Edepsiz, alçak, adi!

Başbakanlıktan cumhurbaşkanlığına zıplayan Teyyip Bey siyasi literatüre ciddi katkılar yapıyor. Amerikan gazeteleri IŞİD’e katılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla ilgili bir haber mi yaptı, derhal alıyorlar cevabı: “Edepsiz, alçak, adi!”

Bu bağırma, sıradan bir vaka değil.

Aslında Teyyip Bey sadece Türkiye’ye değil, dünyaya bir nizam vermek istiyor. Amerikan gazetelerini de kendi medyası gibi yapmak istiyor. Misal, New York Times’ı Erdal Şafak yönetsin, Fatih Tezcan da köşe yazsın...

Öyle şeyler arzuluyor...

***

Bu münasebetle geçen birkaç günde Türkiye’nin medya âleminde tartışılan bir konuya da açıklık getirmek isterim.

Malum, Hıncal Uluç köşesinde hep abuk sabuk fıkralar yayınlar. Yine böyle fıkralardan birini yayınladı ve ‘pedofili’ suçlamalarına maruz kaldı.

Hıncal Uluç elbette bir ‘pedofili’ vakası değildir. O çok daha ‘aşkın’ bir vakadır. Henüz çözülememiştir. Her dönemde Sabah’ta yazıyor olabilmesi bile başlı başına bir tez konusudur mesela.

Hıncal Uluç, ‘yemeci gazetecilik’ hususunda ihtisas yapmıştır. Seneler önce yalandan bu ‘yemeci gazetecilik’ durumunu eleştiren Fatih Altaylı’ya ders niteliğinde bir cevabı vardır. Aynen aktarıyorum:

“Bak Sevgili Fatih.. Hani birinci sınıf koltuklarda Monte Carlo’ya uçmuştuk seninle.. Kentin değil, dünyanın en büyük, en ünlü, en de luxe otelinde ağırlanmıştık. Hani sen, muhalif medyanın dillerine düşen Gucci pabuçlarını bu otelin alışveriş merkezinden almıştın.. Ben yalnızdım.. Senin yanında Sevgili Hande, yani eşin de vardı..

Sana o sabah bütün gün kullanman için, daha dünya üzerinde kimsenin görmediği son model bir Ferrari verdiler.. Gecesi 3 bin dolarlık oda değil, 500 bin dolarlık Ferrari.. Türkiye’de 2 tane satıldı bugüne dek.. Onu kullanarak tanımadın mı?. Döndüğünde tonla yazı yazmadın mı?. Yazarken ‘Bu arabayı alacak kaç Türk var’ diye düşünmek aklına geldi mi?.. Gelmeli miydi?. Almasa da öyle bir araba olduğunu bilmek her meraklının hakkı değil mi?.

Ve de Sevgili Fatih, iyi oku şimdi.. O gezide biz kimin davetlisi idik?.. Zeytinoğlu Holding’in.. Yani batık Eskişehir Bankası’nın sahibi Zeytinoğlu ailesi..

Batık banka sahibinin daveti ile Monte Carlo/ Ferrari eşli davetinin faturası sence kaç bin dolardı Sevgili Fatih!. Yani kursağından geçen hortumcu parasının?..”

***

Sonlarda ünlemle soru işaretinin yerlerini sapıtmasına bakmayın siz. Böyle hayatlar var işte, böyle gazetecilikler, böyle yazarlıklar...

Şimdi, Teyyip Bey Hacıbayram’dan Amerika’ya sesleniyor, “Edepsiz, alçak, adi!” diye bağırıyor oradaki gazetecilere.

Kendini yırtmasına hiç lüzum yok aslında. Yandaş sermayeye bir talimat versin, alsınlar New York Times’ı falan, yollasın her daim ‘Alo’ diyebileceği Fatihlerden birini başına, Hıncal Bey de yaşına rağmen yazabilir fıkralar, İngilizceye çevirirler, cillop gibi olur dünya medyası...


Önceki ve Sonraki Yazılar