Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Taksim, CHP ve Demokrasi

Özellikle bugün akşamüstü CHP nin örgütlediği DARBEYE HAYIR – CUMHURİYET ve DEMOKRASİ mitingi saat 18’de TAKSİM MEYDANI’nda çok büyük katılımla yapılacak. Biz de mütevazı bir katkı için İstanbul’dayız. Bugün hep birlikte kol kola, yürek yüreğe darbe kalkışmasını lanetleyip, laik cumhuriyet ve demokrasiye sahip çıktığımızı haykıracağız. Sahi ya, TAKSİM MEYDANI demek ki OHAL de bile miting alanı olabiliyormuş! O halde yıllardan beri niçin yasaklanıyordu? Yıllardır ne canları yandı hâlbuki orada barışçıl miting yapmak isteyen sendika ve demokratik kitle örgütleri üyelerinin! Gerçi Başbakan, OHAL vatandaşa değil, devlete uygulanacak dedi.

Gün, birlik ve beraberlik zamanıdır

 Bazı CHP’li arkadaşlarımız bize o malum gece ve yaşananları anlattılar. Kemal Kılıçdaroğlu'nun demokratik tavrını ve telefon trafiğini, Ankara'ya gidişini. O gecenin hikâyesi elbette bir gün kitap olarak yazılacak. 15 Temmuz Kılıçdaroğlu'nun liderliğindeki CHP'nin ve muhalefetin "dik duruşu" sayesinde az hasarlı atlatıldı. Ana muhalefet liderinin duruşu çok önemliydi. Türkiye tam anlamıyla kendi 11 Eylül’ünü yaşamıştı. İktidar ihaneti gördü… Karşımızda çoğu zaman partizan ve demokrasiye aykırı 15 yıllık yıpranmış, TSK, Emniyet, Hukuk ve Eğitim başta olmak üzere kurumları alt üst etmiş bir iktidara rağmen bu desteği vermek gerçekten çok kıymetlidir. 15 Temmuz köhnemiş iç ve dış iktidar koalisyonunun dağılması değil, karşılıklı şiddetli parçalanmasıdır. O gece bir anlamda iktidar koalisyonunun iç çatışmalarına sahne oldu Türkiye. Çevremize yayılan pis kokular, çirkin hatta korkunç görüntüler  de iktidar koalisyonu arasındaki bir iç çatışmanın üründür. Eski ortakların... Neyse ki zor da olsa en azından işin askeri boyutu geçti.

Taksim Meydanı

 Taksim meydanı milyonlar için sadece miting yapılan bir meydan olmadı 1977'den beri... Kazancı yokuşu da dik bir sokak değildi bizim için. O yokuş onlarca canımızı yitirdiğimiz kabristanımızdı adeta, tam demokratik cumhuriyetçi hayallerimiz ile acının katık edildiği, birbirine karıştığı alandır Taksim. Bugün Taksim'de 1960’larda demokrasi kavgası verenlerin, ,12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980'e canları, gençlikleri  pahasına karşı duranların anısına "cumhuriyetçi ve tam demokrat Türkiye" haykırışları ile geçmişe, geçmişin acılarına selam duracağız. Saygı duruşunda bulunacağız. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve partililerimiz, yurttaşlarımız ile birlikte dünyaya yürek yüreğe "Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Demokrasi, Yaşasın Laiklik, Yaşasın Özgürlük, Darbelere Hayır" diye haykıracağız Her türlü askeri veya sivil darbeye karşı duracağız gönlümüzdeki ve ellerimizdeki Türk Bayrakları ve Atatürk Posterleri ile birlikte. Artık çok şey farklı olacak! Taksim'de bugün cumhuriyet ve demokrasi için vazgeçilmezlerimizi haykıracağız: TBMM, Demokratik Laik Parlamenter Sistem, Atatürk, Özgür Basın, Özgür Meydanlar, Ve CHP… Yaşasın özgürlük, demokrasi ve bağımsız Türkiye.

Önceki ve Sonraki Yazılar