Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Tarikat – siyaset - terör

“Fettullah Gülen Hocaefendi Cemaati”  veya “Hizmet Hareketi” vs. diye adlandırılan CIA patentli ve güdümlü dini cemaat FETÖ terör örgütüne dönüştü.
Kendi halkına ve TBMM’ye uçaklardan bomba atacak kadar canileşen ülke düşmanı bu yapı ile ilgili özellikle AKP içindeki temizlik şimdiye kadar göstermelik aşamayı geçemedi.
Tabii, nerede başlansın ki?
Zira uzun yıllarca birlikte iç içe ve ortak olarak o kadar çok hak yendi,  suç işlendi, haksızlıklar ve kanunsuzluklar yapıldı ki!
Beraber yürüdüler bu yollarda,
Beraber ıslandılar yağan yağmurlarda,
Şimdi dinledikleri tüm şarkılarda
Birbirlerini hatırlayacaklardır elbet!
Daha 2-3 yıl öncesine kadar Feto’ ya biat etmeyen kaç tane aktif AKP’li siyasetçi, milletvekili, bakan, üst düzey bürokrat, sözde gazeteci, uzman ve yandaş iş adamı var?
Bırakın 2- 3 yıl öncesini daha 14 Temmuz’a kadar böyle değil miydi?
Örneğin, yıllardır Ana Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yasak olan TRT ekranları FETÖ’nün hizmetine sonuna kadar açık değil miydi?
FETÖ çetesine haraç vermeyen iş adamlarının başına neler gelirdi?
İşleri darmadağın yapılıp birçoğu iflasa sürüklenmedi mi?
En azından mali müfettişler salınmaz mıydı üzerlerine?
Bürokrasi, siyaset ve en kötüsü FETÖ’cü savcı ve yargıçlar sağır duvar olurdu onlara biat etmeyenlere. Bir tekme de onlar atarlardı!
Yolsuzluk, hırsızlık, sınav sahtekârlıkları ve haksızlık birbiriyle yarışıyorken, bunlar ne istiyorsa onlara verilirdi.
Başta Başkentimiz olmak üzere ülkemiz parsel parsel peşkeş çekildi.
İşbirliği ağı zehirli örümcek gibi o kadar yaygın ve etkiliydi ki, akıl almaz işlere tanık olduk.
Örneğin, yüzlerce subay sahte deliller ve büyük kumpaslarla Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ dâhil zindana atıldı.
Kozmik odalar açıldı ve ülkenin askeri sırları sizce ne oldu?
Kozmik oda olayının siyasi oyuncuları kimlerdi?
Zamanın başbakanı kendisini meşhur Ergenekon kumpas-yalan-dolan davalarının başsavcısı ilan etmişti.
Gerçi şimdi o dönemler bu hususta da kandırıldığını belirtmektedir.
Ve FETÖ terör örgütüne günümüzün Cumhurbaşkanı olarak doğrudan kendisinin hedef olduğu 17/25 Aralık operasyonlarından sonra en şiddetli kavgayı vermektedir.
Başta Ana Muhalefet CHP olmak üzere tüm demokratlar FETÖ’ye karşı mücadeleyi desteklemekteyiz.
AKP içindeki FETÖ’cüler ayıklanınca AKP ‘den geriye ne kalır?
Yumak bir çözülmeye başlarsa ucunun nereye çıkacağı belli olmaz.
FETÖ’cüler ayıklanabilirse, iktidar nimetlerinden daha çok nimetlenebiliriz diye Osmanlı saray dalkavuklarını fersah fersah geride bırakan cübbeli, yobaz, şeriatçı şarlatan çeteler utanmadan ortalıkta mide bulandırıyorlar.
Hatta bir tanesi Yenikapı Mitingi’nde Genelkurmay Başkanı ile el sıkışmak için şebeklik yapıyor. Bir güzel de poz veriyor!
Adalet Bakanı Bozdağ, artık hiç bir cemaat, tarikat vs gruplara devlet içinde devlet pozisyonu verilmeyeceğini söylüyor.
Umarım bu sözler unutulmaz.
Tarikat-siyaset-terör üçgeninden ülkemiz kurtulur.
Pekâlâ, örneğin Ankara’yı parsel parsel FETÖ terör örgütüne peşkeş çektiren, yediren zat ne olacak?
AKP için tek çare var, o da hızlı bir şekilde şer-i tarikat ve cemaatlerden kurtulup merkez sağ parti haline dönüşmek.
Zor, ama gerekli, hatta zorunlu bir değişim!
AKP şanslı.
Her şeye rağmen ülkemizde buna uygun taban ve toprak var.
AKP, cemaat ve tarikatlara mahkûm olmamalı.
Görüldüğü üzere bunlarla olmuyor.
AKP dini temelde ve imam hatip ağırlıklı örgütlenme hevesinden, vazgeçip, klasik anlamda sağ ekonomik ve siyasi politikalarla yeni ve ülkemizi germeyecek bir zemine oturabilir.
Bu çerçevede laik, demokratik parlamenter sisteme ve hukuk devletine saygılı olarak varlığını yenileyebilir.
Böyle bir değişim ülkemiz için şüphesiz hayırlı olur.
Unutulmamalı ki, sorunu yaratanlarla sorun çözülmez!
Yani, partileşmekten daha zor bir iş bu temizlik!


Önceki ve Sonraki Yazılar