Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Satılık günahlar

17-25 Aralık yolsuzluk tartışmaları sırasında Habertürk'te
Balçiçek İlter’in 5 Mart 2014 tarihli
programına konuk olan AKP milletvekili Metin Külünk
“Allah, insana günah işleme özgürlüğü vermiştir.
Günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir. Af dileme
hakkıyla günah işleme özgürlüğü vermiştir.
Hazreti Peygamber günahları açan değil örtücü
olan bir rahmet geleneğinin mimarıdır” demişti.
Bu söylem uzunca tartışıldı sonra unutuldu.
Birçok şeyin unutulduğu gibi.
Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.
Unutulan bir konuyu durduk yerde hatırlatmanın
bir âlemi yoktu ama Şeyh Hazretleri fetva verince
yazayım dedim.
Moritanya’nın en önemli din adamı Ahmed el-
Nini geçen hafta ilginç bir fetva verdi.
El-Nini Hazretleri “İnsanlar günahlarını satabilir”
dedi ve fetvasını ayet ve hadislerle destekledi.
Hazretleri “Günahkâr bir insan alıcısıyla anlaşarak
günahlarının tümünü ya da bir bölümünü satabilir.
Günah satışı iki şahit huzurunda yapılmalı ve
alıcıdan yazılı kabul belgesi alınmalı” dedi.
Fetva Moritanya ve tüm Arap ülkelerinde ciddi
bir tartışmaya neden oldu.
Dini çevreler ve sosyal medya karıştı.
Milletin işi gücü yok.
Canı sıkılan bir konu bulup fetva veriyor.
Türkiye’de durum bundan farklı değil.
‘Arap Baharı’ndan bu yana İslam âlemi safsatanın
çukurunda.
Ver fetvayı insanları aptallaştır sonra da “Onu
demek istemedim” de.
Diyanet'in yaptığı gibi.
El-Nini Hazretleri’nin dediği gibi.
Oysa zenginler onu ciddiye almış günahlarını
garibanlara satmıştı bile.
Bu dünyada cehennem hayatı yaşayan garibanlar
üç-beş günlük rahatlık için çeşit çeşit günah satın
almıştı bile. Piyasa müthiş kızışmıştı.
Satıcı sayısı arttıkça bedeller yükseliyor.
Günahların türü de çok önemliydi.
İşin borsası bile kuruldu.
Büyük günahların bedeli dolar ve avro üzerinden
ödeniyordu.
Piyasa çok kızışınca bu kez olayın ters yönü tartışılmaya
başlandı.
Bu dünyada çok iyilik yapmış ve hanesine çok
sevap işlenmiş garibanlar “Fazla sevaplarımızı satabiliriz”
dediler.
Fazla günahlarını satan zenginler cenneti garantiye
almak için sevap satın alma kavgasına tutuştular.
Meğer ne kadar da günahkâr varmış.
Durum karışınca Şeyh Hazretleri “Günahlar satılabilir
ama sevaplar alınmaz” demiş.
Gerekçe “Günahlar kesin kaydedilmiş ama sevapların
kabul edilip edilmediği belli değil”.
Aptallığın sınırı yok.
İnsan aklı ile ancak bu kadar dalga geçilebilir.
Aklı olmayan bu fetvalara inanabilir.
İstediğiniz kadar günah işleyin sonra da temize
çıkın. Örneğin çalın, çırpın, rüşvet alın, dolandırın
ve zengin olun sonra da haram servetinizden bir
miktar parayla Allah huzurunda aklanın.
El-Nini Hazretleri öyle buyurdu.
Büyük olasılıkla Türkiye’dekiler henüz el-Nini’yi
duymadılar. Adam “Onu demek istemedim” dedi
ama fetva kayda geçmiştir.
Türkiy’de günah satan da alan da çok olurdu.
Hac olayına da benzemez.
Yılda bir kez değil istediğiniz zaman günah işleyebilir
günahlarınızı satabilirsiniz.
Günahlar işlendikçe çoğalmıyor azalıyor.
Yeter ki euro ve dolarınız olsun.
Ah bir de sevaplar satın alınabilseydi.
Ne güzel olurdu iman işi.
Cennet garanti.
Cihatçı olmaya gerek kalmaz.
Huriler ve cariyeleri bonus.

Önceki ve Sonraki Yazılar