‘Modern Türkiye’ hızla kendisini inkâr eden bir noktaya doğru savruluyor. Türkiye uzun ve acılı bir intihar sürecinden geçiyor.
Bu süreç acil müdahaleyi gerektiriyor.

Siyasal İslamcı iktidar Cumhuriyet’in bütün kuruluş ilkelerine ve başlangıç hedeflerine ihanet ediyor. Cumhuriyet Türkiyesi’nin hükümeti, Ortaçağ artığı, ilkel, tekbir getirerek insan boğazlayan, başta komşumuz Suriye olmak üzere bölgeyi kana bulayan bir şeriatçı örgüte destek veriyor.

Erdoğan yönetimi, MİT’i adeta IŞİD’in tedarikçisi durumuna düşürdü. Türkiye, Suriye’de akan 300 bin kişinin kanından sorumlu. AKP iktidarı ve onun burnunun ucunu göremeyen Başbakanı Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı döneminden itibaren Türkiye’yi bütün komşularıyla ihtilaflı hale getirdi.

Kendi dar ideolojik ve mezhepçi amaçları için, bu ülkenin evlatlarının kanı üzerinden siyaset kumarı oynadılar.

Dün Suriye’nin kuzeyindeki Kobani bölgesinde patlayan ve çok sayıda insanın ölmesine ve yaralanmasına neden olan bombaların izi de ne yazık ki AKP iktidarını işaret ediyor.

Ayrıntılarını manşetteki haberimizde de okuyacağınız gibi, IŞİD’in gönderdiği intihar bombacılarının Türkiye’den geldikleri çok güçlü bir iddia olarak önümüzde duruyor.

AKP sınırlarımızı binlerce cihatçıya, ruh hastası katile, komşumuzda çoluk çocuk, kadın erkek, genç yaşlı demeden insanları boğazlayan şeriatçı militanlara açarak, yurttaşlarımızın da güvenliğini tehdit ediyor.
İnsanın aklına, Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi bir iç savaşa mı sürüklüyor, nihai amacına ulaşmak için gerekirse şiddet kullanacak bir hazırlık mı yapıyor sorusu geliyor.

Çok tehlikeli bir oyun. Bilinmeli ki böyle bir ateşle oynayanlar önce kendilerini yakar.

Seçimlerde ağır bir yenilgi alan AKP, Cumhuriyet’e ihanetten vazgeçmeli. Ruh hastası katillere, Türkiye’nin temsil ettiği bütün değerlere düşman olan Ortaçağ artığı cihatçılara desteğini kesmelidir.
Bu suçun cezası tarih önünde de hukuk önünde de ağır olur.