Bugün son, yarın…

Türkiye’nin kaderini etkileyecek bir seçim için yarın sandık başına gideceğiz…
Öyle bir seçim kampanyası geçirdik ki, evlere şenlik.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her türlü yasayı çiğneyip, televizyon televizyon dolaşıp, “açılış” ve “buluşma” adı altında il il miting yapıp AKP’ye oy isteyip, muhalefet partilerine ağır suçlamalarda bulundu.
YSK da seyretti bu hukuk dışı miting ve televizyon programlarını.
Yaptığı mitingler tabii ki devlet kesesinden.
Erdoğan, AKP’nin Cumhurbaşkanı gibi davrandı.
AKP’nin eridiğini, belki de tek başına iktidar olamayacağını gördü. Katkıda bulunmak istedi AKP’ye.
Ya geri teperse ne olacak?
Şöyle düşünün…
Seçime katılanların yüzde 52’sinin oyunu alıp, Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın çabaları sonucu AKP yüzde 50’nin altında kalırsa…
Erdoğan, halkın desteğini yitirmiş olmayacak mı?
Bunu kendisi veya danışmanları düşünemediler mi?
Ne yapacak bundan sonra?
Halkın güvenini yitirdiği için istifa mı edecek?
Sanmıyorum.
O koltukta oturacak ve hiçbir şey olmamış gibi devam edecek saltanatına…
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erdoğan’ın gölgesinde bir seçim kampanyası geçirdi. Başkanlık sistemi dışında Erdoğan ne dedi ise onları yineleyip durdu.
“Ustamın dediği” örneği…
CHP yıllardır ilk kez dersini iyi çalışmış.
Ülkenin gündemini belirledi bu seçimde. CHP, Merkez Türkiye gibi geleceğe ışık tutan proje dışında neler vadetti bakalım:
* Emekliye 2 maaş ikramiye,
* Asgari ücret 1500 lira
* Çiftçiye mazot 1,5 liraya
* 277 lira taksitle ev sahibi olma imkanı
* Yoksul ailelere her ay 720 liradan az olmamak üzere maaş bağlanması
* Devlette taşeron işçiliğe son vermesi,
* İşsizliği önleme vaadi
* KOBİ’lere faizsiz kredi
* İşsiz gençlerden alınan Genel Sağlık Sigortası priminin kaldırılması
* Kredi faizlerinin yüzde 80’ini silme sözü.
* Araçlarda kullanılan yakıtın vergisinin düşürülmesi

CHP’liler gece gündüz bunları anlatmaya çabaladılar.
MHP ve HDP de çok çalıştı.
Değerli dostlar;
Yarın sandık başına gidecek ve oyunuzu kullanacaksınız. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının büyük emeklerle kurduğu Cumhuriyetimizin geleceği ve çağdaş bölünmez bir Türkiye için…
Vicdanınızın sesini dinleyerek, çocuklarınızın yarınını düşünerek, sorumlu bir yurttaş olarak oyunuzu verecek, hatta oy kullanmayacağını söyleyen bir yakınınızı da alıp sandığa götüreceksiniz.
Oy vermek yetmiyor, oyların başka partilere yazılmasını da engellemek, çalınmasına izin vermemek gerekiyor.
Bugün son, yarın oy zamanı…
Not:
Sevgili meslektaşım, can arkadaşım Bekir Coşkun’un damarlarına 4 stent takıldı. Andre’ye ve Bekir’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar