Gençlerin meslek seçiminde yaşadığı zorluklar!

Nasıl bir meslek seçilmeli? Kolay iş bulunabilecek, çok para kazandıracak bir meslek mi? Kişinin yeteneğine uygun, mutlu olacağı bir meslek mi? Yoksa anne-baba yadigârı işe uygun bir mesleği mi tercih etmeli? Bazen de birçok öğrenci, bu soruları sormaya fırsat bulamadan sınav puanının yettiği meslekleri tercih etmek zorunda kalıyor.
Üniversite yerleştirme sınavlarına giren birçok öğrenci, meslek seçimi ve kariyer süreçlerinde çoğu zaman karar vermekte maalesef zorluk yaşamaktadırlar.
Hatta öğrencilerin;“Tercih yapmak, sınava hazırlanmaktan daha zormuş”  dediklerini sıkça duymuşsunuzdur. Türkiye’de öğrencilerin en çok sorun yaşadıkları konuların başında kariyer süreçleri ve meslek seçimi geliyor. Yıllardır üniversiteye yerleştirme sınavına giren öğrencilere tercih danışmanlığı yapıyorum. Öğrencilerin özellikle üniversite, bölüm kısacası kariyer süreçleri konusunda büyük oranda bilgisiz ve kararsız olduklarını gördüm.Bu, gençlerin suçu ya da eksiliği mi? Tabi ki değil! Bu sorunun en büyük sebebi hiç kuşkusuz eğitim sistemi! Çünkü mevcut eğitim sistemimizde öğrencilere, yönlendirme ve rehberlik faaliyetleri -özellikle meslek seçimi konusunda- çok geç yaşlardan itibaren verilmektedir. Peki, bu kapsamda yapılan faaliyetlerin yeterliliği ve içeriği yeterli ve tatmin edici mi? Bu da ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olmalıdır.
Öğrenciler, ilkokulu, ortaokulu bitirip lise son sınıfa geçtiklerinde nedense yumurta kapıya dayandığında herkeste bir tercih telaşı başlar. Üniversiteler, öğrencilere mesajlar, mailler atar, tanıtım fuarları düzenlenir, broşürler basılır dağıtılır. Öğrenciler de 10 günlük kısa sürede bölüm ve üniversite araştırmasına girerler. Ve hayatlarının en önemli kararını kısa bir zamana sıkıştırılmış halde vermek zorunda kalırlar.
*
2014 yılında Hacettepe Üniversitesi Psikometri Uygulama ve Araştırma Merkezi (HÜPAM) tarafından, 11 bin lise son sınıf öğrencisiyle, “Üniversite ve Meslek Seçimini Etkileyen Etmenler” ile ilgili bir araştırma yapıldı. Araştırma sonucuna göre öğrencilerin yüzde 82’sinin meslek seçiminde, tercih edecekleri üniversitenin burs olanaklarına ve mezunlarının kolay iş bulmasına baktıkları ortaya çıktı. Bu demek oluyor ki, öğrencilerin büyük kısmı ilgi ve yeteneklerine göre değil burs alabilecekleri, mezun olduklarında iş bulabilecekleri üniversite ve bölümleri tercih etmektedirler. Bu konuda haksız da değiller. Çünkü sanata, spora yetenekli olsalar bile bu alanda iş bulma sıkıntısı yaşayacaklarını bildikleri için öğrenciler bu alanlarda eğitim görmeleri gerekirken çoğu zaman ilgi duymadıkları, yetenekli olmadıkları ve sevmedikleri mesleklere yönelmek zorunda kalıyorlar.
*
Bu konuda yıllardır ne Milli Eğitim Bakanlığı ne YÖK ne de ÖSYM elini taşın altına koydu. Bu gençlere bölüm, meslek ya da üniversite tercihi konusunda nasıl doğru yönlendirme yapılır konusunda maalesef yeterince çözüm yolları bulunamadı.
10 Aralık 2014’te Ankara’da yapılan “Rektörler Toplantısında” YÖK Başkanı Yekta Saraç,  bu konuda ciddi sorunlar yaşandığını görmüş olmalı ki; “Bu yıldan itibaren öğrencilere tercih döneminde, bugüne kadar yapılmayan bir bilgilendirmenin yapılacağını ve öğrenciler üniversite okurken başka bölümlere geçişlerini kolaylaştıracak uygulamaların olacağını” belirtti. Belli ki Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), bu konuda bir şeyler yapmak istiyor. Ancak tercih dönemine sıkıştırılan bir yönlendirme ve bilgilendirme faaliyeti ne kadar faydalı olacak bunu zaman gösterecek! Ama şu bir gerçek ki, öğrencilerin, meslek seçimi ve kariyer süreçleriyle ilgili olarak daha erken yaşlardan itibaren yönlendirilmeye ihtiyaçları var. Ayrıca üniversitelerin, öğrenciler okurken farklı bölümlere geçişlerine imkân tanıyacak ya da onların çift diploma almalarını sağlayacak uygulamaların kapsamının genişletilmesinde fayda var.

Önceki ve Sonraki Yazılar