Politik mizah

Vaktiyle ne güzel lider taklitleri yapılırdı, gül gül ölürdük.
Sonra bıçak gibi kesildi!
Mesela, Uğur Yücel bir Demirel taklidi yapardı ki tadından yenmezdi. Öyle şapka takıp imgeyle filan da kaynatmazdı işi ha, bildiğin o gıdıyı Demirel’in kendisinden daha iyi oynata oynata yıkardı ortalığı.
Sonra Rüstem Batum filan da yapardı sahnede taklitler…
Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Erdal İnönü bulunmaz nimetti komedyenler/şovmenler için, çok güzel malzeme verirlerdi…daha çok fiziki ve ses taklitleriyle malzeme olurlardı sahneye…
Ercan Akışık’ta iyi gözlemci ve çok yetenekli bir adamdır doğrusu…sanırım bir tek o devam ediyor bu tür şovlara. Ama artık ya alıcısı kalmadı bu işin yada taklidi yapılacak olanların, geçmişteki liderlerin hazım ilaçlarından kullanması gerekiyor!
Gerçi politik mizah dediğin de öyle bir şekil değiştirdi ki, artık kimsenin kimseyi taklit etmesine gerek kalmadı, zira siyaset kendi mizahını kendi üretir hale geldi.
Mesela, bu köşeyi twit yada fotograf kullanarak kurguluyor olmamın sebebi, yazacak birşey bulamamakla ilgili değil, twit sahiplerinin mizah kabiliyetlerinin üzerine çıkabilme konusundaki bi çare halimdir!
Şimdi hangi birinden örnek versek, diğerinin hatırı kalacak da, yakın bir hadise diye hadi şuna bir bakalım;
4 Bakanın soruşturulduğu Yolsuzluk Komiyonundan henüz o ibretlik karar çıkmadan evvel, Hükümet partisi genel başkan yardımcısı Süleyman Soylu, bizi yolsuzluk olmadığına, “Biz Of’luyuz bizde böyle şeyler olmaz!” sözleriyle ikna etmişti!
Karar sonrası, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, adaletten dem vurarak kararı eleştirenleri eleştirdi.

Bu twitin üzerinden sadece iki (2) gün geçmişti ki, Yolsuzluk komisyonunun “hukuki değerlendirme” yaparken hangi kanıtları geçerli saydığını öğrendik!

Ve işte herşey bundan sonra oldu!
Politik mizah bir kez daha aslına rücu ediyordu, diyalektiğini tamamlıyor ve sokağa iniyordu…kaçınılmaz son gelmişti, belgeler ortalığa saçılıyordu…













Önceki ve Sonraki Yazılar