Danıştay'ın 'Andımız' kararı

Danıştay'ın 'Andımız' kararı

Danıştay, okullarda öğrenci andının okunmasını kaldıran yönetmeliğin iptali istemiyle açılan davayı, davacının ilköğretim çağında çocuğu bulunmadığı gerekçesiyle ehliyet yönünden reddeden Daire kararını bozdu.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, öğrenci andının ilköğretim okullarında okunması uygulamasını kaldıran yönetmeliğin iptali istemiyle dava açmak için "Türk vatandaşı" olmanın yeterli olacağına karar verdi.

Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde değişiklik yapılarak "öğrenci andı" başlıklı 12. madde 2013'te yürürlükten kaldırılmıştı. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, bu yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.

Danıştay 8. Dairesi, "Davacının davaya konu yönetmelik hükmü ile arasında güncel, kişisel ve meşru bir menfaat ilişkisinin bulunmadığı, davacı tarafından ilköğretim çağında çocuğu olup velayeten dava açtığı hususunun ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine" karar vermişti.

Bu karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca da onanmıştı. Önder Kahveci, Kurul kararına karşı karar düzeltme isteminde bulundu.

Karar düzeltme istemi üzerine dosya tekrar Kurul'un gündemine geldi. Kurul, önceki kararını kaldırarak, dosyayı tekrar inceledi ve Danıştay 8. Dairesinin 2013'te verdiği "ehliyet yönünden ret" kararını bozdu.

Kurul, davacının, "Öğrenci Andı" okunması uygulamasına son verilmesine yönelik yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle açtığı davada subjektif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığını irdeledi.

ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VURGUSU

Kurul'un gerekçesinde, anayasanın başlangıç kısmında, "Türk vatanı ve milletinin ebedi varlığını ve yüce Türk devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkelerini şiar edindiği"nin vurgulandığı belirtildi.

Bu vurgulandıktan sonra değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunun kurala bağlandığı hatırlatılan gerekçede, Anayasa'nın 66. maddesinde de "Türk Devletine vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk'tür" düzenlemesine yer verildiği vurgulandı.

MİLLİ EĞİTİMİN AMACI

Ayrıca, Milli Eğitim Temel Kanunu'nda, Türk Milli Eğitiminin genel amacının, "Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren, ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek" biçiminde açıklandığı belirtildi.

"TÜRK" KELİMESİ KAPSAYICI

"Öğrenci Andı"nın okunmasına ilişkin yönetmeliğin ilgili maddesinin "ırkçı söylemler içerdiği" gerekçesiyle iptali istemiyle açılan davanın, Danıştay 8. Dairesince 2011'de, "Öğrenci andında geçen 'Türk' kelimesinin bir ırkın değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ne olursa olsun tüm vatandaşların bir araya gelerek oluşturdukları, herkesi kapsayan ve kucaklayan milletin ortak adı olduğu" gerekçesiyle reddedildiği de anımsatıldı.

Kurul'un gerekçesinde, "Anayasa ve Milli Eğitim Kanunu'nda belirtilen amaçlar doğrultusunda eğitim ve öğretim vermek zorunda olan ilköğretim kurumlarında Anayasal ve yasal ilke ve kurallara aykırı bir yönü olmadığı yargı kararıyla da saptanmış 'Öğrenci Andı'nın kaldırılmasının üst hukuk normlarına aykırı olduğu ve ülkenin geleceği çocukların eğitimlerinin milli olmaktan uzaklaşacağı savlarıyla bu davanın açılabilmesi için Türk vatandaşı olmak yeterlidir." tespiti yapıldı.

Kahveci'nin açtığı davanın yanı sıra ilgili yönetmelik hükmünün iptali istemiyle açılan diğer davalar da "ehliyet" yönünden reddedilmişti. Bir öğrencinin açtığı dava ise esastan reddedilmişti.

80 YILDIR OKUNUYORDU

Türkiye ve KKTC'deki ilköğretim okullarında her sabah öğrenciler derse girmeden okutulan "Öğrenci Andı" dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından hazırlanarak, 10 Mayıs 1933 tarihli Milli Talim ve Terbiye Heyeti kararıyla uygulamaya konulmuştu.

1972, 1997 ve 2012'de değişikliğe uğrayan "Öğrenci Andı", Milli Eğitim Bakanlığının 8 Ekim 2013 tarihli İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle kaldırılmıştı.

"MÜCADELEMİZ SÜRECEK"

Kararı değerlendiren Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, "Öğrenci Andı"nın kaldırılmasının yanlış olduğunu savundu.

Açtığı davanın, ilkokul çağında çocuğu olmaması nedeniyle reddedilmesini, "hukuki garabet" olarak niteleyen Kahveci, şunları söyledi:

"İtirazımız sonucunda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bu yanlışa 'dur' diyerek kararı bozdu. Umarım ki dava yeniden görüldüğünde Andımız'ı kaldıran yönetmelik hükmü de iptal edilir veya Milli Eğitim Bakanlığı yeni bir değişiklikle bu düzenlemeyi kaldırır, bu yanlış da sona erer. Biz, milli meselelerdeki mücadeleci tavrımızı sürdürmeye kararlıyız. Andımız okullarımızda okutulana kadar da bu mücadeleyi vereceğiz."