Enternasyonal Gavat!..

Şimdi efendim, malum, eski Adana valimiz, yeni Sakarya valimiz, gönüllerin şampiyonu Sayın Hüseyin Avni Coş ile aramızda tatsız bir münasebet gelişti. Bizzat kendisinin vatandaşa karşı kullandığı ‘Gavat’ lafı döndü dolaştı, Hüseyin Avni Bey’in bana açtığı bir davanın konusu oldu.

Hatırlayalım...

***

Hüseyin Avni Bey, ki memleketin en muhterem valilerinden biridir -artık anlayın vilayet seviyemizi, süper yani-, vatandaşa, ayaklarının üzerine dikilerek -ki dikilmese boyu itibarıyla otomobilin üzerinden bağırması mümkün değildir-, “Alın o gavatı!” diye bağırmıştı. Kendine olan güveni, bana sorarsanız, etrafındaki yarma gibi bir sürü korumadan geliyordu.

Devlet dediğin budur zaten. Ufak-tefek bir kimse, sağa-sola nasıl küfür edecek o korumalar olmasa? ‘Gavat’ diye seslendiği vatandaş, bıraksanız Hüseyin Avni Bey’i burada tarif edemeyeceğim şekillere sokabilir. Ne var ki, Hüseyin Avni Bey, ki bence jokeyliği tercih etse valilikten çok daha büyük başarılara imza atabilecek bir kimsedir, vali olarak öylesi bir kariyerden feragat etmiştir ve Adana’da ettiği ‘gavat’ lafını ‘mülki erkan’ olarak etmiştir. Bu sebeple korunmuştur.

Nasıl korunmuştur?

Üzerine bir çeşit korunma aleti geçirmemiştir tabii. Hayır, geçirse, o da yakışır kendisine. Hüseyin Avni Bey yakışıklı bir kimsedir çünkü. Tahminim, saçlarını, kaşlarını ve bıyıklarını boyatmaktadır. Saçlarını enseden ve yanlardan tepesine doğru tarama stiliyle gönüllerimizde taht kurmaktadır. Bu stil, bir nevi kişilik analizi malzemesidir de. Kendine güvenen kimseler tepelerindeki kel bölgeleri Suudi turistler ya da Egemen Bağış gibi saç ektirerek değil, arkadan ve yanlardan tepelerinde saç varmış gibi yapmak suretiyle tarayarak, öz kaynaklarıyla kapatmaktadır.

***

Neyse efendim, korunma konusuna dönersek, Hüseyin Avni Bey vatandaşa ‘gavat’ demiş ve geçirdiği soruşturma takipsizlik ile sonuçlanmıştır. Bu yüzden diyorum, Vali Bey bir şekilde korunmuştur.

Ben ise, konuyu takip eden duyarlı vatandaşlarımızın bildiği üzere, sadece Hüseyin Avni Bey’e hak verdiğim ve “Vali Bey haklıdır, Adana’da en az bir gavat var” diye yazdığım için, Hüseyin Avni Bey’in şikayeti üzerine 1 sene hapis cezası aldım. Dahasına hiç girmeyeceğim çünkü Sayın Vali’nin gönlünü almak için her girişimimde bir dava daha açılıyor.

Bakın hâlâ çırpınıyorum. Vali Bey’in konuyu niye üzerine alındığını anlayamıyorum. Üzülüyorum. Yıpranıyorum.

Tamam, ben onun lepiska saçları, sırça bıyıkları için bir değil 11 sene yatayım, konu değil ama gönüller kırılıyor. Yanlış anlamalar oluyor...

Ve başka n’oluyor?

‘Gavat’ enternasyonalleşiyor!

***

Al işte! ‘El Cezire Amerika’nın diline düştük! Hüseyin Avni Bey ve bendeniz, Amerika’da haber olduk. New York’ta, Miami’de ve hatta Pensilvanya’da herkes bu ‘gavat’ mevzuunu konuşuyormuş gibi geliyor artık bana. Hayır, bir de ‘gavat’ın İngilizcesi ne? Oturduk onu araştırdık. Tam karşılamıyor ama ‘pimp’ diye bir laf var, onu uygun görmüş El Cezire. Olmamış.

Nerede bizim ağız dolusu ‘gavat’, nerede ‘pimp’?!

***

Bak Hüseyin Avni Bey... Bu yazıya da dava açarsan, adımız yan yana New York Times’ta falan yayınlanacak. Torunlarım internette –ya da o zaman adına ne denecekse orada- benden baki kalan şeye bakarken, senin resminle benimkini yan yana görecek...

Gelme üstüme... Sinirim bozuluyor... İstemiyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar