O TIR'lar kime gitti?

Heysem Topal…
Bir kaçakçı. İşi, sınırı geçmek ve sevkiyat yapmak.
İddiaya göre, MİT bu şahsı incelemeye aldı. Bir süre sonra tanıştılar ve Heysem artık MİT için çalışmaya başladı.
Peki ne sevk etti?
Elbette ‘silah…’

***

Heysem son sevkiyatında yakalandı. Askerin takibine takılan Heysem, iş üstünde yakalandı. Silah dolu TIR'ları sınırın ötesine geçirip, uzun sakallı IŞİD militanlarına teslim ettiği tespit edilmişti.
Heysem’in organize ettiği son sevkiyatı yapan TIR şöförü ifadesinde; “sınırı geçtiğimizde siyah bayrakların olduğu bir yere gidiyorduk. Orada, uzun sakallı adamlar TIR'larda bulunan mühimmatı teslim alıyordu” dedi.
Jandarma krokiyi çıkartmıştı. Heysem’in organize ettiği sevkiyat, IŞİD’e varıyordu.
Operasyon yapıldı, Heysem tutuklandı. O ana kadar kendisine selam verenlerin tamamı ‘tanımaz oldu kendisini.’

***

MİT TIR'ları sadece 19 Ocak’ta gitmedi. Öncesinde çok sayıda sevkiyatın yapıldığını biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan sevkiyat görüntüleri, 19 Ocak tarihinde gerçekleşen büyük sevkiyatın görüntüleridir.
Görüntülerde eksik olan bölümleri ben aktarayım.
TIR'lar durdurulur. Savcı Aziz Takçı olay yerine gelir. Tam o sırada, Adana valisi Hüseyin Avni Coş, yanında özel harekat timleriyle bölgeye intikal eder. Özel harekat timleri, silahlarını askerlere doğrultmuştur.
Vali Coş; ‘bu TIR'ları durdurmak için benim cesedimi çiğnemeniz gerekir, bu TIR'lar Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla yola çıktı, zaten yakında MİT yasası çıkacak’ der. Savcı, imza ve tutanak karşılığı TIR'ları garaja çektirir ve MİT bölge başkanına teslim eder.

***

O sırada araca eskortluk yapan MİT personeli, ‘nerde o anasını ….. savcısı, sizin kanununuz bize sökmez ula., siz kimsiniz bizi durduruyorsunuz’ şeklinde hakaretler savurur etrafına.
İlginç olan şudur. TIR'lar, kanun gereği durdurulmuştur. Bu kanunlar, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kanunlarıdır. İlgili MİT personelini hangi ülkenin kanunları bağlar? Merak konusu…

***

Bayırbucak Türkmenleri açıkladı; ‘bize kibrit çöpü dahi gelmedi.’
Davutoğlu, Bayırbucak Türkmenlerini yalanladı; ‘TIR'lar onlara gitti.’
‘Tavşan dağa TIR göndermiş. Dağın haberi olmamış’ misali…
TIR'ların kime gittiğini en iyi bilen kişi, Necdet Özel’dir. Keza, TIR soruşturması başladığında Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı da bir soruşturma başlatıyor. TIR'ları durduran askerlerin casus olup olmadığını araştırıyor. Belgeleri inceliyor. MİT’in iddialarını inceliyor.
Ve bir karar veriyor; “kovuşturmaya yer yoktur” diyor. Yani, o askerler casus değildir, kanuni bir iş yapmıştır. Askeri mahkemenin bu kararını Necdet Özel bilmiyor mu? Eğer biliyorsa, o mahkemenin incelediği belgelerin arasında TIR'ların güzergahını gösterir krokileri de görmüş olsa gerek.
Mahkeme ‘kovuşturmaya yer yoktur’ dediğine göre, krokileri onaylamış oluyor. Şu halde TIR'ların IŞİD’e gittiğini, Necdet Özel kabul etmiş oluyor.

***

Davutoğlu’nun ‘bayırbucak yalanı’ koktu.
Herkes, o TIR'ların IŞİD’e gittiğini çok iyi biliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar