Rennan Pekünlü yasalara uyduğu için mi hapse girecek?

Ege Üniversitesi'nin başarılı ve üretken öğretim üyelerinden (şimdi emekli) Prof. Dr. Rennan Pekünlü başı örtülü öğrencileri okul kapısında engelleyerek derse almadığı iddiası ile hapse girmek üzere.

Bilindiği gibi bugün de halen yürürlükte olan Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına karşın üniversitelerde YÖK'ün dayatmasıyla başlatılan fiili türban serbestliğine karşı çıkarak, öğrencilere AYM ve AİHM kararlarını anımsatıp bunlara uymaya davet eden Pekünlü türbanlı bir öğrencinin şikâyeti üzerine "öğrenim özgürlüğünü engellediği" gerekçesiyle yargılandığı davada en üst sınırdan kesilen ceza ile 2 yıl bir 1 ay hapis cezasına mahkûm edilmiştir. Bu iddialara Pekünlü, öğrencilerin "Başarı Durum Belgeleri"yle yanıt verdi.

Buna göre öğrenci herhangi bir dersten devamsız ise o dersin 'ara sınavına' ve 'final sınavına' alınmaz, ilgili dersten "FF" notu alır. Ancak, Pekünlü tarafından derse alınmadığı iddiasıyla mahkemeye başvuran öğrencilerin hiçbirinin "Başarı Durum Belgesi"nde "FF" notu yok! Daha da önemlisi "eğitim ve öğretim hakkının engellendiği" iddiasıyla şikâyette bulunan bu öğrencilerin hiçbiri Pekünlü'nün öğrencisi değil. Bu durum öğrencilerin derse alınmadığı için "devamsızlık"tan sınıfta kaldığı iddiasını çürütüyor.

Pekünlü, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü öğretim üyesiyken, şikâyet edenler Matematik Bölümü öğrencileri. Yani, Pekünlü'nün derslerinden sorumlu değiller. Bu durumda Pekünlü'nün onları derse almaması gibi bir durum da söz konusu değil.

Prof. Pekünlü bu mahkûmiyeti onaylayan Yargıtay kararından sonra “Anayasa'ya aykırılık ve adil yargılama hakkının engellendiği" gerekçesiyle AYM’ne başvurmuş, fakat türban serbestliği getiren yasalar hakkında laikliğe aykırılık nedeniyle bugün de hâlâ geçerli olan iptal kararlarını veren aynı AYM ne yazık ki bu başvuruyu reddetmiştir. Türkiye’deki hukuk yollarının bu şekilde tükenmesi üzerine Pekünlü AİHM’ne başvurmuş, ancak AİHM‘den bu konuda henüz bir karar çıkmamıştır.

Hukukçular bu konuda şöyle söylüyorlar: “Ortaya çıkan ve davanın seyrini etkileyecek nitelikteki bu yeni kanıt karşısında yürürlükteki yasalara göre davanın yeniden görülmesi gerekir.”

Başörtüsü konusunda Pekünlü’den farklı düşünebilirsiniz. Ama o yasalara bağlı kalmış. Bana kalırsa başörtüsünün özgürlükle ilgisi yok. Olsa olsa serbestlik sözcüğü kullanılabilir. “Sigara içmek serbesttir” gibi. Üniversite çağına gelmiş bir genç kızın başörtüsü serbestisi (özgürlüğü değil) vardır bence. Çeşitli baskılar yüzünden bazıları bunu kabul etmiş olabilir. Etmeselerdi. Ama asıl saçlarını serbestçe açamamak özgürlükten vazgeçmektir. Yetişkin insanların bir kısmı bunu kabul ediyorsa kendi tercihleridir, yapılacak bir şey yoktur.


Pekünlü’nün suçu yasalara uymak ve gerekli uyarıları yapmak. Bu nedenle hapse girmek zorunda kalması kabul edilebilir bir şey değil.



Önceki ve Sonraki Yazılar