'İçerideki hainler'e operasyon başlıyor!

13 aylık “yolsuzluk ve rüşvet” iddiasını içeren soruşturma serüveni AKP’li milletvekillerinin dört bakanı parmak hesabı ile “akladığı” önceki gece noktalandı.
Saray’ın talimatı ile AKP’nin eski bakanları Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar Meclis’te siyasi hesaplarla Yüce Divan yargılamasından kaçırıldı.
AKP’li 250 civarında vekil bunun için oy verdi.
Bu tarihi oylama bize gösterdi ki, her türlü baskıya rağmen AKP içinde 50 civarında milletvekili dört bakanla ilgili ciddi şüphelere sahipler.
Çağlayan için 38, Güler için 44, Bağış için 48, Bayraktar için 14 fire veren AKP’li milletvekili belli ki soruşturma sürecinde ortaya çıkan belge ve bilgilerin gerçekliğine inanıyorlar...
Erdoğan istediği kadar yolsuzluk iddialarına karşı “darbe girişimi, casus, çete “ desin, kurmayları “Ajan, paralel yapı” diye haykırsın, bizzat onların tercihi ile milletvekili yapılan AKP’li 50’ye yakın isim eski bakanların yüce mahkemede hesap vermesi gerektiğini düşünüyorlar.
Tablo AKP içindeki Erdoğan sonrası atmosferi ortaya koyması bakımından da önemli...

Belki de ilk kez AKP pek de mahir olduğu algı operasyonundan başarısızlıkla çıktı.
Dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmesinin önüne geçti ama parti içindeki görüş ayrılığının ortaya çıkmasını da engelleyemedi.
Erdoğan’ın gidişinin ardından AKP içindeki iki başlılık oylama ile tescillendi. Erdoğan’ın istediği oldu ama ilk kez otoritesi ciddi yara aldı. 50’ye yakın isim “vicdanım ve hukuk ne derse o olur” diyerek “talimata” direndi.
Seçimlere 5 ay varken, AKP içindeki derin “yolsuzluk çatlağı” belki de ilk kez bu kadar net biçimde görüldü.
Oysa hedef süreci “darbe girişiminin devamı” olarak göstermek ve işi Meclis’te kapatmaktı. Siyasi kararla kapatıldı kapatılmasına ama AKP içindeki 50’ye yakın ismin ikna edilemediği, parti yönetiminin kararından rahatsızlık duyduğu gerçeğinin üstü örtülemedi.

Gizli oylama tablosu 50’ye yakın AKP’linin her türlü baskıya direndiğini ortaya koymuş oldu.
Dört eski bakana verilen oy, Hükümet için güvenoyu çıtası olan 276’nın da çok altında kaldı.
Dolayısı ile dört bakan AKP grubundan “güvenoyu” da alamamış sayıldı.
AKP içinden “yolsuzluğu örtme çabasına” karşı bu çıkış son derece önemli.
Önceki gün Meclis’te beliren “yolsuzluk çatlağı” bundan sonra AKP’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, mızrağın çuvala sağmayacağını da gösterdi.
AKP fay hattındaki derin yolsuzluk yırtığının artçıları seçimlere kadar sürecektir.

12 yıldır sürdürülen “otoriter” yönetime karşı “sorgulamayan”, “uyum sağlayan” anlayış bu dirençle sarsılmış oldu. 1 Mart tezkeresinde elde edilen sonuç kadar önemli 48 AKP’linin “vicdan” ayaklanması!
Devlet Bahçeli’nin önceki gece Meclis kulisinde YURT Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak ve bendenize söylediği gibi dört bakan ve AKP yönetimi kendi partisi içinden “ güvenoyu” almayı da başaramadı.
Bahçeli “276 bulunamadı. Hükümet fiilen düşmüştür” diyerek AKP içindeki “güven krizinin” altını kalınca çiziyordu. Haksız da sayılmazdı...
Hükümet bizzat AKP’lilerin oyu ile “yolsuzluktan” mahkum edildi. Muhalefet tarafından “siyaseten düşmüş” sayıldı.

Şimdi sıra AKP içindeki büyük hesaplaşmaya geldi. Cadı avı, “hain” arayışı çoktan başladı.
AKP milletvekili Şamil Tayyar’ın “İçimizdeki hainler “ çıkışı partideki atmosferi çok iyi anlatıyor.
Her ne kadar AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş bu çıkışı eleştirse de partinin derinlerindeki kaynamayı açığa çıkarması bakımından Tayyar’ın çizdiği portre son derece gerçekçi...
Belli ki AKP’de bugünden sonraki tartışma o düzlemde yürüyecek.

48 isim içinde üç dönemlikler, Erdoğan’a tepki gösterenler, bir daha aday yapılmayacağını düşünenler, AKP’de gelecek umudunu yitirenler, gizli cemaat sempatizanlarının Yüce Divan’a “evet” oyu kullandığı doğrudur.
Kabine üyesi “vicdanlı ağabeyler” diye tanımlanan isimlerden de söz edilebilir.
Ama vicdan patlamasının ardındaki gerçek neden yolsuzluk isyanıdır...
Kulislere düşen haberlere bakılırsa isyanın bastırılması talimatı çoktan
verildi.
AKP yönetiminin 48’e kadar çıkan fireleri isim isim tahmin ettiği
konuşuluyor.

Şamil Tayyar’ın deyimi ile “içlerindeki hainleri, ihanet şebekelerini” ortaya çıkartmak için düğmeye basıldığı belirtiliyor.
Anlaşılan bir “hain avı” başlayacak. Yukarıdan gelen talimata kim uymadı, Saray’ın otoritesini kim sarstı ise ortaya çıkartılacak ve gereği yapılacak! Bu isimler listelerde yer bulamayacak, büyük
kısmı aforoz edilecek...
Parti kulisleri çoktan kaynamaya başladı...
Hani Davutoğlu “yolsuzluk yapanın kardeşi de olsa kolunu kopartmaktan” söz etmişti ya...
O koparılacak kolun bugünden sonra fire veren o isimlerin ta kendisi olacağı artık kaçınılmaz!
Davutoğlu affetse bile Erdoğan otoritesini sarsan o isimleri asla
affetmeyecektir.
AKP’nin kuruluşundan bu yana Erdoğan ile ters düşen pek çok ismin nasıl çember dışına çıkarıldığını anımsamak  geleceği görmek adına yeterli olacaktır...

Önceki ve Sonraki Yazılar