Deniz Gezmiş ve Demirel

Bu toprakların ilginç ve bilge atasözlerinden biri de, “Kör ölür badem gözlü olur” şeklindedir. Fazlasıyla gerçekçi bir sözdür.
Önceki gün yaşamını yitiren Süleyman Demirel'in arkasından söylenenlere bakınca akla ister istemez bu söz geliyor.

Dün bu köşede yayımlanan başyazıda da belirtildiği gibi, yine sanılanın aksine 12 Mart 1971 askeri darbesine karşı değildi. Tam tersine bu darbeyi destekledi.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın dosyaları Meclis’e geldiğinde Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel ve partisinin Meclis Grubu, kamuoyunun bütün tepkisine karşın idamlara “evet” demişti.

Süleyman Demirel, parti grubunun en önüne oturarak oylamayı yönetti. İdamlar Demirel’in Adalet Partisi sıralarından yükselen "Üçe üç" tezahüratları arasında kabul edildi. Kastedilen; Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu'nun idamlarının rövanşıydı.

Deniz Gezmiş; sözcülüğünü yaptığı THKO savunmasında, Demirel, 27 Mayıs müdahalesi ve 1961 Anayasası için şunları söylüyordu:
“İddianame'de bizim Anayasa'yı cebren ilgaya teşebbüs ettiğimiz ileri sürülmektedir. Bu ülkede Anayasa'yı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasa'yı ihlal edenlerse ortadadır. Ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler.”

“Çünkü Süleyman Demirel hâlâ ortada gezmektedir. Bizi bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden hepiniz dahil sizlersiniz.”

“Çünkü Amerika sizin döneminizde Türkiye'ye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız. Ve Demokrat Parti iktidarına 10 yıl sessiz kaldınız. Ta ki 38 yurtsever subay ses çıkarana ve onları devirene kadar... Ve bugün aynı savcılar bu şahıslar hakkında da idam kararı istemektedir. Süleyman Demirel'in Anayasa'yı ihlaline ve despotizmine ve ülkeyi Amerika'ya satmasına ses çıkarılmadı." 

Demirel yıllar sonra, "İdam kararını milli irade verdi. O milli irade de bütün milleti temsil ediyordu" diyecekti.

Önceki ve Sonraki Yazılar