Arena'daki söylemim üstüne (1)


25 Aralık 2014 tarihli Halk Arenası programıyla ilgili gelen onlarca iletinin birer felsefî metin kadar kıymetli olanlarını vermekle yetineceğim. Anlaşılan o ki, ümitlerimizin diri kalmasını gerektirecek şuur zemini, yaşamaktadır.

 

Cumhuriyetçilik ve Atatürkçülüğü rozet ve heykel imalatındaki yoğunlukla ölçen bedavacı zihniyet, artık kitleleri tatmin etmiyor. Ezberletilmişin yeterli olmadığı fark edilmiştir.

 

Mustafa Kemal aydınlanmasına, yüz yıla yakın bir zaman boyunca ilave tek çivi çakamayan-ların, “Bizim tezimiz var, o da Atatürkçülük’tür” diye kulağa hoş gelen ama sadra şifa getir-meyen ezberleri ülkeyi karanlığın hegemonyası altına sokmuş bulunuyor. Bu ‘morfinimsi’ inadın mutlaka ve muhakkak kırılması lazımdır. Atatürk’ün, temeli akılcılık olan anlayış ve devrimine bir asırdır en küçük bir ilavede bulunmayanların Atatürk’ü dillerine dolamaları ‘Atatürk’le aldatmaktan başka bir şey değildir. Bu gerçek, körlerin bile gözlerine sokulan katranlı parmakların yarattığı acılarla anlaşılmış olmalıdır.

 

Emekli Vali Güngör Aydın yazıyor:

 

“25 Aralıkta Halk TV’de yapılan Halk Arenası’nda, ülkemizin yaşamakta bulunduğu ve için-den bir türlü çıkamadığı din sömürüsüne dayalı ve yalnız din alanında değil, güzel ülkemizin bütün alanlarında ve değerlerinde büyük tahribata yol açan dinci yönetim ve karanlığın gittik-çe artan ivmesi konusunda tek doğru değerlendirmeyi siz ortaya koydunuz.”

 

“Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet Devrimi ile gerçekleştirilen Türkiye Cumhuriye-ti’nin ve  kurucu felsefeyle oluşturulan Türk kimliğinin bağımsızlıkçı, aydınlanmacı, çağdaş-laşmayı, laikleşmeyi ve giderek çağın yönetim felsefesi demokrasiye ulaşmayı öngören içinin boşaltılıp ülkemizi, yüzünü aydınlanmış Batı’ya dönmeden önceki karanlıklar içinde bırakıl-mış ümmetçi, fetihçi çizgiye taşımaya çalışan, bunu da önünde etkili bir karşı koyma engeli ve ciddi bir muhalefet olmadığı için başarıyla yürüten AKP iktidarının nasıl yenik düşürüle-bileceği konusunda ortaya koyduğunuz düşünce ve yaptığınız değerlendirme gerçekten bu süreçten tek çıkış yoludur.”

 

“Siyaset biliminin gerekleri ışığında ve günümüzde tüm demokrasi yönetimlerinde referans kaynağı alınan, çağımıza adını da veren düşünceye göre, halk desteği sağlamış bir iktidarın felsefesinden daha güçlü bir siyaset felsefesi, sizin güzel değerlendirmenizle bir antitez  üretip bunun siyasal projesini ortaya koyarak tahripçiliği yenik düşürmediğiniz sürece halkın deste-teğinin yönünü değiştiremezsiniz ve iktidara aday olamazsınız.”

 

“Sivil yönetimi darbelerle sürekli kesintiye uğratılan, demokrasi öncesinin arkaik-despotik güçleri olan askerî, dinsel ve feodal güçlerin siyaset alanının dışına çıkarılamamış olması ne-deniyle, halkla şöyle veya böyle yeni bir yönetim bağı kurup kitle desteği sağlamış AKP ikti-darını sonlandırmak isteyenlere iyi bir ders verdiniz. Zaten sizin kimliğinize de bu yakışırdı.”


Önceki ve Sonraki Yazılar