Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Darbeciler belli de peki kim hükümet olacaktı?

15 Temmuz 2016 darbe kalkışması ve iğrenç darbe teşebbüsü Parlamenter Demokrasi, TBMM bütünlüğü, özgür medya, halk için özgür meydanlar, demokrasiye saygılı subaylar tarafından el birliği ile başarıyla püskürtüldü!
Parlamentodaki tüm partilerin ortak tavırları müthiş bir sınavdı!
Tümü, demokrasi sınavını birlikte geçti.
Özellikle Ana Muhalefet Lideri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararlı tavrı çok önemliydi. Kılıçdaroğlu darbe kalkışmasına derhal ve kesin olarak HAYIR dedi.
Darbeci kalkışmacılara karşı hükümetin yanında, daha doğrusu Cumhuriyet ve Demokrasi için saf tuttu.
Bu birliktelik kısa vadeli politik çıkarlara harcanmayacak kadar değerli bir hazinedir.
Darbe girişiminde bulunanlar doğal olarak bazı askerlerdi.
Çok şükür ki başarılı olamadı.
Ama akıllarda ister istemez şu kaldı:
Peki ya başarılı olsalardı?
Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, müsteşarlar, genel müdürler kimler olacaktı ?
Kilit noktalara kimler atanacaktı?
Hangi siyasiler hazırlandı veya teklif edilecekti?
Ekonomiyi kim yönetecekti?
Bu planlama olmadan hiç darbe yapılır mı?
Eğer hükümet planı yoksa amaç neydi?
Başka bir deyiş ile bu kanlı darbeyi planlayan kurmay subay kılığındaki darbeciler, başarısızlık halinde nasıl bir plan yaptı?
B ya da C planları ne?
Menfezlere sığınıp avlanmak mı?
Sanmıyorum!
Yoksa moda deyim ile tanklardan sonra bankalar mı gelecek?
Uyanık olmalıyız.
Bunun olmazsa olmaz şartı, muhalifleri ‘darbe torbası’ içine koymamaktır.
Ergenekon, Balyoz gibi davalarda olduğu gibi husumetler ve kavgalar bu FETÖ terör Örgütü ile mücadele üzerinden yapılırsa o zaman çok kötü olur.
Ordu, bürokrasi ve iş dünyası içinde yaygın bir “temizlik harekâtı” var.
Bu temizlik AKP, bazı CHP’li belediye ve bazı yöneticilere de uzanabilir.
Ya da HDP ve MHP’lilere.
Ancak bundan en çok AKP etkilenecek.
Bu temizlik elbette iktidar partisi AKP’nin teşkilat ve kadrolarına, AKP‘li bazı siyasilere ve AKP’li bazı belediyelere de sirayet edecektir.
Zira on yıllardır birlikte yürünen bir yol var sonuçta.
Rus uçağının düşürülmesi emrini ben verdim demişti zamanın başbakanı Ahmet Davutoğlu. 15 Temmuz’un gecekonduda saklanan çakma kahramanlarından AKP’li belediye başkanı ise Rus uçağını FETÖ düşürttü diyor. Lafının nereye gideceğini hesaplamıyor sanırım.
Umarız bu temizlik harekâtında, suçlu suçsuz şüphesi halinde kuyumcu terazisi kullanılır, yeni mağduriyetlere mahal verilmez!
Bu yönde bir titiz davranıldığı görünüyor.
En azından şu ana kadar.
Lütfen dikkat, adaletli ve titiz


Taksim Demokrasi Mitingi

Pazar günü yüzbinlerce vatandaş CHP’nin ev sahipliğinde, yıllardır unuttuğumuz barışçıl ve disiplinli, ama kararlı, birleşmiş aydınlık bir kitle darbe ve diktaya karşı tüm meydanı sımsıkı doldurdu.
Başta DİSK gibi sendika ve demokratik kitle örgütleri olmak üzere birçok örgüt ve sanatçılar yanı sıra iktidar partisi AKP’nin üst düzey temsilcileri ve İBB Başkanı Kadir Topbaş da bu mitinge katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Taksim Manifestosu okudu ve yüzbinler ellerini açıp yukarıya kaldırarak oybirliği ile demokrasi manifestosunu kabul ettiler.
Meydanlar halk için çok önemlidir diyerek aslında Taksim Meydanı’na ve Gezi Parkı’na dokunulmaması mesajını verdi.


Önceki ve Sonraki Yazılar