Birileri suni gündem yaratmakta gerçekten usta.

Bir tarafta son günlerde bazi avrupa ülkelerinde diplomatik nezakete bile aykiri davranişlar bizleri çok üzmektedir ve bunlar kabul edilemez !

Özellikle cumartesi günü Hollanda da Dış İşleri Bakanimiza uçuş yasağı ve Aile Bakanimiza yapilan zorla sınırdışı işlemi sebebi ne olursa olsun en azından siyaseten hafiflik ve diplomatik nezaketsizliktir.

Kadın bakanımıza büyük ayıp edildi. Gözaltına alınanlar oldu.

CHP Genel Başkanı KEMAL KILIÇDAROĞLU derhal milli duruş sergiliyerek tepki koydu ve aynı zamandamuhtemel mağdurluk rüzgarını da boşa çıkarmaya medya gücü yetmedi, ama hafifletebildi.

MERAL AKŞENER ve tüm diğer muhalifler de tavır koydu.

Bu olay Hollanda’da bugün yapılacak seçimlerde aşırı sağcı ırkçılara hediye gibi geldi.

Siyaseten de kendi ayağına sıkılmış kurşundur..

Ülkemizde son dönemde büyük kalıcı yatırımcı ülke olan Hollanda ile Türkiye ekonomik ilişkileri ve orada yaşayan 400.000 vatandaşımız sıkıntısını yaşar, olur biter diyemeyiz.

Sağduyulu ve ulusal birlik içinde ve bu kötü muameleyi iç politika tartişmalarina malzeme yapmadan bu diplomatik ayiplara karşi birlikte diplomatik duruş sergilemek şarttir.

İŞİN ÖTE TARAFI

Diğer taraftan yabancı ülkelerde siyasi partilerimizin örgütlenmeleri, seçim çalışma ve propagandaları gözden geçirilmelidir.

Kendi yasalarımıza göre zaten yurtdışında ve diplomatik temsilciliklerde propaganda yapmak zaten yasak !

Pekala niçin bu konuda israr edildi?

Dışişleri Bakanımızın uçak izni iptal edilmesine rağmen, ardından Aile Bakanımız kara yolundan Hollanda’ya niçin girdi?

Sonucu gördük. Deporte edildi polis zoruyla. Küçük düşürüldük.

Hem kendi yasalarımıza aykırılık, hem de karşı tarafın gönülsüzlüğü dikkate alınması gerekmezmiydi ?

Avrupalılar böyle yasakların sonuçta ‘evet’ çilere yarayacağını hesaplayabilecek kapasitedirler. Tersden desteklemek böyle bir şey mi oluyor, acaba ?

Nitekim , CHP Yalova milletvekili MUHARREM İNCE :

“AKP,’Bakın , Avrupa’da bizi istemiyorlar. Avrupa ‘evet’ çıkmasından korkuyor’ imajı yaratmaya çalışıyor…

Parti …farketmez, Türkiye’yi yöneten bir hükümet ile yabancı ülke arasında bir problem olursa hiç kimsenin şüphesi olmasın , biz Türk Hükümetinin yanında oluruz “, dedi

Yoksa arada fiili bir dayanışma mı var ?

GELMEYİN DENİLEN YERE GİDİLİR Mİ ?

Siyasetçi birey olarak belki ısrarcı olabilirsiniz yabancı bir ülkenin istememesine rağmen orada siyasi propaganda yapmaya.

Ama Dışişleri Bakanı olarak veya Aile Bakanı sıfatlarıyla “gelmeyin” şeklinde ciddi idari ve hatta polisiye uyarı ve engellere rağmen ısrar etmek niçin?

Bence gidilmez , ama gereken diplomatik cevap verilirdi.

Uluslararası diplomasi de böyle zorlama tepkiler risklidir.

Sınırımızı 10 saniye ihlal ettiği diye düşürülen rus uçağı olayının nelere mal olduğunu hatırlayınız. O dönemin Başbakanı nerede?

Bir düşünelim...Ya, örneğin Suriye’de seçim olsa ve devlet başkanı Esad veya bakanları suriyelilere propagandamiting ve toplantı yapmak amacıyla gelme dememize rağmen bize gelirse ne olur?

Uluslararası ilişkiler Hollanda’nın milli renginden dolayı portakallara bıçak sokmak veya kesip sıkıp suyunu içmek gibi referanduma dönük ucuz propagandalara feda edilecek bir şey değildir.

Hiç bu aşamaya getirmemek gerekirdi bu olayı.

SORUN GELİYORUM DEDİ…

Bu sorunların er geç yaşanacağı yurtdışında yaşayan yurttaşların seçimlere katılma hakkı kabul edildikten beri görülebiliyordu.

Ancak maalesef tüm siyasi partilerimiz oy derdiyle bodoslama YURTDIŞI ÖRGÜTLENME ve propagandaçalışmalarına daldılar.

Hem o ülkelerin , ama aynı zamanda bizim yasalarımıza da aslında aykırı bir durum yarattık.

Hele hele uzun zamandan beri türk siyasetçi ve resmi yetkililerin Avrupa ülkelerinde Türkiye’ deki siyasi partilerin dernek, birlik vs. değişik çatılar altında bağımsız örgütlenmeleri ve hele seçim kampanyaları yapmaları batı dünyasında istenmiyor.

O ülkeler, Türkiye’deki sert siyasi rekabetin kendi ülkelerine taşınmasını kabul etmemektedirler.

Unutmayalım , hayati gündemimiz referandum bu tip gürültüye kurban edilmeyecek kadar önemlidir.

Avrupadaki yasaklar HAYIRcılara değil, ama çok açık bir şekilde EVETçilere mağduriyet - fırsat desteği olmuştur.

Fiili durum yaratarak tüm ülkeyi mağdur etmeyelim

Diş ilişkiler tüm ülkelerde iç politika dolgu ve fırsat malzemesi olamayacak kadar önemlidir