimlerinden
Naksan Holding de istifasını açıkladı. Bu
isimlerin çoğu bir zamanlar TUSKON’un vitrininde
yer alıyordu.
Şimdi gelelim ana konuya… Buradan Bank
Asya yöneticilerine sesleniyorum. Bank Asya’nın
2013 yılında sadece TUSKON üyeleri
için çıkardığı ‘TUSKON Kart’ adlı kredi kartını
bilirsiniz, sizin bankanın ürünlerinden… İşte o
kart hala aktif durumda… Bankanın sitesinde
kredi kartı ürünleri arasında görünüyor hatta
kampanyaları da sürüyor. Kaç tane ‘gözü pek’
işadamı bu kartı şu sıralar kullanıyor hatta cüzdanında
taşıyordur bilemem ama yarın öbür
gün Bank Asya yöneticilerinin başı ağrıyabilir.
Mazallah Ankara’dan birileri kartı görürse, sizin de başınıza kayyum getirirler…