'İcra ve haciz' oku balonu hedefledi!

Başbakan Ahmet Davutoğlu, gazetecilerle sohbetinde ekonomiye dair önemli uyarılar yaptı. Davutoğlu, “reel sektör dinamizm içinde değilse, üretmiyorsa, finans sektörü ve diğer alanlara dayalı sektörlerin ekonomiyi bir balon gibi büyüteceğine” dikkat çekerek, “Birçok ekonomik krizde ortaya çıkan tabloyu bir anda önümüzde buluruz” dedi. Başbakan’ın bu sözlerini “ekonomik kriz gelebilir” uyarısı olarak görenler de vardı;  “Erdoğan’dan ayrı düşen Babacan politikalarına sahip çıkmaya dönük bir vaat” olarak kabul eden de...
Bu açıklamalar Erdoğan ile Davutoğlu’nun ekonomiye bakışlarındaki görüş ayrılığını da net biçimde ortaya koydu. Erdoğan kendi döneminde “temkinli” yol almak isteyen Ali Babacan politikalarına karşı, döneminin ekonomi bakanları Zafer Çağlayan ve Nihat Zeybekçi’nin tezlerine daha yakın duruyordu.” Faiz” tartışmasında bu çatışma belirgin biçimde kamuoyuna da yansımıştı. 
Babacan “ölçüsüz büyümeye” karşı çıkıyor, “olmayan parayı harcamayalım’ diyor ve “üretime dayalı ekonomiyi” savunuyordu. Davutoğlu da önceki gün yaptığı açıklamalarla bir anlamda Babacan tezlerine güçlü destek verdi. Erdoğan dönemi politikaları gelinen noktada belli ki “ekonomide alarm zillerini” çaldırmayı başlamıştı. Davutoğlu da bunu görerek ilk ciddi çıkışını yaptı.

Vatandaşın kredi borcu katlandı!
Türkiye ekonomisi uzun yıllardır sanayi üretiminde durgunluk yaşıyor, doğal olarak ihracatta beklenen hedefe ulaşılamıyor. Daha çok inşaat sektörüne dayandırılan ekonomide yeterli büyümeyi sağlamak mümkün olmuyor. Bu da kredi stokunu adeta patlama noktasına getirdi. AKP’nin iktidara geldiği 2002’de vatandaşın borcu 3,4 milyarı ancak buluyordu. 2014 rakamları ise 300 milyarı aştı. Ev, otomobil, ihtiyaç kredisi beklenin ötesinde şişkinliğe ulaştı. Tam da bu noktada küresel etki yaratan ABD’deki “mortgage” krizini anımsamakta fayda var.
İnşaat sektörü büyüdükçe hem müteahhit hem ev kredisi alan vatandaş borçlandı, bankalar uzun vadeli riskler aldı. Ekonomide olası kırılma, enflasyonun artması bu alanda kelebek etkisi yaratacak çok büyük bir yıkıma yol açabilir! 
Olası krizde iş adamı evini satamayacak, inşaatlar yarım kalacak, borçlanan vatandaş kredisini ödeyemeyecek, evine kavuşamayacak, banka parasını tahsil edemeyecek! Risk çok yüksek ve bu balon da patlarsa, iktidarın altından kalkması mümkün görünmüyor. Özelikle de seçim arifesinde...
Risk dün büyüktü, bugün çok daha da büyük! Günlerdir brifing alan Davutoğlu bunu çok daha derinden hissediyor olmalı. Rakamlar buz dağının görünmeyen kısmına ilişkin önemli ipuçları veriyor. İcra dairelerindeki dosya sayıları da ekonominin nabzını fırlatacak veriler içeriyor”
CHP İstanbul Milletvekili Mamut Tanal, Adalet Bakanlığı’na “bilgi edinme yasası” kapsamında icra dosyalarının sayısını sordu.  Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 13 Ağustos 2014 tarihli yanıtında yer alan rakamlar dudak uçuklatan cinsten! İcra dosyalarının AKP’nin iktidara geldiği 2002’ye göre 2014’e kadar katlanarak arttığına işaret ediyor.

"İstanbul’da 1 milyon 807 bin dosya icrada”

2002’den buyana Ankara ve İstanbul’daki icra dosyalarının sayısında ciddi oranda yükselme var. Ankara’da 2002 yılında toplam ilamsız icra dosyası 351 bin 113 iken; 2013 sonu itibariyle 542 bin 211’e çıktı. İlamlı icra dosyası ise 34 binden 121 bin 245’e ulaştı. İstanbul’da 2002 yılında gelen toplam ilamsız icra dosyası 759 bini buluyordu. Bu sayı 2013 yılında 1 milyon 807 bin 170 fırladı! İlamlı icra dosyası 65 bin 596’dan 123 bine tırmandı!
AKP iktidarında devletin memurları da zor durumda. CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, birçok bakanlığa “kaç memurunuzun maaşı hacizli?” içerikli sorular yöneltti. Gelen resmi yanıtlardan birkaç örneği paylaşmakta yarar var.
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda Temmuz 2014 itibariyle maşında haciz olan memur sayısı tam 256.  Daha önce Arınç’a şimdi Yalçın Akdoğan’a bağlı TRT’de 168 çalışan haciz kıskacında. En son “piyanist” filmine yasak koyan RTÜK’te 14 çalışanın maaşına haciz konuldu. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde 44,  Enerji Bakanlığı’nda 32 memurun maşı da hacizli. Rakamlar uzayıp gidiyor...

Tanal: “bu bir itiraftır”!

CHP’li Tanal; Davutoğlu'nun açıklamaları ile "Türkiye Ekonomik olarak büyüyor" söyleminin doğru olmadığının ilk kez Başbakan düzeyinde itiraf edildiğini vurguladı ve şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yıllardır ekonomik büyüme diye ifade edile rakamların patlamaya hazır balon olduğunu nihayet itiraf ettiler. Başbakan konuşmasında ‘üretime yönelik ekonomik büyüme yoluna gitmezsek Türkiye'nin ekonomik bir krizle karşı karşıya kalacağını’ açıkça belirtiyor. AKP İktidar olduğu bunca sene neden üretime dayalı bir ekonomik gelişme yoluna gitmedi? Yıllarca Cumhuriyet Halk Partisi olarak Hükümeti bu konuda uyardık. Şimdi kriz kapıya dayanınca üretmeliyiz deniyor. Ülkemizde yaşanacak herhangi bir ekonomik krizin baş sorumlusu AKP Hükümeti ve bu hükümetin uyguladığı ekonomik politikalardır. Bu politikaların sonucu olan icra dosyalarındaki ve borçlu sayısındaki patlama da, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik durumun gerçek boyutunu açıkça ortaya koymaktadır.”
Görünen o ki “icra ve haciz” rakamları da ekonominin alarm veren diğer ayakları gibi giderek gergin yaya yerleşmiş ucu sivri bir oka dönüşüyor. Oklar yaydan bir fırlamayla başlarsa, Davutoğlu’nun vurgusundaki “büyüyen ekonomi balonunun” büyük bir gürültü ile patlatması an meselesi...

Önceki ve Sonraki Yazılar