Özlem duymak

Ne günlere kaldık!..  İnsanlar eskiye özlem duymadan yaşamak istiyor, ancak bu mümkün olmuyor.
Nasıl olsun?
Basın, batağa battıkça batıyor! Ustalarıyla, çıraklarıyla... El etek öpenleri ile ve medya patronları ile...
Nerede o eski gazeteciler, nerede o eski medya patronları?
Gazeteci patronların var olduğu dönemlerde, siyasilerin özel davetlerine gitmek için bile izin alma zorunluğu vardı. Çünkü; sıradan bir muhabir bile olsanız, gazetenizi  temsil ediyordunuz…
Ya şimdi?
Günümüzde siyasetçi-gazeteci ilişkileri ne durumda?
Özellikle; iktidar mensupları ile yandaş medyada çalışanlar iç içe girmiş durumda.
‘Etle tırnak’ gibi...
Son olarak da, bayram günü tanık olduklarımız yüzümüzü kızartmadı mı?
Başbakan'a, “Sabahtan beri burada sizi takip ediyoruz. Anne babamızla bayramlaşamadık. Arkadaşlar müsaade ederlerse, ben ilk bayramlaşmamı sizinle yapmak ve bayram harçlığımı da babamın yerine sizden almak istiyorum” diyebilen bir gazeteci... Ve ona 200 lira bayram harçlığı veren bir Başbakan...
Mesele bununla kalsa neyse; Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman'da gazetecilere 5'er lira dağıtıyor, AKP Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş ise gazetecilere 40'ar lira bayram harçlığı veriyor.
Kimileri doğru bulsa da, ‘gelenek’ dese de, espri de olsa; bu, tek kelime ile: rezalet!..
Bir zamanlar Turgut Özal, “Benim memurum işini bilir“ demiş, basının hedefi haline gelmişti.
Şimdi bu rezalete ne demeli?
Bu rezalete; ‘mesleğe ihanet’e ne denirse, o!
Umuyorum, gazeteci cemiyetleri ve Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği, bu ‘rezalet’ ve ‘mesleğe ihanet’ ile ilgili olarak gereğini yapacaktır.
Eskiden olsa, böyle bir ilişkiye giren gazeteci saptandığında; neler olurdu, neler!..
Mesleği küçük düşürdüğü için...
Gel de, eskiye özlem duyma!

***

Bundan böyle sevgili Oktay Ekinci’ye de özlem duyacağız…
Bayramın birinci günü sevgili dostum, Ekinci'nin ölüm haberi geldi... Sevgili Ekinci ile yıllar önce, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Başkanı olduğu dönemde tanıştık.
Çok sık olmasa da, arada bir birbirimizi arardık...
Sonra, Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın kurduğu Kanal B'de birlikte çalışma olanağı bulduk. Ekinci, benim ve Prof. Dr. Haberal'ın ricası ile, uzun süre, Kanal B'de ‘İmar Dosyası’ adlı programı hazırlayıp sundu.
Kanal B'den ayrıldıktan sonra, Ulusal Kanal'a taşıdı aynı programı...
Sevgili dostumdan iyi haberler beklerken, ölüm haberi ulaştı...
Sevgili Ekinci; seni hep sevgi, saygı ve özlemle anacağım...
Işıklar içinde yat...
 
Düzeltme: Son yazımda Prof. Dr. Süheyl Batum hocamızı, İstanbul Milletvekili yaptım. Ancak hocam, ‘Eskişehir Milletvekilliği’nden memnun. Bu yanlışlıktan dolayı özür diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar