Süleyman Karan

Süleyman Karan

Karanlık koalisyonun ayak oyunları başlıyor

Biri faşist unsurlar taşıyan din referanslı İhvan geleneğinin son temsilcisi bir parti, diğeri ABD ve NATO tarafından kurulmuş, Türkiye’nin en eski emperyalist kuklası paramiliter örgütünün uzantısı… Bu iki partinin şer koalisyonu, artık küçük partinin büyük partinin stepnesi olmasıyla şekilleniyor. Buna bir de yüzde 0.5’lik Büyük Birlik Partisi’ni ekleyin (ki kurucusu Muhsin Yazıcıoğlu bunların bu karaktersizliğini görse mezarında ters döner), belki bir-iki milletvekili kazanırız hesabıyla kuyruklarına takılmış bulunuyor. Ama gidişat öyle gösteriyor ki, AKP ve MHP’nin bu şer ittifakı yüzde 45’i bir tık ancak geçebilecek, yüzde 0.5’lik BBP ise devede kulak zaten. İşte bu sebepledir ki, referandumdaki son anda, sağır sultanın bile duyduğu YSK eliyle sandık darbesi yapmak zorunda kalmamak için, şimdiden yeni oyunlar çevirmek için hazırlanıyorlar. Bu karanlık kartel, şimdi Milli Mutabakat Komisyonu adında harıl harıl demokrasiyi boğmanın yollarını arıyor. Sözde vatansever, özde koltuk ve cukka sever bu zevat, üç kuruşun pazarlığını yaparken, bir yandan da iki partiyi meclise sokmamak için kirli bir tezgah hazırlığında…Tezgahın adı ‘yüzde 15’, fikir tabii ki adında adalet geçen adalet düşmanı siyasi örgütlenmeden çıkmış.

‘Tak tak’çı koalisyonu!

Öncelikle koalisyonlara her türlü hakareti eden bir partinin artık koalisyonlara muhtaç olduğunu bir görelim. Üstelik koalisyon gibi koalisyon da değil, diğer ortağın siyasi karakterini yerin dibine geçiren ‘bayağı’ bir koalisyon… Motoru su kaynatan arabanın stepnesi gibi bir şey, bu iki aşırı sağcı siyasi örgütün ittifakı!.. Artık bu şer ittifakının detayları da netleşti gibi görünüyor. Sanki bir kıymet-i harbiyesi kalmışmış gibi, üç hilalli amblem pusulada yer alacak. İttifakın adı pusulaya yazılacak, altında da bir ampul ve üç hilal olacak. Tabii ki asıl pazarlığın sürdüğü, hani şu ‘vatan, millet, Sakarya’nın ardına gizlenen milletvekili pazarlıkları sebebiyle ise her iki partinin milletvekili adayları ayrı ayrı yer alacak. Böylece çifte mühür yerine sadece parti için ayrılan yere mühür basılacak. Bunun sebebi, özellikle MHP’li seçmenin hâlâ MHP varmış gibi hissedebilmesinin sağlanması, yoksa işin demokratik bir yaklaşımla ilgisi tabii ki yok. Tam bir cümle kurmakta sıkıntı yaşayan ‘ultra milliyetçi’ partinin lideri bunu kolay telaffuz edebileceği biçimde ‘tak tak’ formülü olarak özetlemiş… Zaten cümle kurabilse bile, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ucube koalisyonunu açıklayabilmesi mümkün değil.

Korku barajı yükseltebilir

Sıkıntıları şu ki, AKP’nin oyları büyük olasılıkla 7 Haziran seçimlerindeki yüzde 40’ların bile altına gerilemiş olabilir. MHP zaten İYİ Parti ortaya çıktığından bu yana yüzde 5 civarlarında sürünüyor. Malum BBP yüzde 1 bile değil. Yani her halükarda durumlar bıçak sırtı. İşte bu sıkıntılar sebebiyle o sözde ‘milli mutabakat’ komisyonunda AKP barajın yüzde 15’e yükseltilmesini gündeme getirmiş. Zira eğer ki İYİ Parti ve HDP yüzde 10 barajını aşarsa, ki her iki partinin de barajı aşması işten bile değil, şer koalisyonu ayazda kalabilir. Şimdilik bu konu askıda, her halde biraz daha duruma bakacak, gerekirse yeniden gündeme alabilirler. Bunlarda utanma olmadığı için kötü bir sürpriz beklenmeli…
Şer odaklarında ayak oyunları bitmez. Bir diğer katakulli de seçim bölgeleriyle oynamak. Türkiye'nin 100 seçim bölgesine bölüneceğine yönelik iddialar gerçek değil ancak, üç-beş oya bile muhtaç durumda oldukları için seçim bölgelerinde oy hesaplı değişikliklere gideceklerini beklememek saflık olur.

Kumdan kaleler yıkılırsa...

Yerel seçimler MHP için olmasa da AKP için çok önemli. Çok iyi biliyorlar ki, onları iktidara taşıyan belediyeler. Ve referandumda da gördüler ki, artık o kale gibi gördükleri İstanbul, Ankara, Balıkesir, Manisa, Denizli gibi büyükşehirlerde ‘hayır’ın altında ezildiler. Siz buna YSK’nın tüm desteğine rağmen bu sonucun çıktığın eklerseniz, belediyeleri de kaybetme ihtimallerinin hiç de az olmadığını görüyorlar. O sebeple, sözünü ettiğimiz bu koalisyon yerel seçimlere de kafa yoruyor. İttifak çalışmasının da yerel seçim paketiyle bir arada gelebileceği ifade ediliyor. Ancak bunun için liderlerin onayı gerekiyor. Türkçesi sıkı pazarlık yapıyorlar!
Şimdiden söyleyelim, bu koalisyon, yani AKP, MHP ve BBP seçimleri kazanmak için yeterli güce sahip değil. Ama şer koalisyonu içinde bir ortak daha var, o da ‘üç harfli’ bunlar gibi… YSK deniyor adına, parti değil, bir partinin yan kuruluşu gibi hareket eden bir organizasyon, ve aldığı oy MHP’den fazla… Nereden mi biliyoruz? E tabii ki referandumdaki ne idüğü belirsiz o yaklaşık yüzde 5 cikletten çıkan ‘evet’ten!
İşte bu sebeple, yurdunu seven herkes, bir zahmet seçime kadar kapı kapı dolaşmalı, bu ülkeyi bu karanlıktan kurtarmak için çalışmalı… Sandık güvenliğini ise hanesi, ailesini, ırzı kadar canıyla başıyla savunmalı… Şer koalisyonunu yıkmanın tek bir yolu var, onurlu yurttaşların omuz omuza vermesi… Bu ‘tak tak’ koalisyonuna omuz omuza bir omuz attık mı, tak diye yıkılır, emin olun. 

Önceki ve Sonraki Yazılar