Zülfü Livaneli'nden 1994 hatırlatmalı seçim yorumu

Zülfü Livaneli'nden 1994 hatırlatmalı seçim yorumu

Zülfü Livaneli, 31 Mart seçimlerinde yaşanan skandal olayların ardından bir yazı kaleme aldı. Livaneli, 1994 seçimlerini hatırlatarak İmamoğlu'nu tebrik etti.

T24'de konuk yazar olarak bulunan Zülfü Livaneli, seçimlere yönelik bir yazı kaleme aldı. Livaneli, 31 Mart'ta yapılan seçimlerin ardıından 1994 seçimlerini hatırlattı. 

İşte o yazı:

Böyle bir yazıya hiç niyetli değildim. Çünkü eski defterleri açmak hoşuma gitmiyor ve parti siyasetiyle hiçbir ilgim yok. Ne var ki bugün olup bitenleri anlamak açısından 1994 seçimlerine göz atmak yararlı olabilir.

Birtakım yazılara bakılırsa 1994’te hiç beklenmeyen biçimde Refah Partisi büyük şehirlerde zafer kazanmış. Anketler yanılmış.

Sevgili arkadaşlar, o dönemde olanları nasıl unuttunuz?  Refah’ın büyük şehirleri ele geçirmek için neler yaptığını, oy pusulası basan matbaa makinelerini, eve götürülüp bir hafta sonra teslim edilen sandıkları, çöplüklerden çıkan binlerce oyu ve en önemlisi seçim kurulu kararlarını nasıl hatırlamazsınız.

Refah Partisi 1994’te yeminli bir strateji uyguladı. ‘’Tamam inşallah’’ diyerek büyük kentleri almaya yemin etmişlerdi. ‘’Dava’’ bunu gerektiriyordu. Bunu da ancak sandıklara hakim olmak yoluyla alabileceklerini biliyorlardı. Geleneklerine göre savaşta hile uygundu. Burası da 'dâr-ül harb'ti nasıl olsa. 

AKP lideri geçen seçimden önce; "Seçim sandıklarda kazanılır. Biz bunu İstanbul seçiminde daha önce yaşadık" demedi mi.

Evet, İstanbul seçim sonuçları günlerce netleşemedi. İl Seçim Kurulu’na itirazlar yapıldı. Buna rağmen o dönemde pek kimsenin tanımadığı Erdoğan’a alelacele mazbatası verildi. İl Seçim Kurulu, yapılan inceleme sonucu seçimde hile yapıldığına karar verdi. Ama sonra hukuk tarihine geçen yanlış bir hüküm açıkladı:

"Tespit edilebilen sahte oylar sonucu değiştirmeye yetmemektedir."

Ya tespit edemediklerin, demedi kimse. Bu saçma karar yüzünden ve yanlışlık başlangıçta engellenemediği için sorunlar büyüdü, büyüdü ve bugün, açık zaferine rağmen Ekrem İmamoğlu’na mazbatasını vermeme noktasına kadar geldi.

Zülfü Livaneli'nden 1994 hatırlatmalı seçim yorumu

                                                                             ***

Bunları, niye belediye başkanı olmadım, diyerek kendi adıma üzüntüyle yazdığımı sanmasın kimse. Zaten oldu bittiye getirilerek ‘’zoraki aday’’ yapıldığım için romanıma, müziğime dönmek benim için çok daha iyi oldu. Ben bu ülkenin, daha sonra tanıdığım politik mezbahasına dayanacak insan değilim. Siyasi lider dediğin Ekrem İmamoğlu kardeşim gibi olur ve Türkiye’nin karanlık yüzünü bilerek ona göre önlemlerini alır, oylarını çaldırmaz.