Buket Işıkdoğan Köse

Buket Işıkdoğan Köse

CUMHURİYET ‘İN 100. YILI KUTLU OLSUN…

‘’CUMHURİYET, DÜŞÜNCESİ HÜR, ANLAYIŞI HÜR, VİCDANI HÜR NESİLLER İSTER’’ 

ATATÜRK 

   Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamanın onuru, gururu içindeyiz… 

Ben de bir Cumhuriyet kadını olarak, bu gurura tanıklık etmenin mutluluğunu yaşıyorum.  

   Bugün 54 yaşımdayım 1973 yılında Cumhuriyetimizin 50. yılında henüz dört yaşımda bir çocuktum. Şimdiye kadar her yıl coşkuyla kutladığımız milli bayramlarımızı, otuzlu yaşlarımdan sonra daha çok sahiplendiğimi fark ettim. Bir annenin çocuğunu sahiplenmesi ve koruma içgüdüsü gibi… 

  Çocukluğumda ailemin, okul dönemlerimde okuduğum okulların ve devletin her kurumunda aylar öncesinden yapılan bayram hazırlıklarının her kentte, kasabada, köyde duyulan heyecanını duyumsamamak olası değildi o yıllarda. Peki ya şimdi?... 

  Gazeteci _ yazar Oğuz Tümbaş’ın 9 Eylül gazetesinde ki, Cumhuriyetimizin 100. yılını konu aldığı yazısında sorgulayan, düşündüren şu sorularını önemsiyorum. 

 ‘’100. yılında toplumun önemli bölümü vatandaşlık bilincine ulaştı mı? 

  Egemenliğin kuralsız koşulsuz ulusa ait olması özlemi gerçekleşti mi? 

  Demokrat yapı, laik sistem, özgürce yaşam, tam bağımsızlık sağlıklı işliyor mu? 

  Çığ gibi büyüyen cemaate, tarikata, dinci derneklere bağlılık önlenebildi mi? 

  Vatandaşlık bilinci, egemenliğe sahip çıkma tutkusu, haklarını savunma isteği, cumhuriyet değerlerine uygun davranış özellikleri halk katlarında gerçekleşebildi mi?’ 

  Bu sorulara verdiğim yanıtlar zihnimin içinde sessizce akıp gidiyor. Kendimi sorguluyorum. 

  Cumhuriyet’e doğmuş bir kadın olarak, cumhuriyet bilincinin ne kadarını doğru anlayıp doğru anlata bildim? 

  Bizler cumhuriyet bilincini kavrayamadık. Hadi 1923’den bugüne artık bu sistemin bütün değerleriyle oturtulmuş olması gerekmez miydi? 

Halk olarak temelinden hiçbir kuşkumuz olmamakla beraber, üzerine yapılandırılan, duvarlarıyla oynandığı için bu duvarların yıkılmasından endişelenerek yaşıyoruz. 

  Cumhuriyet’in 100. yılına sınırlarımızda yaşanan savaşların gölgesinde giriyoruz! Özellikle Filistin’de, savaş adı altında yaşanan katliamın, kıyımın, yıkımın kabul edilmesi olanaklı değil. Aynı biçimde Cumhuriyet Bayramımızın 100. yılında yas gerekçesiyle kutlamaların geçiştirilmesi de kabul edilemez. 

  28 Ekim’de Filistin’e destek mitingi düzenlenecek ve cumhur başkanı da bu mitinge katılacakmış!  

  Savaş kendi topraklarımızda da olabilirdi; ama bu 100. yılımızı coşkuyla kutlamamıza engel olmaz, tersine birleştirici bir ruha bürünmemize neden olurdu.  

  Oysa Cumhuriyetin kazanımlarına, onuruna, değerlerine, aydınlığına daha çok sahip çıkıp, daha sıkı sarılmalıyız.  

  Bu anlamlı, onurlu, saygın, seçkin Cumhuriyetimizin 100. yılı tüm ulusumuza kutlu olsun. Daha aydınlık yarınlara… 

whatsapp-image-2023-10-28-at-10-41-53.jpeg

Önceki ve Sonraki Yazılar