AKP’nin seçim beyannamesinin ucu göründü. ‘Kutsal mücadele’, ‘kutsal kavga’ temalı bir kampanya yürüteceklermiş. Bu ‘kutsal’ şeyleri cümle aleme muştulama işini de havuzun güllerinden Abdülkadir Selvi üstlenmiş...
Ne yapacaklarmış bu ‘kutsal kavga’yla?
Yeni bir ‘medeniyet’ inşa edeceklermiş!
Medeniyetini yediklerim...

***

Onların ‘medeniyet’ini biliyoruz biz. Dün Balıkesir’de sergilenen ‘yargı’ müsameresi onların medeniyetinin eseridir. Gaz fişeğiyle öldürdükleri 22 yaşındaki gencecik kardeşimizin, Abdullah Cömert’in ‘güvenlik’ gerekçesiyle Balıkesir’e alınan davasında yaşanan rezaletler bu iktidarın medeniyet nişanesidir.
Abdocan’ın katili polis, ‘güvenlik’ gerekçesiyle Balıkesir’e alınmış olan davaya yine ‘güvenlik’ gerekçesiyle Mersin’den ‘canlı’ bağlanıyor! Bu arada 1.500 kilometre yol tepip duruşmaya gelen Cömert ailesine zulmediliyor! Tak bir lafları bile kayda alınmıyor. En sonunda duruşma 1 Nisan’a erteleniyor...
Ucuz 1 Nisan şakaları gibi bir medeniyet tahayyülü var AKP’nin!

***

Onların medeniyetinde hırsızlar aklanıyor, katiller paklanıyor. Onların medeniyetinde ‘güvenlik’ gerekçesiyle grevler yasaklanıyor. 15 bin işçi ailesi onların huzurunu ve güvenini bozuyor!
İşleri güçleri ‘güvenlik’. Yeni yasalar hazırlıyorlar, ‘iç güvenlik’ diye, hırsızlara, katillere ses çıkartan herkesi zindana tıkacakları bir tımarhane-ülke yaratmaya çalışıyorlar.
Tımarhane medeniyeti!..

***

Tımarhane deyince akla ister istemez çılgın şeyler geliyor. Bunlar yine ‘çılgın projeler’le çıkıyorlar seçim kampanyasına.
Tabii bunların sadece adı ‘proje’.
‘Çılgın ihaleler’, ‘çılgın yüzde 10’lar, ‘çılgın avantalar’ kastediliyor. Doğanın katledildiği ‘çılgın imarlar’ı müjdeliyorlar çılgın müteahhitlere...

***

Doymuyorlar. Sürekli yiyerek kendilerini patlatan beyinsiz tavuklara benziyorlar. Çok cahiller.
Bu yüzden çok tehlikeliler.
Elindeki bombayı topaç zanneden embesil bir çocuk gibiler. Ortadoğu’ya bırakılmış o ölüm topacını döndüre döndüre kendileriyle birlikte tüm bir memleketi patlatacak kadar şuursuzlar...

***

Memlekette ve dünyada gericiliği besleyen ne iş oluyorsa bir tarafında mutlaka bunların da payı var. Kelle kesen katilleri bunlar silahlandırıyor. Elleri Nijerya’nın Boko Haram’ına kadar uzanıyor.
Üfürükçüleri, hurafecileri, pedofili-sapıkları bunlar cesaretlendiriyor. Kadın cinayetlerini bunlar özendiriyor. Çocuklarımızın kafasını daha küçücükten bunlar iğdiş ediyor.
Bunların ‘kutsal’ saydığı ne varsa hepsi insanlığın çürümüş, kokuşmuş tortusudur.
O yüzden bunların ‘kutsal kavga’sını durdurmak bir sağ-sol siyaset sorunu değil, bir insanlık vazifesidir.