Çanakkale 6 Şubat’ta başlayan son günlerde zaman zaman şiddetlenen depremler nedeniyle sürekli sallanıyor.

Sarsıntılar Bayırköy ile Çamköy’deki birçok evin yıkılmasına, hasar görmesine ve ahırlardaki hayvanların telef olmasına sebep oldu.

Bölge son olarak Ayvacık ilçesinde yaşanan 5,3 şiddetinde ki depremle bir kez daha sarsıldı.

Bu depremler neyin habercisi? Ege veya Marmara Bölgelerimiz de büyük bir depremin habercisi olabilir mi?

Yer Bilimcisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan önemli uyarılarda bulunuyor.

Prof. Dr. Ercan ‘ Yarın İzmir’de de büyük bir deprem olabileceğini, özellikle Ege bölgesinde taş evlerde oturanların en az iki hafta dikkatli olmalı uyarısında bulunuyor’

Önümüzde ki iki hafta boyunca depremlerin ya sönümlenip azalacağını ya da şiddeti 6’ya kadar ulaşabilecek orta büyüklükte bir deprem yaratabileceğini belirtiyor.

Türkiye 16 Nisan’da yapılacak referanduma odaklandığından bu uyarıları ne denli izliyor, ciddiye alıyoruz.

İzmir’de 6- 6,1 şiddetindeki bir depremin olasılığını vurgulayan Ercan’ın açıklamaları önemsiyorum.

İzmir’de özellikle 6,5 şiddetindeki bir depremin Salhane, Bayraklı, Mavişehir, Mersinli, Alaybey, Alsancak, Konak bölgelerinde etkisinin şiddetli ve zemin sıvılaşmasına neden olabileceği gerçeğini unutmayalım.

Peki, İzmir depreme hazır mı?

2002 yılın da yapılan Büyük Deprem Tatbikatı sonrası yeni tatbikatlar planlanıyor mu?

Araç, yardım ekip, ekipman bilgileri güncel mi?

Ekiplere gerekli eğitimler verildi mi?

Halkın deprem öncesinde, deprem olurken ve deprem sonrasında ne yapması gerektiği konusunda gerekli bilgilendirmeler yapıldı mı?

Toplum; tünelde, araçta, denizde, deniz kenarında, metroda nasıl davranacağını biliyor mu?

Olası bir depremde toplanma bölgeleri nereler olacak?

Bu bölgeler hala uygun mu?

İmara açılan yerler var mı? Varsa alternatif toplanma yeri olarak hangi alanlar belirlendi?

İzmir’de yapısal dönüşüm ne ölçüde gerçekleştirildi?

Alternatif güzergâhlar nelerdir?

Bu ve bunun gibi soruların yanıtlarını ilgililer hazırlamalı ve kamuoyu ile ivedilikle paylaşmalıdır.

Deprem yaşanmışlığın ötesinde, sonuçları bakımından daha önemlidir. Sosyal, ekonomik, psikolojik etkileri toplumun bilinçliliği ve hazır olması ile doğrudan ilintilidir.

Depremin zararlarının azaltılması, binaların güvenli olmasının yanında kurtarma, ilk yardım, iyileştirme ve önceden planlanmış hazırlık çalışmalarına ve teknik olanakların kapasitesine bağlıdır.

Yetkilileri önceden uyararak hazırlık çalışmalarını yeniden gözden geçirmeyi hatırlatmak istedim.

Bizler de yetkililerce alınan tedbirlere ve kurallara uymalı, kişisel olarak almamız gereken tedbirleri iş yerinde evimizde almalıyız.

Dileğim, depremin ya da başka afetlerin yaşanmaması.

Esenlik dolu günlerin hep sizlerle olması dileğiyle…