Deniz Gezmişler Hakkında TARİHİ İTİRAF

“Elbette ki idam cezası şart değildi. Duruşmada birazcık saygılı olsalardı, idam edilmezlerdi!..”
Saygılı olmadıkları için idam edilmek!
Nasıl, şok edici bir itiraf değil mi?

**

Bugün 6 Mayıs 2014.
6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmişlerin 42.ölüm yıldönümü.
68 Kuşağı ve antiemperyalist mücadele konusunda çok şey söylendi, yazıldı ve tartışıldı.
Ben de bir gazeteci ve televizyoncu olarak bu konuyu çok irdeledim.
Çok sayıda televizyon programı yaptığım gibi bunları kitaplaştırdım da. Bugün geriye baktığımda iyi bir iş yaptığımı görüyor, tarihe önemli tutanaklar (belgeler) bıraktığıma inanıyorum.

***

“Elbette ki idam cezası şart değildi. Duruşmada birazcık saygılı olsalardı, idam edilmezlerdi!..”
Bu sözler, tam 42 yıl önce (1972’de) idam edilen Deniz Gezmiş ve iki arkadaşı (Yusuf Aslan, Hüseyin İnan) hakkında söylendi. Hem de idam kararı veren mahkemenin asli savcısı tarafından, üstelik canlı yayında (Ceviz Kabuğu’nda)…
1968 Kuşağı kimdi, hedefleri neydi, neler yaptılar, neler yapamadılar?
Darbe yapsın diye askerleri kışkırtan bir gazeteci bugün AKP’nin nasıl sıkı bir destekçisi oldu?
MİT’teki “Balon Dosyası”, 12 Mart Cuntasının telefonlarının dinlenmesi… 
12 Mart’tan üç gün önce darbe olsaydı başbakan olacak sürpriz isim kimdi?
APO’yu hangi savcı salıverdi?
“Deniz Gezmiş, mahkemeye saygılı olsaydı idam edilmezdi!” biçimindeki tarihi itirafı yapan 12 Mart’ın esas savcısı Keramettin Çelebi niçin yıllar “Elhamdülillah Atatürkçüyüm!” ve “Deniz Gezmiş’e Allah rahmet eylesin” dedi?
CHP milletvekillerinin çoğunluğu hangi koşullarda ve niçin Deniz’lerin idamına hayır oyu vermedi?
“Tam bağımsızlık” için yola çıkanlarla, bugün aynı talepte bulunanların ortak yanları var mı?
68’de kim “hain”, kim “vatansever” idi? Bu kavramlar bugünkü söylemlerle örtüşüyor mu?
“Balyoz Harekâtı” neydi ve bugünkü Balyoz Operasyonuna (Davasına) benziyor muydu?
Deniz Gezmişlerin idamı “emirle gelen bir karar” mıydı? Bu belgelendi mi?
Deniz Gezmiş’in babası niçin “Onları dağa çıkaran birtakım güçler vardı!” dedi?
Gençlerin antiemperyalist mücadelede bir daha birbirine düşmemesi ve aynı filmi tekrar yaşamaması için neler yapılmalı?
Bu ve benzeri soruların yanıtları yıllar içinde verildi.
Yeni gençlere bunları tekrar anlatmalı, halkımızı yeniden bilgilendirmeliyiz.
Yoksa, Mihri ve Sevim Belli’nin dediği gibi “boşuna çiğnemiş oluruz bu yaşamı.”

***
GÜNÜN SÖZÜ
Biz emperyalist pençesine düşen bir kuş gibi yavaş yavaş, aşağılık bir ölüme mahkum olmaktansa babalarımızın oğulları olarak vuruşa vuruşa ölmeyi tercih ederiz.
M.Kemal ATATÜRK

Önceki ve Sonraki Yazılar