Kapital'in güncelliği

Karl Marx’ın, üzerinde onlarca yıl çalışarak yazdığı üç ciltlik Kapital, tam adıyla Kapital/ Ekonomi Politiğin Eleştirisi, aradan geçen 150 yıla yakın zamana rağmen hâlâ güncel.

Kapital’in güncelliği, bir sistem eleştirisi olmasından kaynaklanıyor. Çoğu kez sanıldığı gibi, Marx, sermayenin ekonomi politiğini yazmamıştır; burjuva ekonomi politiğinin eleştirisini yazmıştır. Kapital, bir sistem eleştirisi klasiğidir.

Marx’ı ve Marksizmi ütopik sosyalistlerden ve dogmatiklerden ayıran çizgiyi Marx’ın kendisi şöyle formüle etmişti: “Dünyanın nasıl olacağını dogmatik bir şekilde öngöremeyiz, fakat yalnızca, yeni dünyayı eskisinin eleştirisi üzerinden bulabiliriz.”

Pek çok değişikliklere uğradı ama, kapitalizm hâlâ kapitalizmdir.

Kapitalizmin yapısal krizinin bir uygarlık krizi biçimine büründüğü koşullarda Marx’ın ve Marksizmin, özel olarak da Kapital’in yeniden ilgi odağı olması bundandır!

Marx, ilk eserlerinden birinde, 1848 Avrupa Devrimi’nden üç yıl önce, filozofları eleştirirken, sorunun dünyayı yorumlamak değil, değiştirmek olduğunu söylemişti. Avrupa’daki devrim dalgası geri çekildikten sonra ise bütün gücünü sermayeyi ve sermaye düzenini çözümlemeye, kapitalist ilişkilerin görünmeyen özünü ortaya çıkarmaya verdi.

Çalışmasını sunmaya “meta” ile başladı. Yazmaya başladığında araştırma aşaması büyük ölçüde tamamlanmıştı. Ama, Marx’ta araştırma da, yazma da hiç bitmeyen bir yolculuktu.

Yazdıklarını yüzlerce kez gözden geçirip düzeltmeler, eklemeler, çıkarmalar yapardı. Bu yüzden en temel yapıtını tamamlayamadan bu dünyadan göçtü. İkinci ve üçüncü ciltler, ölümünden sonra, Engels’in çabalarıyla yayımlanacak duruma getirildi.

Kapital'in en önemli katkılarından biri, kapitalistin işçinin emeğini değil, işgücünü satın aldığı saptamasıdır. Marx buradan hareketle emek-değer teorisini, soyut emek, toplumsal açıdan zorunlu emek zaman ve artık değer kavramlarını geliştirdi.

İşçi sınıfına kapitalizme karşı kullanılacak güçlü bir silah verdi. Kapital hem teorik, hem pratik, hem iktisadi hem felsefi bir devrimci siyaset yapıtı olarak biçimlendi.

Marx, sermayeyi, dolayısıyla kapitalizmi içini dışına çıkararak çözümledi; deyim yerindeyse kapitalizmin MR’ını çekti. Bu sistemin bugünkü eğilimlerini, çözümsüzlüğünü yılların ötesinden görebilmesi bundandır.

Burada yalnızca, güncel kapitalizmin iki çok önemli sorununu formüle ettiği iki özlü sözünü aktarmakla yetiniyorum.

Bunlardan birincisi, Alman İdeolojisi’ndeki, “ Sivil toplum (kapitalizm-HY)… devleti ve ulusu aşar” cümlesidir. Sermaye hareketinin ulusu ve devleti aşacağı öngörüsü, güncel kapitalizmin en güncel çelişkisine işaret etmektedir.

İkincisi, Marx, kapitalizm-kriz ilişkisinin özünü, bu devasa sorunu, Kapital’in üçüncü cildindeki şu küçücük cümleye sığdırmayı başarmıştır: “Kapitalist üretimin gerçek engeli sermayenin kendisidir.”

Evet Kapital günceldir.

Kapital’in üçüncü cildi de, geçtiğimiz Mayıs ayında yazıldığı dilden, Almanca’dan Türkçe’ye çevrilip yayımlandı. Yordam Kitap Kapital’i orijinal metninden iyi bir çeviriyle, Türkçeye kazandırdı. Bu kazanımı, bildikleri dillere ve Türkçeye hâkim dostlara, başta artık aramızda olmayan Mehmet Selik ve Nail Satlıgan’a, üretmeye devam eden Oktar Türel ve Erkin Özalp’e, borçluyuz. Hepsine teşekkür.

Türkçe okuyucunun elinde, artık, dil, terim ve anlatım tutarlılığı sağlanmış üç ciltlik bir Kapital var. Birinci cildin sonuna eklenen, Kapital’deki temel terimlerin Almanca, Türkçe, İngilizce ve Fransızca karşılıklarını bir çizelge biçiminde veren “Sözlükçe” ise, kavram netliği sağlamaya hizmet eden yönüyle özel bir değer taşıyor.

Kapitalizmin iyice billurlaşan sınırlarını, derinleşen krizini anlamak ve ona karşı savaşmak için Kapital’i yeniden ve yeniden “okuma”nın zamanıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar