Bu kaçıncı ekonomik paket?

Eveet, 10 Nisan itibarıyla yeni bir ekonomik paketimiz daha oldu. Maliye ve Hazine Bakanı (Sevgili Atilla Yeşilada'nın deyimiyle) aynı zamanda 'Kalplerin Bakanı' Berat Albayrak, yine arkasında bir PowerPoint sunumuyla kameraların karşısına geçti. Ve yine her zamanki "Bakın burası çok önemli" vurgusuyla yeni ekonomik paketi açıkladı. 

Pakette yeni olan pek çok şey var ama en dikkat çekeni kıdem tazminatı fonu ve kamu bankalarının sermaye yapısını güçlendirecek, devlet iç borçlanma senetleri mevzu... Kooperatifler, Sera A.Ş. kurulması, teknolojiye yatırım, ihracatı artırmak, kamu maliyesinde disiplin, gibi birçok yeni önlemlerden bahsediliyor ama az çok ekonomiden anlayanlar için bir reform paketinden daha çok bir "temenniler paketi" olduğu... 

Ekonomistler, bankacılar yaptıkları yorumlarda, değerlendirmelerde "Dün bu paketten bir reform çıkmayacağını söylemiştik zaten" diyerek pek de şaşırmadıklarını ortaya koydular. Hükümetin her açıklamasının ardından "Bu paket süper, bizi uçuracak" tadında açıklama yapan birkaç iş adamı örgütü dışında herkes aynı fikirde. 

Bakınız dün öğlen saatlerinde açıklama Moody's ne demiş paketle ilgili olarak: Türkiye'de yapısal problemler devam ediyor ve açıklanan reform programının içeriği zayıf. Türkiye'den daha fazla sermaye çıkışı riski var ve tahsili gecikmiş alacakların seviyelerine dair de belirsizlik sürüyor.

Dert ülkenin bekası mı kendi bekası mı?
Bu art arda açıklanan ve hiçbirinden de olumlu sonuç alınamayan paketlerin sorunu şu: Paketler ülkenin temel sorunlarını çözme hedefinden çok uzakta. Sadece günü kurtarmak, bankaları sıkıştırarak biraz daha fazla kredi pompalamak, kamunun yükünü artırarak sıkıntıda olan sektörlere birkaç aylık nefes aldırmak için atılacak adımlardan oluşuyorlar... Burada asıl önemli hedef de bu işlerden sorumlu bakanın "Bakınız konuya ne kadar çok çalışıyorum, bakınız konuya ne kadar çok hakimim" mesajını vermek istemesi. Malum parti içinde yaşanan ciddi çekişmeler olduğu, hatta bu çekişmelerin kabineye kadar uzandığı, hatta ve hatta aile içine kadar uzandığı, hatta ve hatta aile içine kadar yansıdığı konuşuluyor.

IMF: Kriz Türkiye ve Arjantin’den çıkabilir
Daha seçimler sonuçlanmadan, İstanbul ve birçok yerde kazandığı halde mazbatalarını alamayan belediye başkanları varken çıkıp paket açıklamanın bir diğer nedeni de bir gün sonra ziyaret edeceği Dünya Bankası ve IMF gibi kurumlara mesaj vermek. Ancak yaratılmak istenen olumlu hava, bu paketle sağlanamadı. Çünkü birçok yatırım bankası, araştırma kuruluşu, rating şirketleri paketi zayıf buldu. IMF’nin dünya ticareti ve büyümesi rakamlarını düşürdüğü, olası bir resesyonun Arjantin ve Türkiye’den çıkacağını açıkladığı günlerde böylesine içi boş “reform paketleri” açıklamak ülke imajını güçlendirmeyip aksine “bunlar bu işi bilmiyor” hissiyatını derinleştiriyor.
Bu olumsuz tabloya İstanbul’da seçimleri yenileme kararının eklenirse bir yılı değil, onlarca yılımızı bir siyasi hırs uğruna kurban etmiş olacağız!

Önceki ve Sonraki Yazılar