Belediyelerin fuzuli harcamaları!

Öğrendim ki, önümüzdeki 2016 yılının bütçesini yapan belediyelerin harcama kalemleri arasında en önemli giderlerden birini de Ramazan Çadırları ile “fakir fukara”ya yapılan erzak yardımları oluşturuyor… Bu gider kaleminin, özellikle İstanbul’daki ilçe belediyeleri arasında 3-4 milyon liradan daha az olanı yok!

Allah aşkına! Yardımın böylesi çok mu gerekli?
Bana göre, müsrifliğin dik alâsı! İşgüzarlık, popülist bir davranış biçimi, göstermelik bir yasak savma ve dahası, tam anlamıyla bir şaklabanlık! Üstelik, kalıcı hiçbir yararı yok. Anlık karın doyurmalar anlık yardımlarla, ne fukaralığın ne de açlığın önüne geçilebilir. Tamamen palyatif bir ritüel.

Dahası; kimin parasını, kim için nasıl harcıyorsun? Bu gider, hangi gelir kaynağından karşılanıyor ve harcama olarak nereye mahsup ediliyor? Bu soruların, inandırıcı ve güven verici yanıtları olabilir. Evraklarda, kayıtlarda, her şey tamamdır belki ama kamu vicdanında öyle midir? İşte bundan emin değilim.

***

Belediyelerin, bu tür ramazan harcamalarını, kimi belediye müteahhitlerine “sponsorluk” adı altında yaptırdığını biliyoruz. Arşiv fotoğraflarına bakarsanız, ya da biraz  sabrederseniz, 2016 ramazanında görürsünüz.
O zaman insanların kafasında şöyle bir soru doğuyor;
“Madem bu harcamayı, başkaları yapıyor. Yani belediyenin kasasından çıkmıyor. Ne diye bütçeye “gider” olarak konuyor? Acaba bu gider nasıl muhasebeleştiriliyor? Yoksa, bu para birilerinin cebine mi gidiyor?”

***

Hiç kimse, fakir fukaraya yardım edilmesine karşı değildir. Hele hele aç ve yoksul insanların karnının doyurulmasına… Çok insani bir görevdir. Ve sosyal devlet olmanın bir parçasıdır. Bu bağlamda belediyelerin bu tür bir hizmet vermesi önemlidir. Ancak bunu, yukarıda da belirttiğim gibi popülist ve yalap şalap bir anlayışla yamamalıdır. Bu işin bir ahlakı, bir felsefesi ve kalıcı bir sistemi olmalıdır.
Mesela; kişi başına yıllık milli geliri 20 bin dolar olan bir ilçede (Örneğin Bakırköy), Metro ve otobüs duraklarında azık dağıtmak, ramazan çadırı kurarak iftar yemeği vermek acaba ne kadar mantıklı ve gereklidir? Ve ne kadar ahlakidir?
Bence böylesine zengin yerleşim yerlerinde bu tür bir hizmetin anlamı yoktur. Ancak buraların da fakir fukarası vardır. Ve elbette bu insanlara yardım edilmelidir. Ama böyle değil.
Herhalde belediyelerin ellerindeki “veri tabanları”nda, hangi hanede “yardıma muhtaç” ne kadar insanın bulunduğu kaydı vardır. Yoksa bile, muhtarlıklardan öğrenebilir ya da Kaymakamlıktan alabilirler o listeyi.

***

Eğer gerçekten amacınız, fakir fukaraya hizmetse; hazırlarsınız yardım paketlerini ve götürüp adrese teslim edersiniz. Böylece hem dua alır, hem de o insanların onurlarını korumuş olursunuz. Ve bu; ramazan ayına ait islâmi bir rütüel değildir. Tamamen, bir insanlık görevidir. Dolayısıyla, illa da ramazan ayında yapılması gerekmiyor. Çünkü bu insanlar sadece ramazan ayında aç değillerdir!

Önceki ve Sonraki Yazılar