Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Cumhuriyet mucizedir

Geçen gün bir zavallı cahil yobaz meczup almış tahrayı eline vuruyor Atatürk heykeline. Neyseki hemen çevreden müdahale edilip gözaltına alınıp derdest edildi.
Sonra da tutuklandı.
Bu sahne gözümden hiç gitmiyor. İnsanımız nasıl bu kadar hain, akılsız ve cahil olabiliyor.?
Bunun bireysel bir olay olmadığı aşikar.
Atatürk ve Laik demokratik Cumhuriyet’e karşı o kadar organize saldırılar var ki …
Cumhuriyete karşı, laik yaşam tarzına karşı kalkmış o kadar çok tahra, balta var ki…
Tarihsel ve siyasal sebepleri çok tabii…
Son 120-140 yıla bakarak başlayalım:
Abdülhamid, kendisinden sonrakilere daha fazla cehalet , korku , baskı ve müthiş bir borç bırakmıştı.
Osmanlı ‘nın en çok toprak kaybı onun zamanında gerçekleşmişti.
Yabancılara verdiği imtiyazlar ve kapitasyonlar ancak Cumhuriyet tarafından kaldırılmış ve borçlar uzun yıllar içinde ödenebilmişti.
Yani, Cumhuriyet ve yurttaşları borç almamış, 1. Dünya Savaşı ve işgalin enkazları altından çok sayıda fabrikalar kurarak, yani tarım ve sınai de üreterek kalkmıştı.
%96 sı okuma yazma bilmeyen ama onur ve gururu Atatürk önderliğindeki Kurtuluş Savaşıyla korunmuş , ezik bir yaklaşık on milyon kişiye düşmüş, genç ve yetişkin erkeklerini fazlaca kaybetmiş tebaa’dan yeni bir ulus devlet yaratılmıştı.
Cumhuriyeti aslında ağırlıklı olarak kadınların emeği ayağa kaldırmıştı.
Yoksa , bazılarının laik Cumhuriyet düşmanlığının arkasında açık veya bilinç altındaki kadın düşmanlığı bundan mı kaynaklanıyor acaba ?
Sosyal , kültürel ve hukuki reformlara şimdi değinmeyeceğim.
Ekonomi de reel büyüme , üretme esas alındı.
Hem sınai , hem de tarım modernleştirilmeye çalışıldı.
Çimento , mensucat fabrikaları, Kayseri de uçak fabrikası açılmıştır.
O imkansızlık halinde demiryolları yapılmıştır.
Ülkenin dört bir köşesinde cam, ipek dokuma, elektik santralleri, hava yolu şirketi, madencilik, Tekel tütün , içki vs de millileştirildi, güçlendirildi, Tekel fabrikaları vs,vs,vs…,
Ekonomi de reel büyüme , üretme esas alındı. Hem sınai , hem de tarım modernleştirilmeye çalışıldı. Şeker Fabrikaları, İş Bankası, Anadolu Ajansı, Milli savunma sanayi fişek fabrikaları, Tersaneler, Sümerbank kumaş fabrikaları, Kundura, Deri fabrikaları açılmış, tarımda makinalaşma hızla sağlanmıştı.
Pekala, sonra ne oldu ?
Cumhuriyetin ekonomik değerleri peşkeş çekildi.
Eğitim sistemi milli ve bilimsel olmaktan uzaklaştırıldı ve Adalete, askere , devlete güven erozyona uğratıldı.
Mafya bozuntuları bile siyasete soyundu. Açıkça halkı pervasızca tehdit ediyorlar ama Cumhuriyet Savcıları görmüyorlar. Neden?
Mucize olan Cumhuriyet’ imizin temellerine ve hatta çatısına dinamit konmuş oldu… Adalet nerede kaldı?
Cehaletin hüküm sürdüğü yerde Adalet nerede olabilir ?
İşimiz zor .
Ama 1919 da çok daha zor şartlar altındaydı bu millet.
Korkmayın . Sadece birbirimize sahip çıkarak ve birbirimizi sevmeyi öğrenerek bile bu cehalet kabusundan kurtulmak mümkün.
Ümitsizliğe yer yok ! Korkuya hiç yok zaten!
Mucize’mizi hep birlikte koruyacağız !

Önceki ve Sonraki Yazılar