Cenazeye dahi saygınız yok Sizin yatacak yeriniz var mı?

Kim olduğu, kimin annesi, kimin yakını oldu- ğu hiç önemli değil. Bir insan yaşamını yitirmiş ve son görev yerine getiriliyor.

Tören hazin, cezaevinden izin alınarak gelen kızı ve tutukluluğu Anayasal olarak tartışılanların çelenkleri ile sessizce acılarını yaşıyorlar.

Öyle ki, basın bile habersiz. Bir anda bir grup cenazenin defnedilmesine karşı saldırıya geçiyor.

Cenaze sahipleri annelerinin vasiyetini yerine getiremeden defnedilmiş cenazelerini topraktan çıkarıp memleketlerine götürüyorlar.

Akla gelen sorular; Bu cenaze ile ilgili böyle bir provokasyon yapacak gruba kim haber verdi.

Bir süredir gündemde olan, 15 Temmuz’da da önceden haber alarak sokağa çıktıkları söylemleri ile gündeme gelen bir organizasyon hareketi mi?

Kaostan beslenen bir karanlık hareket için oyunun bir parçası mı?

Atatürk’e yapılan saygısızlıklar, müfredattaki zorlamalar, İmam Hatip Okul politikalarının ortaya çıkması, ümmet bilinci ve sadece bir mezhebe hayat hakkı tanıma politikaları, gazetecilerin mesnetsiz tutuklanması, kadının domates gibi soyulması politikalarının devamına yakışan bir cenaze skandalı.

Böyle vahim bir olayda Cumhurbaşkanının tüm ekranlarda aynı anda halkı sağduyuya çağırıp, birliğimizi zedeleyecek bu tür olaylara hiçbir şekilde müsamaha gösterilmeyeceğini açıklaması gerekmez mi?

Ülkede kardeşliği zedeleyecek insanlık dışı böyle bir olaya sadece “Saray sözcüsü tarafından kınama” mesajı komik gerçekten.

Cenazeye saldıranlar eğer bir yerden yönlendirilmedilerse “Reis zorunlu olarak saray sözcüsü kanalı ile öylesine kınadı, bildiğinizi yapın” anlamına gelmez mi?

Bu insanlık dışı saldırıyı yapan, destekleyen, sessiz kalan veya, veya, veya sizler?

Önceki ve Sonraki Yazılar