Die Zeit Gazetesi'nin haberine göre, Alman Dış İstihbarat Teşkilatı günlük 220 milyon telefon, kısa mesaj ve sosyal hesabı takip ediyor, 2 milyon telefon görüşmesini ise kaydediyormuş. Buna Türkiye de dahil kuşkusuz…
Ülke olarak “Biri bizi gözetliyor (BBG) evinden” beter olmuşuz da farkında değiliz. Telefonlarımız yasal veya yasa dışı dinleniyor. ABD, Almanya, İngiltere attığımız her adımı uydularından izliyor.
Yabancı ülkeler, Türkiye’yi yönetenlerin nefes alışlarını bile dinleyebiliyorlar. Hatta evimiz, evde konuştuklarımız görüntüleniyor, kaydediliyor…
Yani, yukarıdan gözleniyoruz… Sonra da İktidar, yasa dışı dinlemelerden yakınıyor... ABD’nin, Almanya’nın, İngiltere’nin dinlemeleri yasal ve ahlaka uygunmuş gibi, sesleri çıkmıyor. İkisi de ahlak ve hukuk dışı değilmiş gibi…
Bu ülkeler; bakanların ve çocuklarının, birbirleri ve Sarraf ile yaptıkları konuşmaları da dinlemediler mi? Bu kayıtlar ortaya çıkar diye mi, yabancı ülkelerin bu saldırısına ses çıkarılmıyor?
Gökyüzünden de, yer yüzünden de dinleniyoruz, izleniyoruz artık.
Günümüzü Kul Nesimi asırlar önce türküsüne yansıtmış:
“Kah çıkarım gök yüzüne, seyreylerim alemi,
Kah inerim yer yüzüne, seyreyler alem beni…”
Şimdi seyretmenin yanına bir de dinleme ekleyin…
Tıpkı Türkiye… İçeriden de dışarıdan da dinleniyor.
Ama bizimkilerin zoruna giden eski ortaklarının dinlemesi…
Ülkemizde hala ses ve görüntü kayıtları, tapeler havada uçuşuyor, “bizi kim veya kimler dinledi“ tartışması sürüyor.
Kaldı ki, yasal veya yasa dışı dinlemeler bugün hangi boyutta? Yasa dışı dinleme yaptıkları gerekçesi ile çok sayıda insan gözaltına alındı, bir kısmı tutuklandı. Bu insanların dinleme tapeleri şu anda kimin veya kimlerin elinde?
Bir yetkili çıkıp da, “artık yasa dışı dinleme yok” diyebiliyor mu? Diyemiyor. O zaman bu yasa dışı dinlemeleri nasıl önlemeyi düşünüyor iktidar?
Die Zet’in haberi doğru ise Türkiye, Alman İstihbaratının dinlemesinin neresinde, biri açıklasa da öğrensek.
Yasaklı demokrasi
Bir torba yasa teklifi… Demokrasiyi yamalı torbaya – pardon bohçaya -çevirdiler…
Yasa teklifine göre, elektrik faturalarında başkasının, devletin hatasını size ödetme meşru hale getiriliyor. Siz bu haksızlığa dava açamayacaksınız. Faturalarda, kaçak elektrik kullanım bedelleri var ya… İşte ona itiraz edemeyeceksiniz. Dava açıp kazananlar ise, aldıkları paraları iade edecekler.
Yani hakkınızı arayamayacaksınız.
AKP’nin ileri demokrasisi bu… Teklif yasalaşırsa, sanırım CHP itiraz eder, en azından bu madde AYM’den döner…