AYM'den OHAL'e 'uzun yıllar' onayı

AYM'den OHAL'e 'uzun yıllar' onayı

Anayasa Mahkemesi, FETÖ tehlikesi geçse de ‘terör’ bahanesiyle OHAL'in uzun yıllar sürdürülmesine onay verdi.

Anayasa Mahkemesi’nin, OHAL kapsamındaki tutuklamalara ilişkin belirlediği ‘anayasal ilkeler’ kararında hükümete olağanüstü halin devamı konusunda ‘açık çek’ verdiği anlaşıldı. Hükümetin 15 Temmuz darbe girişimi gerekçesiyle ilan ettiği ve Meclis’in de bu kapsamda onay verdiği OHAL’in devamı için ‘yeni gerekçe’ üreten Yüksek Mahkeme, 15 Temmuz öncesi ve sonrasında yaşanan PKK ve IŞİD kaynaklı terör saldırılarını tek tek anlatarak, ‘olağanüstü halin ilanı ile bu durumun uzatılmasında terör olaylarının da etkili olduğunu’ öne sürdü. OHAL kararına aykırı olarak ilan edilen 667 sayılı KHK’deki bir gerekçeye atıf yapan AYM, OHAL’in amacının “15 Temmuz darbe teşebbüsünün faili FETÖ/PDY’nin yanı sıra terörden kaynaklanan tehdit ve tehlikenin bertaraf edilmesine yönelik olduğunu’ savundu. 15 yıllık AKP iktidarı döneminde terör saldırılarının artarak devam ettiği gerçeğine karşılık AYM’nin bu gerekçesi, hükümete OHAL’i sınırsız şekilde sürekli uzatma imkânı verdi. Ayrıca AYM’nin kararı, FETÖ dışındaki ihraç ve yargılamaların kılıfı olarak kullanılabilecek.

Anayasa Mahkemesi, “olağanüstü hâl kapsamındaki tutukluluk nedeniyle yapılan bireysel başvurularda gözetilmesi gereken anayasal ilkeleri” 20 Haziran’da açıklamıştı. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında TÜRKSAT’ta yayınları kesmek için askerlere destek amacıyla gittiği iddia edilen 4 tutuklu mühendisin bireysel başvurusunu reddeden Yüksek Mahkeme, bu kişilerin haksız yere tutuklandığı ve haklarının ihlal edildiği iddiasını reddetmişti. Mahkeme, 30 Haziran’da açıkladığı gerekçeli kararında ise OHAL’in neden gerekli olduğunu 15 Temmuz bağlamında anlatmıştı.

OHAL'E YENİ KILIF

Ancak 82 sayfalık gerekçeli kararın satır aralarında, Yüksek Mahkeme’nin OHAL için yeni nedenler yarattığı ortaya çıktı. Bakanlar Kurulu tarafından 20 Temmuz 2015’te alınan OHAL ilanı kararını 21 Temmuz’da onaylayan TBMM’deki görüşmeler sırasında söz alan Başbakan Binali Yıldırım, “Olağanüstü hal kararı aslında demokratik düzenimize, milli iradeye karşı 15 Temmuz gecesi başlatılan silahlı darbe teşebbüsünün doğurduğu sonuçları ve yaptığı tahribatı ortadan kaldıracak tedbirleri almaya yöneliktir” demişti. Yıldırım, OHAL’in terör gerekçesiyle alındığına ilişkin ifade kullanmamıştı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, OHAL’in darbe teşebbüsünde bulunan terör örgütü FETÖ’nün tüm unsurlarıyla bertaraf edilmesi ve bunun bir kez daha tekrarlanmaması için ilan edildiğini belirtirken, “Amacımız, üç aydan daha kısa süre içerisinde atacağımız adımları atmak, yapacaklarımızı yapmak ve süre dolmadan da olağanüstü hali yeniden kaldırmaktır” diye konuşmuştu.

Ancak Yüksek Mahkeme, ‘anayasal ilkeler’ kararında OHAL’in gerekçesinin dışına çıkarak, “darbe teşebbüsünde bulunulan dönemin özellikleri” başlığı altında “terör olaylarını” inceledi. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün, ülkede terör saldırılarının yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleştiği savunulan kararda, “Teşebbüsün ulusal güvenlik üzerinde oluşturduğu tehdit ve tehlikenin boyutunun daha iyi anlaşılabilmesi için ve olağanüstü halin ilanı ile bu durumun uzatılmasında terör olaylarının da etkili olması nedeniyle Türkiye’nin maruz kaldığı terör saldırılarına ilişkin bazı bilgilere aşağıda yer verilmiştir” denildi. Bu kapsamda kararda, “Türkiye’de uzun yıllardır devam eden bir terör sorunu bulunmaktadır. Bu süreçte genel olarak bölücü terör örgütü PKK ile mücadele edilmekle birlikte DHKP/C, El Kaide, DAEŞ gibi diğer pek çok terör örgütünün de saldırılarına maruz kalınmış ve bu terör örgütlerine yönelik olarak da mücadelede bulunulmuştur” denildi.

TERÖR BİLANÇOSU ÇIKARILDI

Terör saldırılarının gittikçe yoğunlaştığı ve ülkenin birçok bölgesine yayıldığı bu dönemde hem güvenlik güçleri hem de sivillerin hedef alındığı anlatılan kararda, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden önceki bir yıllık süreçte yaşanan saldırılar tek tek anlatıldı. Ankara Tren Garı, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı, Merasim Sokak, Güvenpark, İstiklal Caddesi, Gaziantep, Vezneciler patlamaları ile Doğu ve Güneydoğu’daki terör saldırılarına yer verilen kararda, bu saldırılarda 340’tan fazla kişinin hayatını kaybettiği, 1730 kişinin yaralandığını, ölenlerin 250’sinin sivil olduğu kaydedildi. Terör saldırılarının Ağustos 2016’dan sonra da devam ettiği ve bu konuda Beşiktaş, Kayseri ve Reina’nın arasında bulunduğu saldırıların örnek verildiği kararda, bu dönemde ise 240 kişinin öldüğü, 1340’tan fazla kişinin yaralandığı kaydedildi.